16 Ağustos 2015 Pazar

Anafoni



Edebî Sanatlar 


Anafoni (Anaphonie)
Harf ve Yazıya Bağlı Hünerler

Bir sözcük veya ifadedeki fonemlerin bir kısmının bir başka sözcüğe kaydırılmasına denir.
“kapılar arkamızdan kapanmadılar…”          (annem ve akşam, 324)
Dizede, “kapanmadılar”ın “anmadı” fonemlerinin çıkarılıp geri kalanı yeni sözcükte kullanılmış.
“ikimizin bir olması? bir mührü
  bir mühürle mühürlemek gibidir…”   (akşam ve mühür, 337)
“imdi resimdeki adresim şimdi”                    (harfler ve lay lay lom, 423)
“biz burada ayla’yla lay lay lom”                  (harfler ve lay lay lom, 423)

“kendine batan dikendi”                   (harfler ve kendi, 425)



Abdulhalim Aydın, Hilmi Yavuz’un Şiirlerinde Söz Sanatları, Sözcük Oyunları ve Şiirsel Figürler (Yanaçlar)

Delâlet

Edebî Sanatlar 


Delâlet

Delâlet, herhangi bir söz, durum ve hareketin belli bir anlam ve hükümle bağlantısını ifade eden bir kavramdır. Bir şeyin anlaşılmasının başka bir şeyin daha anlaşılmasını gerektirmesi durumudur. Şu halde iki unsur söz konusudur:
Bu iki unsurdan ilkine dâll (=delâlet eden, gösteren, işaret eden)
İkincisine de medlûl (=delâlet edilen, gösterilen, işaret edilen) denir.

Delâletin türleri:

Lafzî delâlet

a)      Aklî delâlet (=akla dayalı delâlet):
Gösteren ile gösterilen arasındaki ilişkiden dolayı doğrudan bilgiye ulaşılan söz dizimleridir. İnsan seslerinden söz ettiğimizde insan varlığı sonucuna ulaşabilmemiz buna örnek olabilir.
b)     Tabî’î delâlet (=doğal delâlet):
Gösteren gösterilen arasındaki psiklojik ve fizyolojik ilişki aracılığıyla bilgiye ulaşılması durumudur: “Off!” nidasının sıkıntı halini belirtmesi buna örnek olabilir.
c)      Vaz’î delâlet (=uzlaşıya dayalı delâlet):
Gösteren ile gösterilen arasındaki anlam ilişkisinin gelenekler çerçevesinde yerel çerçevede, bilgiye dönüşmesi durumunu tanımlar. “Özel kalem” dendiğinde yazı gereci olan kalemin değil de özel sekreter manasındaki görevlinin anlaşılması buna örnek olabilir.

Kaligram

Edebî Sanatlar 

Harf ve Yazıya Bağlı Hünerler
Kaligram (Calligramme)

Appolinaire’in 1918’de calligraphie (hüsnühat) ve idéogramme (kavramyazı) sözcüklerini kısaltarak birleştirmesinden meydana getirdiği bir şiir türüdür. Burada esas olan şiirin biçimselliğinden, görselliğinden bir resmin ortaya çıkarılmasıdır. Şiirin içeriğiyle görselliği çoğu kez uyumlu niteliklidir. H. Yavuz’un “ünlem” şiirinde bunun bir örneğini görüyoruz. Resim şiir/somut şiirin de başarılı bir örneğini vermesi açısından üzerinde durulmayı hak eden bir parçadır.
“şimdi bir çığ koptu
                     k
                          o
                       P
                          a
                             c
                                  a
                                     k
Metnin içeriğinin verdiği psikolojik “kopuş” dışında resimsel öğeler de bu “çığ düşmesini” görselleştiriyor. “k”, “o” ile “Pacak” arasındaki düzenleme görselliğe vurgu yapar. Ayrıca kopan şeyin çığ olduğu düşünüldüğünde ilk kopan parçayı “k”, biraz sonra yuvarlanarak kartopuna dönüşmeye başlayan parçanın “o” ile ve daha sonra da gittikçe büyüyen ve hızlanan kütlenin “Pacak” ile gösterilmesi ilginçtir. Burada “p,c[ç],k” sert ünsüzleriyle “a” asonansı arasındaki ilişki çığ kütlesinin büyüklüğüyle (“p,c[ç],k” sertleşmesi) düşüş hızını (“a”nın akışkanlığı) anlatması bakımından ilginçtir. Yine, “Pacak” seslerinin yarı dik konumlandırılması ve “P”nin büyük harfle yazılması, her zaman küçük olan ilk kopan parçanın (küçük “k” ile gösterildiğine dikkat edelim) “k”nın “o” kartopuna dönüşmesi arasındaki kısa duraksamadan sonra ikinci ama asıl büyük düşüşü ve “P”den sonra “a c a k” seslerinin yarı düşey olarak verilmesi gittikçe artan bir hızı simgelemesi bakımından da başarılı bir kaligram örneğidir.

Mülemma (Makaronik)

Edebî Sanatlar 

Anlama Dayalı Söz Sanatı
Mülemma:
Alaca renkli, renk renk.
Dizelerinden her biri başka dille yazılmış şiir.
Bulaşmış, sıvanmış.
Bk. bulaşık koşuk (Birden artık dil kullanılarak yazılan koşuk şekli)
http://www.nedirnedemek.com/m%C3%BClemma-nedir-m%C3%BClemma-ne-demek
*
Makaronik

Makaronik, iki ya da daha fazla dilin karıştırılmasıyla yazılmış mısra veya bölümlerden oluşan şiir türü. Türkçe de Mülemma olarak bilinir.
Antik dönemde Yunanca ve Latincenin karıştırılmasıyla elde edilmiş makaronik örnekler yerini, Latincenin Orta Çağ Avrupasında hala etkin bir dil olması nedeniyle, Shakespeare'in Julius Caesar adlı oyununda kullandığı "Et tu, Brute? Then fall, Caesar." şeklinde olduğu gibi Latince-İngilizce vb. örneklere bırakmıştır.

Divan edebiyatında ise,

ey sanemi, dost sanemi, gürîzpâyem
ey geleyim, dost geleyim, didi, neyâmed.
ey mehi, a dost, meh-i âfitâb-ı ûyem
ey geleyim, dost geleyim, didi, neyâmed.

şeklinde Farsça, Arapça ve Türkçenin karıştırılmasıyla elde edilmiş makaronik (Mülemmna) şiirler mevcuttur.

Paylaşmak güzeldir.