Sabahattin Gencal*
ÖNSÖZ
Türkiye’miz,
taa İstiklâl Savaşı’ndan beri birçok kriz atlatmıştır. İnşallah 21. Yüzyılın ilk
çeyreğindeki çoklu krizin üstesinden de başarıyla çıkacaktır. Yeter ki tüm yurttaşlarımız,
hepimiz yurttaşlık görevlerimizi yapalım. Yurttaşlık görevi insan olma
görevlerimizden biridir.
Siyasi
görevimiz de yurttaşlık görevlerimizden biridir; ama en önemli görevlerimizden
biridir. Ancak ne hikmetse bu görevimizi, sadece oy kullanmakla yaptığımızı
sanıyoruz. Kaldı ki demokrasiye tek katkımız oy kullanmayı da Allah bilir ya
doğru dürüst yapamıyoruz. Biz bazı kişileri mi seçiyoruz, yoksa bazı kişiler
kendilerine bize seçtiriyorlar mı? Sordum sadece.
Bizleri
kim yönetiyor? Siyasi partiler. Peki, siyasi partiler istenildiği gibi
donanımlı olmazsa onlardan ülkemizin ve toplumumuzun “iki günü bir olmadan”
daha bayındır ve refah içinde olmasını sağlamalarını nasıl bekleyebiliriz?
Demek ki işlevlerini tam olarak yapabilecek partilere ihtiyaç var. Bunlar da
siparişe göre olamayacağından bizim katkı sağlamamız gerekir. En azından
partiyle ilgili mevzuatları örneğin parti tüzüklerini bilmemiz ve ona göre,
parti içinde veya parti dışında görevlerimizi yerine getirmemiz gerekmez mi?
Siyasi görüşlerimizi, özgürce ifade etmek en tabii hakkımızdır. En azından bunu yapmalıyız. Başka deyişle karınca kararınca da olsa demokrasiye katkı sağlama çabasında olmalıyız.