9 Eylül 2022 Cuma

En Güzel Hediye Kitaptır

 


En güzel hediye kitaptır. Kitabın, yazarı tarafından hediye edilmesi daha güzeldir. Hele de imzalı olarak hediye edilmesi.

Bugün güzel bir hediye aldım değerli arkadaşımdan. Kendisine açıkça teşekkür ederken başarılarının ve katkılarının artarak devam etmesini dilerim.

Kitap yayınlamak, kuşkusuz ki topluma bir katkıdır. Erdoğan Bey’in katsısı daha farklıdır. Çünkü toplumumuzda biyografik eser çokça yazılmamaktadır. Otobiyografik eser ise yok denecek kadar az yazılmaktadır.

7 Eylül 2022 Çarşamba

“Kapıyı Açışım Değişmişmiş”

 

Sabahattin Gencal- Hüseyin Yıldız
Çekmeköy, 07. 09. 2022


“Kapıyı açışın bile değişti.” Ya, kapıyı açışım bile değişmiş. Öyle dedi arkadaşım. Hangi arkadaşım söyledi? Çarşamba günleri sohbet ettiğimiz genç arkadaşım Hüseyin Bey. İki buçuk aylık ayrılıktan sonra Çarşamba sohbetlerine kaldığımız yerden başladık. İnşallah Erdoğan Beyle yaptığımız Cuma Sohbetleri de başlayacaktır.

Kapıyı önceden nasıl açtığımı sormanın gereğini duymadım. Önemli olan bu değil, arkadaşımın en küçük hareketleri, sözleri bile kaçırmamasıdır. Bir de duruşum da yüzüm de değişti arkadaşıma göre. Ne gibi değişiklik olduğunu sormadım. Tatilimizi beraber geçirdiğimiz oğlum Ahmet’e de yüzünde bir dinlenmişlik ifadesi olduğunu söylemiş arkadaşları. Demek ki televizyonun, internetin olmadığı bir yere gitseymişiz çok daha farklı olacakmışız. Sonuç olarak, yöremizdeki kalabalığın acınası durumunu görmek hasta ediyor insanı, diyebilir miyiz?

2 Eylül 2022 Cuma

“Ayağa Kalk Sabahattin!”

 

Sabahattin Gencal, Temmuz 2022

Merhaba Sevgili Arkadaşlarım,

Önce tümünüzü sevgi ve saygılarımla selâmlıyorum. Sosyal medyada da olsa selâmlaşmanın kıymetini ayrı düşünce daha çok anlıyoruz. Çok basitmiş gibi görünen bu durum araştırmaya değer. Siz bu konu üzerinde düşünedururken ben yazmaya devam edeyim:

Şükrolsun ki yuvama gelmiş bulunuyorum. Açık deyişle; 15 Haziran 2022 günü Sakarya’nın Akyazı ilçesinin Kuzuluk Mahallesi’ndeki bir kaplıca sitesine gittim. İki buçuk ay sonra bugün, yani 31 Ağustos 2022 Çarşamba günü, daimi ikametkâhım olan Çekmeköy’deki daireme gelmiş bulunuyorum.

28 Mayıs 2022 Cumartesi

"Canın Sıkılsın İstemiyorsan"

 

Bir bal arısı gibi kovanıma nektar toplama alışkanlığım vardı. Ancak topladıklarımı yoğurup bal yapamadım. Onun için bunları kovanımdan yavaş yavaş atıyorum ki kafam birazcık olsun rahatlasın.

Bu attıklarımdan bazılarını Vecizeler adlı bir kitapta topladım. Geriye kalanlarını da sildim. Daha doğrusu sildiğimi sanıyordum. Bugün kovanımı denetleme esnasında bir köşede  bazı nektarlar gördüm. Onları da sıralarını bozmadan bloga atıyorum.

Artık benim gücüm kalmadı. Umarım okuyucularımız, uygun bulduklarını yoğurur. Pişirir ve paylaşır da insanımız yararlanır.

Bu nektarları ne zaman, ne düşünerek topladığımı dahi hatırlayamıyorum. Birçok bilgiyi unuttum; ama üzülmedim. Varsay ki öğrenmemişsin yeniden öğrenirsin. Diye kendimi avutuyordum. Ancak “düşüncelerimi” unutmak. İşte geliyorum diyen felâket. Ne demişti Dekart: “Düşünüyorum; o halde varım.” Biz de düşüncemizi unuttuk, o halde...

Şaka değil gerçek. Düşünmek ve düşünce üretmek, derler ya hayat memat meselesi işte öyle varım, yokum meselesi.

Gecenin tam ortası mı desem, yoksa 28 Mayıs’ın ilk dakikaları mı desem. İkisi de aynı kapıya çıkar.

Bilemem ki bu ifadelerimden ne çıkar?

Sabahattin Gencal,

Çekmeköy-İstanbul, 28. 05. 2022

 __________

https://cinius.shop/writer/sabahattin-gencal/

*****************************************************

 Canın sıkılsın istemiyorsan, kendine yakın oturma!     

Hasan Yurtoğlu

*

Gerçek, elinde uzun süre saklarsan eriyip gidecek bir ziynettir.

Tarık Tufan

*

 Bilmek her şeyin sonu olur. Çekici olan bilememektir. Sis her şeye harika bir güzellik katar. 

Oscar Wilde

*

Bir yolculuğa çıkabilseydim, döndüğümde ne kadar değiştiğimi anlamak için yola çıkmadan önce kişiliğimin en ince ayrıntılarını not ederdim.

Jean-Paul Sartre

*

Benim saatim artık durmuş. Sabit bir noktaya, belli bir ana takılıp kalmışım. Benim için bir gelecek yok! Bana yarın olmuyor artık. Benim şimdimi bir geçmiş rehin almış bırakmıyor.

Hasan Yurtoğlu

*

Ben ki

yılların yağmurlarıyla çürümüş

tahta gibiyim :

dokusu grileşmiş,

artık, yalnız,

ateşe atılabilen.

Oruç Aruoba

*

Aslında babam da başka pek çok insan gibi uzağındakilere ve yeni tanıştığı insanlara anlayışlı, iyi davranıyor, yakınlarından bunu esirgiyordu. 

Barış Bıçakçı

*

Anladım

Bu dünyada benden başka kimse yok beni anlayan

Ümit Yaşar Oğuzcan

*

Hayatım bir film olsaydı, izlerken ya uyuya kalır ya da yarısında çıkardım.

Murat Menteş

*

Sevenin sevdiğini bilmesi kadar; sevilen de anlar sevildiğini.

Ümit Yaşar Oğuzcan

*

Saat üç. Bir şey yapmak isterseniz, bu saat ya çok geç ya çok erkendir. 

Jean-Paul Sartre

*

Çünkü çoğunlukla bir dirhem irade, yüz kilo kavrayış ve akıldan daha ağır çeker. 

Arthur Schopenhauer

*

İnsan yalnız yaşayınca bir şey anlatmanın bile ne olduğunu unutuyor. 

Jean-Paul Sartre

*

Uyuyan kişi ilgisiz bir sözle uyanmaz, adıyla seslenildiği zaman uyanır… Yani uyuyan zihin uyarımlar arasında bir ayrım yapar.

Sigmund Freud

*

 Arayışlar insanı yorar.

Hele aradıkların, kendi içinde gizlediğin şeylerse yorgunluğun kat kat artar. 

Tarık Tufan

*

Paylaşmak güzeldir.