satranç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
satranç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Nisan 2023 Salı

“Niteliksiz İnsanlar, Niteliklerini Abartma Eğilimindedir”

 

Sabahattin Gencal
Çekmeköy, 17. 04. 2023
*****


Atalarımızın; “Büyük lokma ye büyük söz söyleme.” öğüdünü genellikle tutarım. Ama geçenlerde nasıl olduysa, hiç yapmadığımı yaptım; açık deyişle övündüm. Bu yetmiyormuş gibi “Duyduk duymadık demeyin!” sloganıyla bunu, siz değerli okuyucularıma duyurdum.

Yazımı okuyanlar hatırlayacaktır. Bu son günlerde, fi tarihlerinde oynadığım santranca tekrar başladım. Bilgisayara karşı oynadığım oyunlarda bir iki yenilgiden sonra galip gelmeye başladım.1 Bu moralle 2000 strateji-simulasyon  oyunu (CimCity) dünya şampiyonu oğlum Ahmet’i de yenince havalandım ve de övünmüş oldum.2 Bu suretle mahcup oldum. Bu bir yana beni tanıyanları hayal kırıklığına uğrattım. Bunun için ne kadar pişman olduğumu anlatamam. Tövbe estağfurullah, tövbe estağfurullah!

Atalarımız, “Sonradan pişman olacağın bir işi sakın yapma.” diye boşuna söylememişler. O kadar pişmanım ki, nasıl özür dileyeceğimi bilemiyorum. Övünmem tamamen cahilliğimden. Bilgisayar cahilliğimi yüzüme yüzüme vurdu. Öyle yendi ki... Tamam, oyunu göze alan yenilgiyi de kabul eder. Ama bildiğiniz gibi değil; adeta alay etti benimle:

Her oyuna girişte acemileri karşıma çıkardı. Sanki, sen ancak bunları yenebilirsin, dercesine. Ben kabul etmiyor ve beni yenenlere meydan okuyordum. Bir yendiler, bir daha yendiler. Tamam, yenile yenile yenmesini öğreniriz, diyordum. Oğlum Ahmet, dengin ile oyna, diyordu. Hayır, diyordum. O da, “Yenilen pehlivan güreşmeye doymaz.” diyordu. Ben, yenilsem de, nasıl oynadıklarını öğrenmeye çalışacağım, diyerek ustalarla oyuna devam ediyordum. Bu kez de ne oldu biliyor musunuz? Her yenilgiden sonra, “Seni, geliştirme kursuna alalım.” demeye başladılar. Resmen küçümseme. Ya da, “Öğren de gel!”

Kursa kayıt olmadım, ama durumu inceledim. Uuuu, ne kadar da gelişmişler. Zamanında böyle olduğunu bilseydim, hiç ağzımı açar mıydım. Övünmek şöyle dursun bahsini açmazdım. Biz daha satrancın terimlerini bile bilmiyoruz. Rahmetli Fenbilgisi Öğretmenim 65 yıl önce öğretmişti beni. Doğrusu fena yetişmemiştim; ama bunca zaman köprülerin altından nice sular geçti. Nice nice teknikler gelişti.

Tekrar özür diliyorum. Övünmemi cahilliğime verin. Derler ya “Cahil cesur olur.”

Bu arada, bunca boş sözün peşi sıra işe yarayacak birkaç satır da yazalım:

“Amerika’da Justin Kruger ve David Dunning adlı iki psikolog, daha sonra kendilerine Nobel ödülü getirecek bir tez ortaya atarlar.

Tez şudur: “Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır.”

Yaptıkları araştırmaların sonucu özetle şöyle çıkar:

-Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.

-Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.

-Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.

(...)

-Sonuçta, ‘kifayetsiz muhterisler’ her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler…

(...)

Bu durumda nitelikli insanların, cahiller kadar cesur, atak, girişken ve özgüvenli olması gerekir ki bir denge olsun. Aksi takdirde cehalete teslim olacak dünya.

Bertrand Russell şöyle diyor: “Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.3

Not: Bu yazıyı siyasetçiler için yazdığım düşünülmesin lütfen. Siyaset konusu mu? O bambaşka bir şey...

Söz aramızda, ben yine de satranç ustalarının yakasını bırakmayacağım...

Sabahattin Gencal, Çekmeköy-İstanbul, 18. 04. 2023

_______________

1. Gencal Sabahattin, Hırslı İken Satranç Oynanamaz, Not Defteri, 2 Nisan 2023 Pazar,

https://gencalinnotlari.blogspot.com/2023/04/hrsl-iken-satranc-oynanamaz.html

2. Gencal, Sabahattin, “Duyduk duymadık demeyin!” 02. 04. 2023, https://www.facebook.com/hashtag/satran%C3%A7

3. https://iktibasdergisi.com/2019/02/25/dunning-kruger-sendromu-ya-da-kifayetsiz-muhteris/

 


2 Nisan 2023 Pazar

Hırslı İken Satranç Oynanamaz

 



Satranç oynamayı bilir misiniz? En azından satranç oyununun önemini duymuşsunuzdur. Bu strateji oyununu, Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen Okulu’nda (1959’da) rahmetli fenbilgisi öğretmenim Sabri Baltacı öğretmişti bana.

Öğretmenliğim ve yöneticiliğim sırasında öğrencilerimizin de satranç öğrenmelerine vesile olmaya çalıştık. Torunlarıma da satrancı öğrettim. Onların karşılaşmalarını izlerken nasıl mutlandığımı tarif edemem.

Zaman aktı da aktı derken Şükrolsun 80’i gördük. Derken unutkanlık başladı, öğrenme yeteneğimiz de azalmaya başladı. Bu kez de satranç öğrettiğim torunum 25’lik bir delikanlı olarak bana satrancı tavsiye etti. Hatta bilgisayarıma yükledi.

İlk iki oyunda yenildim. Üçüncü oyunda yendim. Dördüncü oyunumun sonlarında yanıma gelen oğlumun galibiyetimi görmesiyle “süper!” demesi bir oldu. Tabii böyle durumlar hoşuna gider insanın. Bir kez daha oynadım. Tabii gün aşırı oyunlardan söz ediyorum. Yoksa her an oynuyor değilim. Bu kez de çok rahat yendim mi? İşte o zaman galiba biraz havalandım. Ekranda birçok kişi var istediğini seç diyor. Ben seçmem karşıma kimi çıkarırsalar çıkarsınlar, demeye başladım. İçimden değil ha. Sesli sesli söylüyorum, oğlumun da gururlanmasına neden oldum.

Dün akşam, iftar vaktine az kaldı. Biraz oyalanayım, dedim. Karşıma CEO bilmem kim’i çıkardılar. CEO’nun ne olduğunu bilmiyorum ki? Kim olursa olsun diye başladık; ama baktım ki işler sarpa sarıyor. Ne oluyoruz falan derken ederken hemen bir levha düşüyor: Oyun bitti. İzahatlarda da “Bir fırsat kaçırdın.” diye yazıyor. Analiz kısmı var. Eksiklikleri, yanlışlıkları bildiriyor. Ama yeni bir hesap açacaksın da, abone olacaksın da... Daha işim yok mu?  Bu mağlubiyeti iftar vaktinde oynamama verdim. Sen görürsün, dedim içimden vee sabah sabah karşılıklı yerimizi aldık...

Ne yazık ki yine kolumuz kanadımız indi. Öyle havalanırsan böyle olur işte. “Mağrur olama Sabahattin Senden büyük CEO var.” demedim yine. Nedense ben yenilgiye alışık değilim. Briç oynamayı da Bursa Eğitim Enstitüsü’nde rahmetli hocam Yusuf Ziya Sevinç öğretmişti bana. Bu iki oyunu bilenlere diğer oyunlar çok çok hafif kalır. Onun için diğer oyunlardan zevk alamam. Öyle ya, karşında dişli bir rakip olacak ki oyun zevk versin. Bu sözümüzden satranç ve briçten çok anladığım gibi bir mana çıkmasın. Eh işte, amatörlerle oynayabiliyorduk. Zamanla unuttuk anlaşılan; CEO bile yendi beni. Ben yenileceğimi anladığım oyuna girmezdim. Ama şimdi hırs yaptım. CEO’da olsa bilmem ne de olsa bu yapay zekâyı devireceğim. Daha sonra da varsa yakınlarda satranç kulüpleri onlara yazılacağım. Dedim ya hırs yaptım.

Siz yine de, ne yaparsanız yapın; ama hırs yapmayın. Tanıdıklarınıza, özellikle siyasetçilere de keskin sirkenin küpüne zarar vereceğini hatırlatıverin lütfen.

Sabahattin Gencal

Çekmeköy-İstanbul, 02. 04. 2023


Paylaşmak güzeldir.