16 Kasım 2022 Çarşamba

Özgürlük

 

Erdoğan Teke- Hüseyin Yıldız-
Sabahattin Gencal- Ahmet Meral
16. 11. 2022 Çarşamba günü
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Kültür Merkezinde

Biz dört arkadaş, 15 gün arayla mutat olarak yaptığımız toplantımızı bugün (16. 11. 2022 Çarşamba günü, saat 14.00’te) Ahmet Meral’ın ev sahipliğinde Marmara Üniversitesi, İlâhiyat Fakültesi Kültür Merkezi’nde yaptık. Konumuz “özgürlük” kavramı üzerinde üç saate yakın bir zaman içinde görüşlerimizi sunduk. Görüş alışverişi yaptık. 

Moderatör Hüseyin Yıldız Bey, bir açış konuşması yaptıktan sonra Sabahattin Gencal’dan başlayarak bütün arkadaşlara söz verdi. Arkadaşlar konuşurken, moderatör olarak bazı sözlerin açılımını istedi. Bu aralarda fikir alış verişleri oldu.

Toplantının tutanağının tutulması Sabahattin Gencal’dan istendi. Ancak Gencal’ın rahatsızlığı dikkate alınarak bu tutanağın Hüseyin Yıldız tarafından tutulması kararlaştırıldı.

Yıldız’ın yazacağı tutanaktan önce bir ön bilgi olarak toplantı hakkında yazdıklarımızı paylaşıyoruz:

İlk söz verilen Sabahattin Gencal, hak ve özgürlükler kavramının çok geniş bir kavram olduğunu onun için ayrıntılara girmeden bazı başlıkları hatırlatacağını söyledi. Ve her yurttaşın da bilmesi gerektiği haklar listesini sundu.

Gencal, ayrıca hocası Prof. Dr. Bahri Savcı’nın (1914- 2 Kasım 1997) İnsan Hakları Derslerine kısaca değindi.

Ahmet Meral, İngiltere’deki Hak ve Özgürlükler’e kısaca değindikten sonra 1215’te Büyük Şart (Magna Carta) denilen bir Ferman’ından başlayarak İngiliz İnsan Hakları Bildirgesi’ne (1689) kadarki özgürlük mücadelesinin önemli başlıklarına da değindi. Bu arada Pakistan'da, ülkenin İngiltere'den 14 Ağustos 1947'de kazandığı bağımsızlığı ve de Muhammed Ali Cinnah’tan söz etti.

Dekartın felsefesinden başlayarak Transandantal felsefeye kadar bazı akımlar üzerinden kısaca durdu. Bazı grupların Transandantal (aşkın) özgürlük isteklerinin yozlaşmaya ve bozulmaya neden olabileceği üzerinde durdu. Yine “aile”nin bozulması için medyada sistemli ve de sinsi programlar üretildiğine dikkat çekti. Tabii, her bireyin korunmaya layık olduğunu da, azınlık haklarının korunması gerektirdiğini de ihmal etmedi.

Erdoğan Teke Bey, Bruno Leoni’nin Özgürlük ve Hukuk adlı eserinin özetini sundu. Özgürlük ve Hukukun Üstünlüğü, “Özgürlük” ve “Kısıtlanma” vb. konuları vurguladı. Bu arada Abraham Lincoln’un; “Dünya, hiçbir zaman ‘özgürlük’ kelimesinin iyi bir tanımına sahip olmamıştır… Aynı kelimeyi kullansak da aynı şeyi kast etmiyoruz." sözünden hareketle özgürlük kavramının farklı yorumlanmasına değindi.

Hüseyin Yıldız, Kur’an-ı Kerim’deki özgürlükle ilgili ayetleri okudu. Ayrıca 

Aliya İzetbegoviç’in Doğu Batı Arasında İslam,  Tarihe Tanıklığım, Köle Olmayacağız, İslam Deklarasyonu ve Tarihi Savunma vd. kitaplarından söz etti. Aliya İzetbegoviç’in özlü sözlerinde birkaçını okudu. Bu arada bazı düşünürlerin özgürlük hakkındaki sözlerini hatırlattı.

Son söz de, ilk söz verilen Sabahattin Gencal’a verildi. Gencal, Hocası Prof. Bahri Savcı’nın makalesinden bir alıntıyla oturumu kapattı:

“Evren vardır. Yeryüzü yuvarlağı vardır. -Buna isterseniz doğa diye'bilirsiniz- İnsansal varlık vardır. Yani, ilk olgu olarak bir "evren-doğa-insan" üçlüsü vardır. Bunların üçünü birden bir tek sözcük deyimler. Bu üçlüyü bir tek sözcük ile mükemmel olarak anlatabiliriz: ÖZGÜRLÜK...

Ve ilk olarak, özgürlüğün var oluşu vardır. Bu özgürlük; evrenin ve doğanın, kendi iç yasasından başkasına tabi olmamaktır. Yani kendi doğal (siz buna Tanrısal da diyebilirsiniz) yasasından başka bir dış etkene, bir dış etkiye, bir dış güce bağlı olmamaktır, özgürlük.

Sabahattin Gencal,

Çekmeköy- İstanbul, 16. 11. 2022

Not: Ahmet Meral Bey’in ev sahipliği ve ikramları ayrıca yazılacak güzelliklerle doluydu. Teşekkürler az gelir. Allah (cc) razı olsun Ahmet Bey...

_______________

Prof. Bahri Savı, "Yaşam Hakkı" "Felsefesel Açıdan Pratiğe Doğru"

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/36684


9 Kasım 2022 Çarşamba

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası

 

Perşembenin Gelişi sohbetleri devam ediyor.
Erdoğan Teke- Hüseyin Yıldız ve
Sabahattin Gencal
***

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI1

Kanun No.: 2709 Kabul Tarihi: 7.11.1982

BAŞLANGIÇ

(Değişik: 23/7/1995-4121/1 md.)

Türk Vatanı ve Milletinin

Ø ebedi varlığını ve

Ø Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa,

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği

Ø milliyetçilik anlayışı ve

Ø O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;

Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin

Ø ebedi varlığı,

Ø refahı,

Ø maddî ve manevî mutluluğu ile

26 Ekim 2022 Çarşamba

“Kalk Borusu” Çalıyor; Uyan Artık! Kalk Artık!

 

https://cinius.shop/product/ataturkcu-dusunce-denemesi/


Atatürkçü Düşünce Üzerine Deneme1

ÖN SÖZ-V

Bir eserin bu kadar da geç doğabilmesi görülmüş değil. Yazılışı 9 ay 10 gün bile sürmeyen Atatürkçü Düşünce Üzerine Deneme adlı bu çalışmamı on yıllarca okuyuculara sunamamamın hiçbir mazereti, hiçbir izahı olamaz. Açıkçası biz Atatürkçü bir aydın gibi düşünemez olduk. Olsa olsa Nasrettin Hocamızın Hindisi gibi düşünebildik. Böyle düşünerek, acınarak, yakınarak, vahlanarak bir arpa boyu yol almamız mümkün olamazdı; zaten olmadı da. Bırakın ileri gitmeyi…

Bugünün işini yarına bırakırsan böyle olur işte.

Bileceksiniz ki; umutlandığınız gün kanatlandığınız gündür. İşte o zaman uçmaya başlayacaksınız. Uçmayı ertesi güne bırakırsanız biliniz ki kanatlarınızı kırarlar.

On yıllarca çırpmayan kanatlarda güç kalır mı acaba? Kalır veya kalmaz. Kendi gücümüzü  (Daha doğrusu öğrenilmiş çaresizliğimizi2) güçsüzlüğümüzü) bırakalım da Atatürkçü düşüncenin gücüne bakalım. On yıllar değil, yüzyıllar geçse bile Atatürkçü düşüncenin gücü azalmaz.

Atatürkçü düşünce öyle aç karnına veya tok karnına alınacak bir hap değil. Adamların Atatürkçü düşünceyle bir ilgisi yok; ama ceplerinde ilâç kutusu gibi Atatürk’ün vecizelerini taşımaya başladılar. Korkarım ki Atatürkçüler Atatürkçü olmamakla suçlanacak. Olur mu olur. Bu vahşi kapitalist dünyada hiçbir şeye “olmaz olmaz” deme.

Bir eserin bu kadar da geç doğabilmesi görülmüş değil yakınmasıyla başladık söze. Siz de “Bir eserin böylesine sunumu da görülmüş şey değil.” diyebilirsiniz.

Onun için bu seferlik sunum eksik kalsın. Ben de bu yazıma önsöz (V) diyeyim.

Bak kardeşim, bir çalışmaya 5 defa önsöz yazıldığı da görülmemiştir. “Sanki öyle matah bir eser de…”diye küçümsemeyin sakın. Abartmayın da…

Yanlış demiyorum. “Her eser ön fikirsiz, peşin fikirsiz, saplantısız okunur.” gerçeğini doğaçlama olarak hatırlatıyorum. “Keşke bütün sayfalar da böyle doğaçlama olsa” diyebilenler de çıkabilir. Ya, 1980 ve öncesi bir başkaydık…

Atatürk üzerine birçok denemem de var. Onları da eklemeyi düşündüğüm olmadı değil. Sonra “Hayır!” dedim kendi kendime; “Bu çalışma olduğu gibi çıkacaktır. Ve siz okuyucular sayesinde ayakları üzerinde duracaktır.” Tabii anlıyorsunuzdur. “Oku ve okut” demek istiyoruz. “Kitabı al ve aldır.” Daha usturuplu biçimde yazalım mı?

Uyuyanları lütfen uyandırın, kaldırın. Üsküdar’da sabah oldu.

Üsküdarlı atasözleri sıkıntı verir. Onun için cümleyi şöyle düzeltelim:

Uyan uyan. Çok uyku;

1. Depresyon riskini artırır.

2. Beyni zayıflatır.

3. Diyabet riskini artırır.

4. Kilo artışına sebep olur.

5. Kalbe zarar verir.

6. Erken ölüme neden olabilir.

Bu yazdıklarımı bir sağlık sitesinden aynen aldım.3 Yalnız bir maddeyi ayrıca belirtmeliyim. “Çok uyku Hamile kalmanızı zorlaştırabilir.” Bu hamilelik meselesini fikirlere hamile olmaya çevirerek kendi ifademle yazıyorum.

7. Çok uyuyanlar fikir üretmede kısır kalır ki bu da ölümden beterdir.

“Kalk Borusu” çalıyor; uyan artık! Kalk artık!

Sabahattin GENCAL,

Çekmeköy-İstanbul, 01.01.2018

__________________

1.Gencal, Sabahattin, Atatürkçü Düşünce Üzerine Deneme, Cnius Yayınları, 01. 01.2018

2. Öğrenilmiş Çaresizlik (Kazanılmış Başarısızlık Sendromu) Nedir?

Öğrenilmiş çaresizlik sendromu ya da diğer adıyla kazanılmış başarısızlık sendromu, kişinin yapacağı eylemlerin sonucu değiştiremeyeceğine olan inancının süreklilik göstermesi durumudur. Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin devamlılık gösteren stresli durumlara maruz kalması sonucunda meydana gelir. Kişi, öğrenilmiş çaresizliği benimsemiş ve kabullenmiş durumdadır. Bu aşamadan sonra içinde bulundukları stres durumunu değiştirebileceklerini düşünmezler ve buna inanmazlar. https://pm-uygulamalar.web.app/blog/ogrenilmis-caresizlik-nedir?gclid=Cj0KCQjwteOaBhDuARIsADBqReij3J9uDbP1jBxFx9E-SMjdaUz8d3TNgloYs9fwVoqWQYO_6TPtL_oaAnh1EALw_wcB

3. http://www.haberturk.com/saglik/haber/1044265-fazlauykunun-zararlari-saglikli-uyku-duzeni-cok-fazlauyumak/10

 

CUMHURİYET FAZİLETTİR


17 Ekim 2022 Pazartesi

Okuma Dedikleri

  A



Acelesi olanlar, doğrudan ikinci bölüme geçebilirse bir şey kaybetmemiş olur. (Kestane Kebap, acele cevap)

“Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas.” (Sabretmesini bilen kişi olmayacak gibi görünen işlerde bile başarı kazanır.” atasözünü hepimiz duyduk. Bazılarımız da deneyimlerimizle bunu öğrendik. Sabrın sonuçlarını gören biri olarak, siz değerli okurlarımızdan bir istekte bulunacağız. Tabii, ricamızı bildirmeden önce bazı açıklamalarda bulunacak, görüşlerimizi arz edecek ve isteğimizi arz edeceğiz.

Bildiğiniz gibi ben Sabahattin Gencal, Erdoğan Teke Bey ve Hüseyin Yıldız Bey ile haftanın bazı günlerinde ikili ve bazen de üçlü sohbet toplantıları yapıyoruz. Bunun meyvesini “Beyin Enerjisi Boşa Akmasın” adlı kolektif kitabımızı bastırmakla aldık.

Paylaşmak güzeldir.