Edebî Sanatlar

Îcâz

Îcâz
...
İ’caz, her
ne kadar edebi zevki gelişmiş bir arabın doğrudan fark edebileceği bir meziyet
olsa da elle tutulur, gözle görülür somut verilere dayalı bir şey değildir.
İzahı, ispatı ve tabi ki standardizasyonu kolay değildir. Edebî icaz, matematiksel bir olgu değil, ağırlıklı olarak
edebi zevkimize hitap eden estetiksel/bedîî bir olgudur. Hissedilir, ama net ve
kesin çizgilerle tanımlanamaz, standartlaştırılamaz.
Şöyle söyleyelim; manzarası güzel bir muhitin hendesî
özelliklerini keşfetmek kolaydır. Eni, boyu, şehir planındaki konumu standart
mühendislik ölçüleriyle net biçimde tespit ve ifade edilebilir. Aynı muhitin
fiziki özelliklerini resmetmek, sözgelimi toprağının, suyunun, bitki örtüsünün,
haşerat ve hayvanatının bilgisinin yer aldığı bir rapor çıkartmak nispeten daha
detaylı, daha karmaşık ve haliyle daha zordur. Ama usta bir romancı gözüyle
aynı muhitin estetik buudlarını resmetmek, insan ruhunda aksettirdiği duygu ve
intibaları keskin gözlemlerle ortaya koymak bundan da zordur. Bu sadette
yapılacak tasvirler diğer ikisine göre hem daha sübjektif hem daha karmaşıktır.
Bunun için sanatın standartlaştırılması, belli
kalıplara ve formüllere dökülmesi sanatın özgür ve inşacı karakteriyle çatışır.
“Zevkler ve renkler tartışılmaz”
sözü haklılığını burada bulur.
Binaenaleyh i’caz gerekçeli tahlillerde
indilik/sübjektiflik ihtimali her zaman mevcuttur.
(Talha Hakan Alp,http://talhahakanalp.net/icazul-kurana-dair-oryantalistik-supheler/)