Edebî Sanatlar
Anakroni (zaman dışılık)
Anakroni, (Yunanca ανά, "karşısında," ve χρόνος,
"zaman") tarihi kesin olarak bilinen bir olayı değişik bir tarihte
gerçekleşmiş; yaşadığı zaman belli olan bir kişiyi de değişik bir tarihte
yaşamış gibi göstermedir.
Bu kavram Türkçeye zaman
dışılık olarak çevrilmiştir. Çok basit bir açıklama ile Irak’ı işgal eden
ABD askerlerinin mancınık kullanması, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un
fethine Rolex saatine bakarak başlaması anakronizme örnek gösterilebilir.
Anakroni kişi, nesne, adet,
uygulama, olay vb. unsurları ait oldukları tarihsel dönemin dışındaki bir
döneme yerleştirme hatasıdır.
Nasrettin Hoca’nın Timur ile ilgili fıkraları gibi. Bu durum
bilgi eksikliğinden kaynaklanabilir ya da bir amaç için bilinçli olarak
yapılabilir.
Bilerek yapılan anakronizm sanatsal anlamda bir teknik
olarak, farklılık, mistizm, ilginçlik, espri yaratmak adına kullanılmış
olabilir.
Farkında olmadan, sehven yapılan anakronizm ise genelde
dikkatsizlik, özensizlik ve akıl kıtlığı nedeni ile ortaya çıkmış olabilir.
Eski Yunancada olayları yanlış zamanlandırma anlamına gelen
"anakhronismos" kelimesinden türetilmiştir. edebi eserlerde
okuyucunun dikkatini konuya çekmek, olayları daha renkli ve çarpıcı olarak
ortaya koymak için başvurulan bir yöntemdir. Özellikle trajedilerde anakronizme
çokça yer verilir. Ayrıca Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu Türk tarihçiliğinde
anakronizm'in ciddi bir "tarihselleştirememe"
veya "tarihsizlik" sorunu
ortaya çıkardığını söyler.
ANAKRONİZMİ MUTLAKA ANLATMALIYIM
Özellikle günümüzde siyasilerin tarihten örnek vererek
konuşmaları bana Anakronizm kavramını açıklama gereği hissettirmiştir.
Dilimizin döndüğü bildiğimiz kadar ile açıklamaya çalışalım efendim.
Anakronizm,
Yunanca kökenli olan bir kavram olup Türkçeye Fransızca’dan (anachronisme)
geçmiştir. Tarihi olay ya da olguların içerisinde geçtiği zaman ile olay ya da
olguda yer alan nesne ya da özelliklerin birbiriyle, içinde bulunduğu zaman
dilimi (dönem) ile kronolojik açıdan uyumsuz olarak tanımlanmaktadır. Bu kavram
Türkçeye zaman dışılık olarak çevrilmiştir. Çok basit bir açıklama ile Irak’ı
işgal eden ABD askerlerinin mancınık kullanması, Fatih Sultan Mehmet’in
İstanbul’un fethine Rolex saatine bakarak başlaması anakronizme örnek
gösterilebilir.
Geniş anlamda ise, toplumları, milletleri, kuruluşları
etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu
olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını,
karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyetleri, kendi iç
sorunlarını inceleyen bilimdir.
Başka bir deyişle Anakronizm bir olgunun tarihi dönemindeki
gerçekliği ile algılanan şeyin günümüz dönemi hakkındaki yanılgısını ifade
eder. Bu yanılgı sadece olgusal bilgiler hakkında değil, kavramlar, bakış
açıları ve zihniyetler konusunda da olabilir.
Anakronizmin üç farklı türünün
olduğu bilinmektedir: Olgu anakronizmi, dil anakronizmi ve yaklaşım
anakronizmi.
Dil ve yaklaşım anakronizmi herhangi bir dönem için geçerli
olmayan kavram ve yaklaşımların bu dönemdeki olgu ve kişileri açıklamak için
kullanılmasıdır. Bu yanılgı çoğu kez şimdiciliğin (presentism) bir sonucudur.
Şimdicilik bugünün ihtiyaçlarının, sorunlarının ve yaklaşımlarının tarih
yazımına yansımasıdır. Tarih yazımının doğası gereği bu bir ölçüde kaçınılmaz
bir durumdur. Ancak bu durum özellikle dilsel ve yaklaşımsal anakronizm
hatalarının oluşmasını kolaylaştırmaktadır. Tarih yazımı gibi, ilk ve
ortaöğretim düzeyindeki tarih öğretiminde de anakronizm hataları sıklıkla
görülmektedir. Ama en çok görüldüğü alan tarihsel dönemdeki inançlara yönelik
kalıp yargılardaki dogmaların algısındadır. Bilirsiniz, ders kitaplarında
tarihi olayları dönemin kişilerinin ağzından anlatan ve kitap yazarları
tarafından oluşturulan kurgusal metinler kullanılır. Bu metinler anakronizm
hataları açısından incelendiğinde, kitap yazarlarının kendilerine ve günümüze
ait olan yorum, kavram ve bakış açılarını tarihi şahsiyetlere mal edip
etmediklerini, bir diğer ifadeyle, geçmiş döneme ait bakış açılarını doğru bir
şekilde yansıtıp yansıtmadıklarını görebiliriz.
Tarihi kişilikleri kendi dönemlerinin anlayışları, bakış
açıları ve anlam dünyaları çerçevesinde yansıtma konusunda kitap yazarlarının
bilinç ve dikkat düzeylerinin pek yüksek olmadığı görülmektedir. Bugüne ait
tarihsel bilgi ve yorumların geçmişe mal edilmesi, siyasetçilerin
konuşmalarında rastlandığı gibi ders kitaplarındaki kurgusal metinlerde birçok
açıdan hata ve yanılgıların doğmasına yol açmış ve açmaktadır. Özellikle zaman
ve mekân algılarındaki değişim, kavram kullanımı ve olayların nedenlerinin
açıklanması konularında önemli bilgi ve yorum hatalarının yapıldığı gözlenir.
Tarihsel olayları değerlendirirken zamandan çıkarıp günümüze
taşımak zaman dışılık yaparak karşılaştırmak kötü niyetin, yanlış algının bir
tezahürü olsa gerek. Ancak devlet adamlarının kendi bilgi, kişisel donanımları
dışında onlarca danışmanın var olduğunu bilindiği halde neden bu hataya
düşülmektedir?
Meslektaşım 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “dünkü
güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz.” Sözü zaman dışılık açısından anakronizme
bir miktar açıklık getirmektedir.
Yakın Cumhuriyet tarihimize yönelik herkesçe bilinen ama
kimi aymazların inkar ettiği bir çok tarihi gerçeği açıklama gereği duymuyorum
ancak söylemekte yarar var ki Ulusal önderimiz Atatürk’ün Osmanlının
küllerinden ulus devletimizi oluştururken 1920-1930 dönemsel, Konjonktürel
(İktisadi hayatın iyileşme ve kötüleşme konusunda gösterdiği değişikliklerin
(dalgalanmaların) hepsine verilen ad.) zorluklarını tam 100 yıl yani 1 asır
sonra 2014 yılı gerçeklikleri ile karşılaştırmak tam bir Anakronizm
yanılgısıdır.
Bilmem Anakronizmi anlatabildim mi?
Nizamettin BİBER
===============
Kaynaklar:
http://ikizdere.net/anakronizmi-mutlaka-anlatmaliyim/
http://www.uludagsozluk.com/k/anakronizm/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Anakroni