Edebî Sanatlar
Komparezon (comparaison, karşılaştırma)
İki öğe
(varlık, nesne, durum vb…) arasında benzerlik ilişkisine dayalı olarak
yakınlık-uzaklık durumunu belirten bir figürdür. Sentaksiko-semantik olan bu
figür belirlenen, işaretlenen iki şey arasındaki benzerliği, farklılığı veya
üstünlüğü ifadede ya da yaratmada kullanılır. Böylece benzeyen ve kendisine
benzetilen gibi iki temel üzerine kurulan bu figürün karşılaştırma aracı
benzetme ve karşılaştırma edatları olur. Bunlar çoğunlukla kadar, gibi, …den
daha, nasıl…öyle; ha…ha…, kimi…kimi…, kah…kah…, ister…ister… veya, yahut,
veyahut gibi edat ve karşılaştırma sözcükleridir.
“bir kurt
nasıl kuşanırsa öyle kar günlerini;
aynalar
kuşanıyor aynadaki tenini…” (ten
sonnet’si 247)
“sevinç
bulaşıcı bir sayrılık
gibi tiksinç” (orpheus’a
şiirler, 228)
“kimbilir, bir
akarsu, ipekten ve kızıllıktan
daha bâkir,
öylece, akıyorken o vâdi;” (bakir
sonnet, 273)
Abdulhalim
Aydın, Hilmi Yavuz’un Şiirlerinde Söz Sanatları, Sözcük Oyunları ve Şiirsel
Figürler (Yanaçlar)
*
Komparezon
(Fr. Comparaison; İng. comparison)
Benzetme, teşbih. Birbirlerine benzeyen iki şeyi birbirine
yaklaştırmak; bu şekilde, kızgınlık ile fırtına, bir genç kızla bir gül, bir
kahramanla bir aslan, yardımseverlik (charité) ile güneşin canlılık veren
sıcaklığı yanyana getirilebilir, bunlar arasında bir ilişki kurulur, bir
benzetme yapılır. Bu figürün yarattığı en sıradan etki, ifadeye daha fazla
canlılık verir. Buradan hareketle: Melek kadar güzel, yıldırım gibi hızlı, v.b.
S. 169
TEŞBİH
Çukurova’da atlar gibi şahlandı gönül (B. Kemal Çağlar;
Benden İçeri, s.91)
Deniz, sanki âşığından geçici olarak mahrum
Kalmış bir genç kadındı.
(Tahsin Nahid, Hasta Bir Telde Hasta bir Nağme)
Ali Ak