Türkiye'de Cumhuriyetin
İlanı
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Cumhuriyetin ilanı | |
---|---|
Tarih | 29 Ekim 1923 | )
Saat | 20.30[1] (yaklaşık) |
Konum | Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara, Türkiye |
Diğer adı | 29 Ekim 1339 tarihli ve 364 sayılı Kanun'un kabulü |
Neden |
|
Sonuç |
Cumhuriyetin ilanı, hukuksal
olarak İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 29 Ekim 1923 günü gerçekleşen oturumunda Mustafa
Kemal'in hazırladığı anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle Türkiye
Devleti'nin yönetim şeklinin cumhuriyet olarak
belirlenmesidir.
Daha geniş anlamıyla
cumhuriyetin ilanı; Türk toplumunu çağdaşlaştırmayı amaçlayan Türk devriminin bir parçasıdır,
diğer yenileşme ve reformların da önünü açan bir siyasal inkılap hareketidir.[2]
"29 Ekim 1339
(1923) tarih ve 364 sayılı Teşkilât-ı Esasîye Kanununun Bazı Mevaddının
Tavzihan Tadiline Dair Kanun" ile 1921 Teşkilât-ı
Esasîye Kanunu'nun altı maddesinde (1, 2, 4, 10, 11 ve 12. maddeler) değişiklik yapılmış;
birinci maddesi şu şekilde değiştirilmiştir:
"Hâkimiyet, bilâkaydü şart Milletindir. İdare usûlü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir. Türkiye Devletinin şekl-i Hükûmeti, Cumhuriyettir."
Anayasanın diğer
maddelerinde yapılan değişiklikler ile cumhurbaşkanlığı makamı
oluşturulmuş; Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kendi
üyeleri arasından seçileceği öngörülmüş; hükûmetin kuruluş usulü
değiştirilmiştir. Hükûmetin kuruluş şeması bakımından meclis
hükûmeti sisteminden vazgeçilerek parlamenter
sisteme geçilmiştir.[3]
Arka plan
Osmanlı Devleti, 1876
yılına kadar mutlak monarşi ile
yönetilmiştir.[2] Bu dönemde
padişahlık kurumu, halk üzerinde mutlak bir egemenlik sürdürmüştür.[4] Tanzimat
dönemiyle beraber, cumhuriyet düşüncesinden söz edilmeye
başlanmışsa da Osmanlı aydınları meşrutiyetin kurulmasını
yeterli görmüşlerdi; meşrutiyetin daha ilerisine gidilmedi veya talep edilmedi.[2] Osmanlı Devleti,
1876-1878 ve 1908-1918 yılları arasında meşruti
monarşi ile yönetildi.[2]
Osmanlı Devleti'nin
yıkılması ile sonuçlanan I.
Dünya Savaşı'nın ardından Mustafa
Kemal Paşa önderliğinde başlatılan ulusal
mücadelenin daha ilk yıllarından itibaren artık yönetimde halk iradesinin egemen
olacağı açıkça ilan edilmiştir.[4] Erzurum Kongresi'nin ardından 23
Temmuz 1919 tarihinde yayımlanan bildirinin 3. maddesindeki "Ulusal
Kuvvetleri etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır" kararı bu
anlayışın bir ifadesiydi.
Ulusal iradeyi somut
olarak gösterecek meclis, İstanbul'un
işgal edilip Mebusan Meclisi'nin dağıtılması üzerine, "Büyük
Millet Meclisi" adıyla 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplandı.
Olağanüstü yetkilerle donatılmış 390 kişilik meclisin başkanı aynı zamanda
hükûmet ve devlet başkanı olarak adlandırılmıştı.
Meclisin 20 Ocak
1921'de kabul ettiği ve bir anayasa niteliğinde olan Teşkilat-ı
Esasiye Kanunu adlı yasa ile egemenliğin Türk ulusuna ait olduğu ilan edildi.
Saltanat hükûmetinin kendini halâ Türk ulusunun temsilcisi saymasına karşı bir
tepki olarak meclis, 1 Kasım 1922'de aldığı kararla saltanatı
kaldırdı.[4]
Birinci meclisin
seçimin yenilenmesine karar vererek 1 Nisan 1923'te dağılmasından sonra yeni
meclis toplanıncaya kadar Mustafa Kemal'in direktifi ile yeni bir anayasa
tasarısı hazırlıkları başlamıştır.[5] Mevcut anayasa,
ulusal iradenin Türk ulusuna ait olduğunu, bu iradeyi ulus adına temsil
yetkisinin Meclis'e tanındığını onaylamıştı ancak devletin yönetim şeklini ve
başkentini ilan etmemişti.[4] Yeni anayasa
tasarısı hazırlıkları sırasında Mustafa Kemal, çevresindekilerle Cumhuriyetin
ilanı ile ilgili görüşmeler yapmıştır.[5] Mustafa Kemal'in
Wieber Neue Freie Presse muhabirine 22 Eylül 1923'te verdiği ve Türkçe bir
özeti ilk defa İkdam gazetesinde
yayımlanan demeçte, muhabirin sorusu üzerine ilk defa cumhuriyet kelimesini
açıkça ortaya atması ülkede ve yurtdışında büyük yankı uyandırdı.[5] Ekim 1923'te
İsmet Paşa ve bir grup meb'us Ankara'nın Hükûmet
merkezi olarak kabul edilmesi yolunda bir kanun teklifi verdi. 13 Ekim
1923'te TBMM'de kabul edilen tek maddelik yasa ile Ankara, devletin başkenti
oldu. Devlet merkezinin İstanbul olacağı yolundaki çekişmelere son veren bu
yasa ile Cumhuriyetin ilanı için de bir adım atılmış oldu.[5]
Süreç
Hükûmet bunalımı
1 Kasım 1922'den
itibaren artık saltanatın olmadığı ülke, meclis hükûmeti tarafından
yönetilmekteydi. Bu hükûmet sisteminde her bakan meclis tarafından seçildiğinden
uyumsuz kişilerin bir araya geldiği hükûmet biçimine yol açmaktaydı; ayrıca her
bir bakanlık için uzun süren tartışmalar yaşanmaktaydı.[6] Yeni Meclis
seçildikten sonra kurulan İcra Vekilleri Heyeti'nin üyeleri bu şartlar altına
çalışmanın güçlüklerinden şikayetçi idi. Hükûmetin zayıflığı, 23 Ekim'de net
bir şekilde ortaya çıktı. Aynı zamanda Dahiliye Vekili olan İcra Vekilleri Heyeti
Başkanı Fethi Bey, Dahiliye
Vekilliğini Ferit Tek Bey'e bırakmak istemiş
ancak meclis bunu kabul etmeyerek Erzincan milletvekili Sabit
Bey'i seçmişti. TBMM ikinci başkanı Ali Fuat Bey de görevi
bırakmak isteyip yerine Yusuf
Kemal Bey'i aday göstermiş ancak meclis kabul etmeyerek Rauf Bey'i seçmiştir.[6]
Bu durum üzerine
Meclis Başkanı Mustafa
Kemal, 25 Ekim 1923 akşamı hükûmeti Çankaya'da topladı. Toplantıda, Vekiller
Heyeti'nin istifa etmesine ve yeni seçilecek Vekiller Heyeti'nde görev
almamasına karar verildi.[5] Böylece ülkeyi
Cumhuriyet rejiminin ilanına götürecek bir hükûmet bunalımı oluşturuldu.
Anayasa değişiklik tasarısı
27 Ekim 1923'te
Vekiller Heyeti'nin istifası TBMM'de okunduktan sonra, yeni bir vekiller heyeti
kurma yolunda çalışmalar başladı. Muhalefetin yeni hükûmet kurma çabasında bir
sonuç alınamadı. 28 Ekim'de Çankaya Köşkü'ndeki akşam yemeğinde İsmet Paşa,
Fethi Bey, Kazım Paşa, Kemalettin
Sami Paşa, Halit
Paşa, Rize mebusu Fuat ve Afyon
mebusu Ruşen
Eşref Bey'i misafir olarak ağırlayan Mustafa Kemal Paşa, kabine bunalımından çıkma
yolu üzerine görüştü ve misafirlerine "yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz"
dedi. Yemekten sonra Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa birlikte kanun tasarısını
hazırladı.
Halk Fırkası Grubu toplantısı
Mecliste 29 Ekim 1923
sabahı toplanan Halk Fırkası Grubu kabine
değişikliği için görüşmelere başladı. Görüşmelerin çıkmaza girmesi üzerine
Mustafa Kemal Paşa'nın meselenin halli için görevlendirilmesine karar verildi.
Çözüm için bir saat izin isteyen Mustafa Kemal, bir saat sonra kürsüye çıkarak
yönetim biçiminin Cumhuriyet olması halinde hükûmet bunalımlarının
yaşanmayacağının, bunun için rejimin Cumhuriyet olarak tescil edilmesi ve
yönetim biçiminin buna göre düzenlenmesi gerektiğini ifade etti ve anayasa
değişikliği teklifini sundu. Fırka toplantısında yapılan konuşmaların ardından
teklifin önce bütünü, sonra ayrı ayrı maddeleri okunarak kabul edildi.[5]
Meclis toplantısı
Halk Fırkası Grubunun
toplantısından hemen sonra meclis toplantısı açıldı. Meclis başka konularla
meşgul okurken, teklif edilen kanun tasarısı Kanun-ı Esasî Encümeni tarafından
usulen incelenip tutanağı hazırlandı.[7][ Kanun, birçok
konuşmacının "Yaşasın Cumhuriyet!" sesleriyle alkışlanan
konuşmalarıyla kabul edildi.[7][ Ardından cumhurbaşkanlığı
seçimi yapıldı. 158 üyenin oybirliği ile Ankara Milletvekili Gazi Mustafa Kemal
cumhurbaşkanı seçildi.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
1. ^ "Cumhuriyet'in ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanı
unvanıyla ilk konuşması AA Arşivi ve TBMM kayıtlarında". www.aa.com.tr.
1 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2021.
2. ^ a b c d Dinç, Sait. "Atatürkçü Düşünce Sistemine Göre Cumhuriyetçilik
İlkesi" (PDF). Çukurova Üniversitesi Türkoloji
Araştırmaları Merkezi web sitesi, 1 Eylül 2008. 30 Nisan 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2016.
3. ^ Gözler, Kemal. "1921
Teşkilât-ı Esasîye Kanunu". Bursa, Ekin Kitabevi Yayınları,
2000 say 44-55'ten alınmıştır. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2016.
4. ^ a b c d Muzaffer, Erendil (Temmuz 1986). "Atatürk ve Demokrasi" (PDF). Atatürk
Araştırma Merkezi Dergisi. 2 (6). 20 Aralık 2016 tarihinde
kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 2 Aralık 2016.
5. ^ a b c d e f Hamza, Eroğlu (Temmuz 2003). "Türkiye Cumhuriyetinin İlânı" (PDF). Atatürk
Araştırma Merkezi Dergisi. 9 (56). 2 Aralık 2016 tarihinde
kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 2 Aralık 2016.
6. ^ a b Aymalı, Ömer. "Cumhuriyet nasıl ilan edilmişti ?".
Dunyabulteni.net Tarih Dosyası, 29 Ekim 2011. 20 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2016.
7. ^ a b Atatürk, Kemal. "Nutuk (Bölüm 11)". Atatürk
Araştırma Merkezi, Ankara 2004 (Bugünkü dille yayına hazırlayan: Zeynep
Korkmaz). 6 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2016.
https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye%27de_cumhuriyetin_ilan%C4%B1
Yararlanılabilecek Kaynaklar
Atatürk İlkeleri Ve İnkılap Tarihi
Mustafa Kemal’de İnkılâp Düşüncesinin Oluşumu ve Gelişimi
“Cumhuriyet’i Kuran, Türk Toplumunun Mayasıdır”
Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı
Osmanlı' dan Türkiye Cumhuriyeti'ne: KADIN HAREKETİ
Cumhuriyet dönemi sağlık politikaları
Atatürk,
Cumhuriyet, Eğitimde Ulusallık ve Bütünlük
Bir eğitimci olarak ölümsüz Atatürk
Milli Eğitim Bakanlığının Atatürk Köşesi
M. E. B. Atatürk Köşesi ZorunluluğunuKaldırdığı İddiası
Atatürk, Cumhuriyet ve Lâik Hukuk
Cumhuriyet Döneminde Köy, Köylülük, Köycülük
Cumhuriyetin İlanından Sonra Yapılan Yenilikler Nelerdir?
Cumhuriyet Döneminde Azınlıklar Politikası
Cumhuriyetten Öncesi ve Sonrası Yenilikler
MadencilikSektörünün Cumhuriyet Öncesi ve sonrası Raporu
Osmanlı' dan Türkiye Cumhuriyeti'ne: Değişme ve Süreklilik
Atatürk Döneminde Türk Dış Politikası
Erdem Dergisi, ATATÜRK ÖZEL SAYISI (Makale Linkleri)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi Arşivi
Atatürk Yolu Dergisi (Arşivden ilgili yazılar okunabilir)
Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Dönemi ve Türkiye’yi BölmeÇabaları
Askerî Tarih – Ayaklanmalar, İsyanlar, Darbeler veİhtilaller Tarihi
Selçuklu Tarihi ve Medeniyeti – Tarih, Şehir ve Mimari
Göç ve İskân – İktisat Tarihi – Vakıflar Tarihi