30 Temmuz 2015 Perşembe

Müsâvât

Edebî Sanatlar 


Müsâvât

Belâğat, sözün yerinde (fesâhat kurallarına uygun olarak) ve zamanında (muktezây-ı hâle uygun) söylenmesidir. Belâğat ilmi; meânî, beyân ve bedî’ olmak üzere üç temel edebî sanata sahiptir.Bunlardan;
Meânî, sözün yerinde kullanılmasını, muhatabın haline uygun söylenmesini sağlar.
Beyân, mânânın farklı uslûplarla, çeşitli yollarla ifade edilmesidir.
Bedî’ ise, lafız ve mânâyı güzelleştirme usûl ve kaidelerinden bahseden ilim dalıdır.

Meânî; sözün yerinde kullanılması ile ilgili bir ilim dalıdır. Îcâz, musâvât ve itnâb, bu ilim dalı içerisinde yer alan edebî sanatlardandır.
1.      Az kelimelerle çok mânâlar ifade etme uslûbuna îcâz denmektedir.
2.      Cümlede lafızlarla anlamlar eşit miktarda yer alıyorsa bu tür ifadelere, musâvât denir ki genelde halkın konuşması bu tarzdadır.
3.      Eğer bir maksad, alışılagelmiş şeklin dışında daha çok lafızlarla anlatılıyorsa bu ifade biçimine de itnâb denir
Bir ibarenin uzunluk ve kısalığını belirlemenin ölçütü, günlük dildir. Sözün muktezâyı hâl (= sözün gereği)e uygun olarak ifade edilmiş olup olmaması da bu konuda esas alınan ikinci derecede başka bir ölçüttür.

29 Temmuz 2015 Çarşamba

İtnâb

Edebî Sanatlar 


İtnâb (Sözü uzatmak)

Belâğat, sözün yerinde (fesâhat kurallarına uygun olarak) ve zamanında (muktezây-ı hâle uygun) söylenmesidir. Belâğat ilmi; meânî, beyân ve bedî’ olmak üzere üç temel edebî sanata sahiptir.Bunlardan;
Meânî, sözün yerinde kullanılmasını, muhatabın haline uygun söylenmesini sağlar.
Beyân, mânânın farklı uslûplarla, çeşitli yollarla ifade edilmesidir.
Bedî’ ise, lafız ve mânâyı güzelleştirme usûl ve kaidelerinden bahseden ilim dalıdır.

Meânî; sözün yerinde kullanılması ile ilgili bir ilim dalıdır. Îcâz, musâvât ve itnâb, bu ilim dalı içerisinde yer alan edebî sanatlardandır.
1.      Az kelimelerle çok mânâlar ifade etme uslûbuna îcâz denmektedir.
2.      Cümlede lafızlarla anlamlar eşit miktarda yer alıyorsa bu tür ifadelere, musâvât denir ki genelde halkın konuşması bu tarzdadır.
3.      Eğer bir maksad, alışılagelmiş şeklin dışında daha çok lafızlarla anlatılıyorsa bu ifade biçimine de itnâb denir
Bir ibarenin uzunluk ve kısalığını belirlemenin ölçütü, günlük dildir. Sözün muktezâyı hâl (= sözün gereği)e uygun olarak ifade edilmiş olup olmaması da bu konuda esas alınan ikinci derecede başka bir ölçüttür.

Îcâz

Edebî Sanatlar 


Îcâz
...
İ’caz, her ne kadar edebi zevki gelişmiş bir arabın doğrudan fark edebileceği bir meziyet olsa da elle tutulur, gözle görülür somut verilere dayalı bir şey değildir. İzahı, ispatı ve tabi ki standardizasyonu kolay değildir. Edebî icaz, matematiksel bir olgu değil, ağırlıklı olarak edebi zevkimize hitap eden estetiksel/bedîî bir olgudur. Hissedilir, ama net ve kesin çizgilerle tanımlanamaz, standartlaştırılamaz.

Şöyle söyleyelim; manzarası güzel bir muhitin hendesî özelliklerini keşfetmek kolaydır. Eni, boyu, şehir planındaki konumu standart mühendislik ölçüleriyle net biçimde tespit ve ifade edilebilir. Aynı muhitin fiziki özelliklerini resmetmek, sözgelimi toprağının, suyunun, bitki örtüsünün, haşerat ve hayvanatının bilgisinin yer aldığı bir rapor çıkartmak nispeten daha detaylı, daha karmaşık ve haliyle daha zordur. Ama usta bir romancı gözüyle aynı muhitin estetik buudlarını resmetmek, insan ruhunda aksettirdiği duygu ve intibaları keskin gözlemlerle ortaya koymak bundan da zordur. Bu sadette yapılacak tasvirler diğer ikisine göre hem daha sübjektif hem daha karmaşıktır. Bunun için sanatın standartlaştırılması, belli kalıplara ve formüllere dökülmesi sanatın özgür ve inşacı karakteriyle çatışır. “Zevkler ve renkler tartışılmaz” sözü haklılığını burada bulur.
Binaenaleyh i’caz gerekçeli tahlillerde indilik/sübjektiflik ihtimali her zaman mevcuttur.
(Talha Hakan Alp,http://talhahakanalp.net/icazul-kurana-dair-oryantalistik-supheler/)

Lebdeğmez

Edebî Sanatlar 

Harf ve Yazıya Bağlı Hünerler
Lebdeğmez (Dudak değmez)

Lebdeğmez veya dudak değmez, Halk edebiyatında, atışmada icra edilen bir söz sanatıdır.
Halk edebiyatımızda saz şairleri arasındaki atışmalar, taşlamalar gibi karşılaşmalarda âşıklar söyleyecekleri dörtlüklerde dudak seslerinden (b, f, m, p, v) harflerini kullanmazlar.
Dudak-değmez saz şairleri arasında karşılaşmalı yapıldığı gibi verilecek bir ayağa göre tek bir saz şairi de kendi başına “Dudak-değmez dalında hünerini gösterebilir. Bunun için de iki dudak arasına bir iğne konur. Yanılma hâlinde iğne dudağa batarak kan çıkmasına yol açacağından, hakemlik yapanlara karşı bir itiraz söz konusu olmaz.

Lebdeğmez Sanatına Örnekler:

Nice yıldır dil gireli zarına canan senin
Cana tek can asılıdır darına canan senin
Âşıkın daldan atarak yardaki aşnasın sen
Hayalet nice dayanak narına canan senin


"Çekil izzetle, uzlet kûşesinde
Aziz ol, derd-i şöhretden cüdâ ol"
(Ahmed Remzi Akyürek)

Paylaşmak güzeldir.