Edebî Sanatlar
Haşv ya da haşiv
Haşv ya da haşiv yazıda gereksiz söz bulunması. Eş anlamlı
sözcüğü sık sık kullanmak, anlam için gerekli olmayan kelimeler bulundurmak,
aynı fikri değişik kelimelerle tekrar etmek, aynı anlama gelen kelimeleri art
arda söylemek, yazıya yabancı fikir ve hayal karıştırmak haşivdir.
Eskiler seci, söz sanatları ve vezin için yazı veya şiire
fazla söz katarlardı.
Edebiyatımızda haşiv örnekleri çok fazladır. Ü (ve) edatıyla
bağlanan eş anlamlı sözler sık sık kullanılmıştır.
Örnek:
Ahd ü peyman, bey ü füruhi, ceng ü harb, etraf ü cevanib,
feth ü küşad, ferid ü yekta, ilm ü irfan, medh ü sitayiş, sehl ü asan, vak ü
zaman...
Şeyh Galib’in şu beyti haşvin açık bir örneğidir:
Var mı hele söylenmedik söz
Kalmış mı meğer denilmedik söz
Haşv müfsid ve gayr-i müfsid olmak üzere
ikiye ayrılır.
1. Haşv-i müfsid: Anlatımı bozan söz
kalabalığı için kullanılır. Yazarın neyi nasıl anlatacağı hakkında kesin fikri
olmazsa fikir anlaşılmaz hale gelir, maksat ifade edilmez.
2. Haşv-i gayr-i müfsid: Fikri anlaşılmaz
hâle sokmayan söz kalabalığı için kullanılır. Kabîh, malih ve mutavassıta olmak
üzere üçe ayrılır.
a. Haşv-i kabîh: İfadeye çirkinlik veren fazlalıklar. Söylenmiş bir fikrin eş
anlamlı kelimelerle tekrarlanmasında kabîh haşiv görülür.
b. Haşv-i melih: Söze güzellik ve kuvvet kazandırmak için söylenir. Gereksiz
gibi görünen bu sözler ikinci derecede anlam ifade ederler.
c. Haşv-i mutavassıta: İfadeye güzellik vermediği gibi çirkinlik de vermeyen
fazla söze denir. Pek fark edilmeyen eş anlamlı kelimelerin tekrarıyla meydana
gelir.
Bir beytin iki mısrasının baş ve son parçaları arasında bulunan parçalara da
haşiv denir.
http://www.milliyet.com.tr/ozel/edebiyat/sozluk/index.html