Edebî Sanatlar
Harf
ve Yazıya Bağlı Hünerler
Bilmece
Bilmece her hangi bir şeyin
üstü kapalı söyleyerek ne
olduğunun bulunmasını sorulan kişiden
bekleyen söz oyunlarına denir. Manzum
düzenekte sorulan bu muammalar anonim
halk edebiyatı ürünlerindendir.
Bilmecenin
sözlükteki anlamı: Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek
o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun şeklindedir.
Bilmece bilinmeyen bir nesnenin dolaylı olarak sunulmasıdır.
Şiirsel bir klişe içinde karşılık bekleyen bir küçük sorudur. Çok defa nesneyi
veya ilkeyi tek bir kelime ile ifade eder. Metinde verilen ipuçları ile bu
nesnenin bulunması söz konusudur.
Herhangi bir eşya, insan, hayvan, bitki, doğa ve inanışla
ilgili olarak bazı ip uçları verilerek sorulan şeyin bulunması, bilinmesi
amaçlı bir oyundur.
Anadolu’da asal, elçim, hekat atlı hekat, matul mecal, metel , metal, tapmaca, bulmaca, hikaye, söz, bilmeli, tanımaca, fıcık, dele,
gazelleme gibi adlarla da anılır.
Bazı bilmecelere matal, metel, matel gibi tabirlerle de başlar.
Türkiye dışındaki Türklerde ise başvatkıç, bilmece, jumbak,
tabışka, tabışmak, tabuşturmak, tapkış, tapmaca, , yomak gibi adlarla ifade
edildiği tespit edilmiştir.
Bilmeceler şiirsel
özellik taşıyan kalıplaşmış sözler şeklindedir.
İnsanı düşündüren, kelime dağarcığı geliştiren özellikleri vardır.
Bilmece Grupları
Bilmeceler söyleyiş şekillerine göre gruplandırılır
a) Başlangıçları kalıp sözlerden oluşanlar: Matal, metel,
mata bilmece, bildirmece, tapmaca, kaydırmaca, kaymaca
b) Benim bir oğlum
veya kızım var diye başlayanlar
c) Bir acaip nesne
gördüm diye başlayanlar
d) Karşıdan
baktım... dam üstünde , yer altında yer sütünde vb ile başlayanlar
İki mısralı
bilmeceler
Üstü gül
Altı gül
Üç mısralı bilmeceler
Et fit içinde
Dünya dümeni
onun içinde"
Dört Mısralı
Bilmeceler
"Şıpıl şıpıl sudan geçtim
Şıpırtısını duymadım
Yeşil çimen üstünde kumaş biçtim
Kırpıntısını bulmadım"
(rüya)
Mısra sayısı dörtten
fazla olanlar:
Sakalı var sözü geçmez
Pek uzağı gözü seçmez,
Kara nohur –t eker gider
Taştan taşa seker gider
Akça suyn içerler
Şeytan deyip geçeler
(keçi)
Bilmeceler 3, 4, 5, 6 heceli dizelerden oluştukları gibi en
çok da 7 ve 8 heceliktir. Çok dizeli
bilmeceler mesnevi kafiye şemasındadır.
aa, bb, cc , dd gibi
Bilmeceler sordukları
sorunun cevaplarına göre somut veya soyut konulun bilmeceler oalrak da
sınıflandırılabilir.
Halk edebiyatı türü değeri taşıyan bilmeceler biçim
bakımından nesir ve nazım olarak ikiye ayrılabilir . Ama genellikle manzum yapıda kurulmuşlardır. Nesir bilmeceler nazım bilmecelerden bozulmuşlardır.
Bilmeceli oyun
çeşitleri ise:
Bilmeli Matal, Eşlenbeş-Lebbeş adlı oyunlarda oynanır. Bu oyunlarda iki grup oyuncunun bir grubu
diğerine bilmece sorar. Bilirlerse
bilmece sorma sırası o gruba geçer, bilemezlerse, bilemeyen grup bilmeceyi
sonar grubu belli uzaklığa kadar sırtında taşır.
...
Bilmece / Muamma / Lugaz
Bilmece, lugaz, muamma genellikle aynı veya benzer türler
kabul edilerek ele
alınmıştır. Ancak Türk edebiyatı içinde divan ve halk
edebiyatı sahalarında ilgili terimler birbirinden ayrı tutulmuştur.
Buna göre, “bilmeceler, tabiat unsurları
ile bu unsurlara bağlı hadiseleri; insan, hayvan ve bitki gibi canlıları;
eşyayı, akıl, zekâ ve güzellik nev’inden mücerred kavramlarla dinî konu ve
motifleri vb. kapalı bir şekilde yakın-uzak münasebetler ve çağrışımlarla
düşünce, muhakeme ve dikkatimize aksettirerek bulmayı hedef tutan
kalıplaşmışsözler” (Elçin, 1993: 607’den aktaran Aça vd. 2011: 559)
biçiminde tanımlanmıştır.
Muamma, âşık edebiyatı
geleneğinde âşıkların sorduğu, bütünüyle manzum bilmeceleri karşılayan bir
terim olarak kabul edilirken lugaz ise daha
çok divan şairlerinin yazdıkları manzum bilmece metinlerini adlandırmak için
kullanılmıştır. Ancak bu türleri bütünüyle divan veya âşık edebiyatına mal
etmek mümkün değildir (Aça vd. 2011: 559).
Sözlük anlamı gizlenen ve karışık gösterilen şey anlamına
gelen muamma, remiz ve ima yoluyla yani doğrudan değil, dolaylı olarak, işaret
ile bir isme delalet eden sözdür. Şairin birismi şiirinde gizlemesi ta’miye; bu
gizlenen isim muamma olarak adlandırılır.
Lugaz, insan isminin
dışında bir şeyin özelliklerinin söylendiği ve dinleyiciden bunun ne olduğunun
sorulduğu, genellikle aruzun fâilâtün fâilâtün fâilün kalıbıyla yazılan şiir,
bir tür manzum bilmece veya hünerdir.
Lugazı bilmecelerden ayıran en önemli özellik,
lugazın yazarının imzasını taşımasıdır. (Saraç,
2007: 292; Olgun, 1936: 72; Elçin, 2014: 619-620; Pala, 2005: 291).
Muamma, şiirsel bir
oyun veya bir tür bilmecedir. Dolayısıyla muamma yazmak şairlik işinden çok,
bir zekâ ve yetenek işidir. Muammaya benzer bir tür de lugazdır. Ancak lugazda
herhangi bir şey konu edilirken muamma yalnız insan adları için yazılır
(Bilkan, 2000: 12).
Ayrıca lugazın muammadan ayrılan
özelliklerinden biri de çözüme yarayacak açıklamayı kendisinde bulundurmasıdır
(Elçin, 2014: 620).
...
Bahadır Güneş
http://www.tekedergisi.com/Makaleler/111137714_3G%C3%BCne%C5%9F.pdf
===========================
Kaynaklar:
http://www.tekedergisi.com/Makaleler/111137714_3G%C3%BCne%C5%9F.pdf
http://www.edebiyadvesanatakademisi.com/yazi/2038-bilmece_nedir__turleri__yapilari_%C3%B6rnekleri.html