Edebî Sanatlar
Anlama
Dayalı Söz Sanatı
Mülemma:
Alaca renkli, renk renk.
Dizelerinden her biri başka dille yazılmış şiir.
Bulaşmış, sıvanmış.
Bk. bulaşık koşuk (Birden artık dil kullanılarak yazılan
koşuk şekli)
http://www.nedirnedemek.com/m%C3%BClemma-nedir-m%C3%BClemma-ne-demek
*
Makaronik
Makaronik, iki ya da daha fazla dilin karıştırılmasıyla
yazılmış mısra veya bölümlerden oluşan şiir türü. Türkçe de Mülemma olarak bilinir.
Antik dönemde Yunanca ve Latincenin karıştırılmasıyla elde
edilmiş makaronik örnekler yerini, Latincenin Orta Çağ Avrupasında hala etkin
bir dil olması nedeniyle, Shakespeare'in Julius Caesar adlı oyununda kullandığı
"Et tu, Brute? Then fall, Caesar." şeklinde olduğu gibi
Latince-İngilizce vb. örneklere bırakmıştır.
Divan edebiyatında
ise,
ey sanemi, dost sanemi,
gürîzpâyem
ey geleyim, dost geleyim, didi,
neyâmed.
ey mehi, a dost, meh-i âfitâb-ı
ûyem
ey geleyim, dost geleyim, didi,
neyâmed.
şeklinde Farsça, Arapça ve Türkçenin karıştırılmasıyla elde
edilmiş makaronik (Mülemmna) şiirler mevcuttur.
*
EDEBİYATTA MÜLEMMA‘ NEDİR?
Halis ECE
Mülemma‘, bir beytin
mânâ yönünden birbirini tamamlayan iki mısraını iki ayrı dil ile ve kafiyeli
olarak söylemektir. Güzelce yapıldığı zaman pek zarif ve nükteli olur.
Ancak okuyanların da bu dili anlamaları gerekir. Zira
anlamazlarsa nasıl imrenecek, sanat olduğunu nasıl görüp kabul edecekler?
Maamâfih halk arasında da mülemma‘ tarzı ifadelerin kelâm-ı
kibar olarak kullanıldığını; lâkin bunların ekseriya bir kafiyeye feda edilmiş
tekerlemelere döndüğünü görürüz. Misâlleri çoktur. İşte bunlardan biri:
“et-Tekrâru ahsen
Velev kâne yüz
seksen”
“Yüz seksen defa bile olsa, tekrar etmek iyidir” mealindeki
bu söz, besbelli ki medrese talebeleri tarafından, derslerine iyi çalışmak
gerektiğini ifade etmek üzere uydurulmuştur. Ancak kafiye, daha sonra onu unutulmaktan
kurtarmış ve hatta halkın diline hediye etmiştir.
Şu mülemma‘ı hangi tiryakinin söylediğini bilmiyoruz; ama
belli ki iflah olmaz bir sigara tiryakisi imiş:
“el-Kahve bilâ duhân
Ke'n-nevmi bilâ yorgan”
Meali: “Tütünsüz kahve içmek, yorgansız uyku uyumak
gibidir.” Sigara müptelalarının çok hoşuna gidecek cinsten bir tekerleme
doğrusu. Fakat, yanlışlığı da, maddî-mânevî tehlikesi de münâkaşa edilemeyecek
kadar açık. Onun için aman dikkat! diyoruz.
Cenâb-ı Hakk, kahvesiz değil ama, tütünsüz-dumansız, sağlık
ve âfiyet üzere tertemiz bir hayat nasip eylesin. (Âmîn.)
KAHVE VE TÜTÜN ÜZERİNE BEYİTLER
Kahvenin yüzü kara, kim demiş
içilmez
Gönlü ak, dili tatlı, hatırından
geçilmez.
*
Kahve-i rû-siyâhım şifâ verir
bedene...
Hak lânet etsin tütünü îcâd
edene...
N A Z M
Kahvelerim pişti gel
Cezvelerim taştı gel
İyi günüm dostları
Kötü günüm geçti gel
Muallim Nâci
http://www.halisece.com/edebiyat/51-edebiyatta-mulemma-nedir.html
*
ÂŞIK TARZI ŞİİR GELENEĞİNDE MÜLEMMA
Doç. Dr. Salahaddin BEKKİ
...
Mülemma, tarihi kaynaklarda ilk defa İran şairleri
tarafından ortaya konulduğu tespit edilen ve bir mısraı Arapça, bir mısraı
Farsça yazılan eserleri karşılamak için kullanılmıştır.
Bir manzumenin mısralarını yahut mısraların bir kısmını
muhtelif lisanlarda tertip etmeye telmîʾ denmektedir.
Telmîʾ,
İranlılardan Türklere geçmiş ve ilk örneklerini Mevlana Celaleddin-i Rûmî
vermiştir.
Osmanlı kültür coğrafyasının genişlemesine paralel olarak
ortaya konan mülemma tarzı manzumelerdeki dil çeşitliliği de artmıştır. İlk
başlarda Türkçenin yanında, Arapça ve Farsça karşımıza çıkarken, Anadolu’nun
Türkleşmesi ve Müslümanlaşması sürecinde Ermenice, Rumca ve Yunanca; Osmanlının
Balkanlar ve Rumeli’ni fethiyle birlikte Makedonca, Arnavutça, Boşnakça, Sırpça
ve Hırvatça Türkçenin yanında yerini almıştır. Batılılaşma sürecinde Fransızca;
günümüzde ise Almanca ile mülemmaların oluşturulduğunu görüyoruz.
...
Dilimize Arapçadan (ملمع Mulemma‘) geçen sözcük, “alaca
renkli, renk renk” anlamına gelmekte olup bir edebiyat terimi olarak,
“mısralarından her biri başka dille yazılmış şiir”leri karşılamak için
kullanılmaktadır (Türkçe Sözlük, C. 2, s. 1606). Bir şairin, Türkçe yazmış olduğu şiirinin bazı
mısralarını muhtelif lisanlarda tertip etmesine de telmi‘ denmektedir (Tahirül Mevlevi,
1973:158). Mülemma’nın Batı dillerindeki karşılığı ise makaronik (Fr.
macaronique)’tir.
...
Mevlana Divanında Farsça-Türkçe (Çağatayca) mülemmalar
vardır:
Dânî ki men be’âlem yalguz seni sever men
Çün der berem neyâyî ender gamet
öler men
[Bilirsin ki ben âlemde, yalnız seni severim; yanıma
gelmeyecek olursan, senin gamından ölürüm.]
...
Üç lugatdan cavaf verim men size
Arap lisan, Farsı zeban,
Türkı dil.
Şaşgın gezen tüşer sahraya düze,
Arap tarık, Farsı irah, Türkı
yol
Salman Bey
...
Türk edebiyatı ve kültürü söz konusu olduğunda mülemmaların
yalnızca âşık edebiyatı mensupları tarafından ortaya konmadığı günlük dil ve
anonim ürünler arasında, mülemma türkülerin, manilerin, bilmecelerin,
atasözlerinin ve ölçülü sözlerin bulunduğu da bilinmelidir.
http://turkoloji.cu.edu.tr/pdf/salahaddin_bekki_asik_tarzi_siir_gelenegi_mulemma.pdf
http://trkdlvdbyt.blogspot.com.tr/2012/04/eski-turk-edebiyatna-giris-soz-sanatlar.html
Telmi’
Telmi’, bir şairin Türkçe şiirinin bazı mısralarını ya da mısraların bir kısmını Arapça veya Farsça olarak söylemesidir. Şiirde bulunan Arapça veya Farsça mısralar bir başka şaire ait olmamalıdır. Aksi taktirde yapılan işlem telmi’ değil tazmin olur.
Türk şairler Türkçe şiirlerinin içinde yine kendilerine ait Arapça, Farsça mısra, mısra parçası ya da beyitlere yer vermişlerdir. Bu şiirlere mülemma’ denir.