30 Aralık 2022 Cuma

Zihin Bahçemizi Düzenleyelim

 

Sabahattin Gencal, Kuzuluk- Akyazı, Temmuz 2022


Merhaba

Size de Merhaba. Siz farklısınız. Cinsiyetiniz, yaşınız, öğrenim durumunuz, mesleğiniz, hobileriniz, fobileriniz, bakış açınız ve benzeri tüm farklılıklarınızla siz biriciksiniz.

Sizin için özel olarak yazdığım bu yazımızı, tabii ki bundan sonra da yazacaklarımı size özgü olarak farklı algılayacak, farklı anlayacaksınız. Farkı fark edecek ve de farklı olarak düşünecek, sonra da çağrışımlarla, önceki bilgilerinizle olan titreşimlerle yine kendinize özgü düşünceler geliştireceksiniz.

Bir benzetmeyle açıklamaya çalışalım: Bir buğday tohumundan yedi başak çıkacak, her başakta yüz buğday tanesi olacak... Hasadınız bol olsun. Siz de ekip biçin. Öğütün, pişirin...

Yukarıdaki ifademizden de anlayacağınız gibi bizim tohumlar hibrit tohum değil, GDO’lu hiç değil. Ne demek istediğimizi hemen anladığınızı var sayarak bu tohum konusunu geçiyorum. Biliyorum bazılarınız, bizim için, insanlık için en önemli sorun budur, diyecek ve anlatmamı isteyecektir. Ancak Gıda ile ilgili tohum meselesi 60 yıldır gündemimizde. Bu konuda yazdıkları için nice profesörler, yazarlar haksızlığa uğradı...

Bir de üzerinde hiç durulmayan kültür tohumları sorunu var ki, ne derler evlere şenlik. Fikir bahçemize atılmayan tohum kalmadı. Arabistan’dan, İsrail’den, İngiltere’den, Avrupa’dan, Amerika’dan, Rusya’dan, Çin’den, - daha sayayım mı?- bilmem nerden getirilerek atılan tohumlar... Buna da, “Yandı gülüm keten helva.” diyecek halimiz yok.  Umarım aynı düşüncedeyiz.

Peki, ne yapacağız? Telâşa gerek yok. Aceleye de. Tabii her şeyden önce umutsuzluğa da gerek yok. Fazla langur lungur yapmadan, en azından her yazıda bir öneri geliştirelim:

Öncelikle zihin bahçemizi hazırlayalım. Baharı beklemeyelim. Zihin bahçesi her mevsimde, her durumda, hatta vahşi kapitalizmin işbirlikçilerinin egemen olduğu durumlarda bile hazırlanabilir.

Herkes kendi bahçesini hazırlayacak. İlkin önceden şu ya da bu nedenle atılan tohumlar, yeşeren yaban otları, ısırganlar, çalı çırpı temizlenecek. Bazı kökler zor temizlenir. Zora katlanın ve zihninizi berraklaştırın, ön fikirlerden, saplantılardan vb... kurtulun. Sonra zihninize hiç kimsenin tohum atmasına müsaade etmeyiniz. Şunu düşününüz: Allah (CC) bile cüzi irademize karışmıyor. Egemenler kim oluyor da...

Bahçenize en iyi tohumları ekmek için kişiliği oluşmuş insan gibi insanların arasından seçtiğiniz karakterlerden tohum talep edeceksiniz. Söylenene dikkat ediniz lütfen, bilgi demiyorum, tohum... Bilgi ancak insanın kendi kafasında üretilirse yararlı olur. Hazır alınırsa yine bin sene daha geri kalınır.

Zihin Bahçenize tohum ekerken çok dikkat edeceksiniz ki kuşlar yemesin tohumları. Tohumlar yeşerdi diyelim, o zaman da domuzlardan, ayılardan koruyacaksınız. (Anti parantez açmadan yapamayacağım. Küçüklüğümde rahmetli dayımla mısır tarlalarını ve fındıklığı ayı ve domuzdan korumak için gece nöbet beklerdik. Ateş yakar, teneke çalardık. Tabii dayım da silah atardı...) Silâh kelimesini kullanmam doğru olmadı. Bunu silin kafanızdan. En büyük silâhımız imanımız olmalı, aklımız olmalı, bilgimiz olmalı, ahlakımız olmalı, çabamız ve umudumuz olmalı.

Bir de sabırlı olmalı. Evet, zihin bahçemize ektiklerimizin yeşillendiğini, büyüdüğünü, insanlığın hizmetine girdiklerini görmek için...

Yeni yılın ilk gününde bahçemizin düzenlenmesine, tabii ki, sırası geldiğinde de ekip biçmeye başlıyoruz değil mi? Söz mü?

Bilinçli günler, aydın günler, mutlu günler dileğiyle sevgiler ve saygılar...

Sabahattin Gencal,

Çekmeköy-İstanbul, 30. 12. 2022

 

 


Paylaşmak güzeldir.