Edebî Sanatlar
Harf
ve Yazıya Bağlı Hünerler
Appolinaire’in 1918’de calligraphie (hüsnühat) ve idéogramme (kavramyazı) sözcüklerini kısaltarak birleştirmesinden meydana getirdiği bir şiir türüdür. Burada esas olan şiirin biçimselliğinden, görselliğinden bir resmin ortaya çıkarılmasıdır. Şiirin içeriğiyle görselliği çoğu kez uyumlu niteliklidir. H. Yavuz’un “ünlem” şiirinde bunun bir örneğini görüyoruz. Resim şiir/somut şiirin de başarılı bir örneğini vermesi açısından üzerinde durulmayı hak eden bir parçadır.
“şimdi bir çığ koptu
k
o
P
a
c
a
k
Metnin içeriğinin verdiği psikolojik “kopuş” dışında resimsel öğeler de bu “çığ düşmesini” görselleştiriyor. “k”, “o” ile “Pacak” arasındaki düzenleme görselliğe vurgu yapar. Ayrıca kopan şeyin çığ olduğu düşünüldüğünde ilk kopan parçayı “k”, biraz sonra yuvarlanarak kartopuna dönüşmeye başlayan parçanın “o” ile ve daha sonra da gittikçe büyüyen ve hızlanan kütlenin “Pacak” ile gösterilmesi ilginçtir. Burada “p,c[ç],k” sert ünsüzleriyle “a” asonansı arasındaki ilişki çığ kütlesinin büyüklüğüyle (“p,c[ç],k” sertleşmesi) düşüş hızını (“a”nın akışkanlığı) anlatması bakımından ilginçtir. Yine, “Pacak” seslerinin yarı dik konumlandırılması ve “P”nin büyük harfle yazılması, her zaman küçük olan ilk kopan parçanın (küçük “k” ile gösterildiğine dikkat edelim) “k”nın “o” kartopuna dönüşmesi arasındaki kısa duraksamadan sonra ikinci ama asıl büyük düşüşü ve “P”den sonra “a c a k” seslerinin yarı düşey olarak verilmesi gittikçe artan bir hızı simgelemesi bakımından da başarılı bir kaligram örneğidir.
Aşağıdaki dizelerde de benzer bir resim şiir örneğini görüyoruz.
“lâmba
gibi yüzlerle tanıştık
samim-
Î bir mum, içten” (tâ, sîn, mîm (dört), 436)
Başka bir kaligram ve aynı zamanda resim şiir örneği olan “î” görsel açıdan mumu veriyor. Dizelerde dikkati çeken asıl önemli nokta ise, şairin kullandığı resimsel boyut (î) ile sözcüklerdir (samimi, içten bir mum). Fedakarlığın ve samimiyetin bir istiaresi haline gelmiş mumun etrafını aydınlatmak adına kendi kendini tüketerek bitirmesi olgusu, tanışılan yüzlerin, yeni kişilerin içtenliğini de göstermek için kullanılması şair tarafından bulunan zekice görsel-anlamsal ve hatta tinsel anlatım birlikleridir. Üçlü bir anlatım mekanizmasıyla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz: resimsel boyut, mum istiaresi ve yeni tanış yüzlerin durumunun bunlara bağlı olarak resimsel-anlamsal-imgesel ifadesi.
Abdulhalim Aydın, Hilmi Yavuz’un Şiirlerinde Söz Sanatları, Sözcük Oyunları ve Şiirsel Figürler (Yanaçlar)