24 Mayıs 2022 Salı

Akortlanmaya İhtiyacımız Var

 

Sabahattin Gencal , 2022

Bu günlerde akordum yine bozuldu dostlar.

Akort’un ne olduğunu bilmeyen yok sanırım. Ama yine de kısa bir açıklama yapalım:

Akort, bir enstrümanın çalındığında istenen notayı vermesi için enstrümanın ayarlanması işlemidir. Örnek de verelim: İlköğretmen okulunda müzik dersim, maalesef iyi değildi. Mandolin olmasa sınıf geçmeme imkân yoktu gibi. Ben mandolin çalıyordum; ama mandolinimin akortu bozulunca akort yapmasını beceremiyordum. Akort yapabilmek için müzik kulağı gerekir. Zorunlu olarak arkadaşlarıma müracaat ediyordum.

O günleri hatırlayınca müzik öğretmenimizin piyanosunun sesini duyar gibi oluyordum. Piyanonun akort edilmesi çok farklıydı. Hatta başka bir isim veriyorlardı buna. Bir türlü hatırlayamayınca Geogle’a müracaat ettim. Akor terimiyle karşılaştım.  Doğrusu öğretmenim bu kelimeyi hiç kullanmamıştı. Veya kullandı da ben hatırlamıyorum. Neyse, biz devam edelim:

“Akorlar majör ve minör olmak üzere iki çeşit olmaktadır. Her müzik aleti akor ile çalınmamaktadır. Piyano ve gitar akor çalabilen çalgıların başında yer almaktadır. Ayrıca bu müzik aletleri iyi bir eşlik edici de olmaktadırlar.”

Fazıl Say - İnsan İnsan - Akor

Orjinal Ton: F | Dm Kapo: 0

 

İnsan insan derler idi

İnsan nedir şimdi bildim

Can can deyü söylerlerdi

Ben can nedir şimdi bildim

 

Muhyiddin eder hâk kadir

Görünür her şeyde hâzir

Ayan nedir pinhan nedir

Nişan nedir şimdi bildim

 

Kendisinde buldu bulan

Bulmadı taşrada kalan

Canların kalbinde olan

İnanç nedir şimdi bildim

 

Muhyiddin eder hâk kadir

Görünür her şeyde hâzir

Ayan nedir pinhan nedir

Nişan nedir şimdi bildim

 

İnsan insan derler idi

İnsan nedir şimdi bildim

Can can deyü söylerlerdi

Ben can nedir şimdi bildim

Söz: Muhyiddin Abdal1

Müzik: Fazıl Say

Bu benim alışkanlığıma bir ruh hastalığı diyebilirsiniz. Baksanıza, benim akordumun bozulduğundan söz edecektim. Google makas değiştirdi bana.

Muhyiddin ismini görünce hemen Muhyiddin İbnü'l-Arabî2 aklıma geldi. Dedim ya akordum bozuk abdal kelimesini görmedim. Sonra meşhur Fazıl Say da aklımı çeldi. Yukarıda yazdığım gibi makas değiştirmiş olduk. Mersin’e gidecekken Tersine gittik.

Galiba bu sözünü ettiğim ruh hastalığı bulaşıcı bir hastalıktır. Düşünelim bir:

Bir siyasetçi bir konudan söz edecek diye on binlerce dinleyince etrafında toplanıyor. Siyasetçi coştukça coşuyor. Abdülhamit devrine kadar gidiyor. Eskiden de böyleydi ilgisiz konularda hamasi bir nutuk veriyor son iki buçuk dakikayı da asıl konuya ayırıyordu. Şimdilerde öyle kafalar karışıyor ki sadece nutuk irad eden değil dinleyiciler de asıl konuyu unutuyorlar. Hayret, konuşma bitince de, “Biz buraya niçin geldik?” bile demiyorlar. Biz de ihtimal bu ruh hastalığımızın mikrobunu onlardan aldık. Bir şey değil, korkarım size de bulaştırırım.

İnsanoğlu, ah insanoğlu son nefesine kadar toplumu düşünüyor, insanlığı düşünüyor. Ama korkuyor zavallısı. Dobra dobra siyasetçilere “Ya çenenizi kapatın ya da konuştuklarınızı düşünerek konuşun.” diyecek yerde böyle dolaşıklı yola giriyor insanoğlu. Ne diyeceksin, hepimiz hasta olduk.

Bu yazı okurlarımız için akortsuz bir yazı; ama benim için bir deney. Nasıl mı? Zaman zaman söylemiyor muyum ki önceden kalemim sürüklerdi beni şimdi de klavyem. Öyle sürüklenecek biri de değilim hani. Kilom oldukça fazla. Sürüklemek yerine top gibi yuvarlanıyorum, desem yanlış olmaz.

Bakalım nereye kadar yuvarlanabiliriz? Çünkü bizim için tehlike çanları çalmaya başladı bile. İşte bu konuyu anlatmaktı niyetim. Ne oldu konuyu ikinci plana ittim. Ne ikincisi son plana itmiş oldum. Bu hastalığım da toplumdan bulaştı bana. Dikkat ediyor musunuz, en önemli konular son plana atılıyor. Buna kılıf da uyduruyorlar.

Bugün kardiyolojiye gittim. Doktorumuzun dediklerinden bir iki cümle aktarayım: “Kalp ritim bozukluğunun kalbe zararı yok; ama ritim yükselirse beyne pıhtı atar. Felç olursun.” Doktora rahmetli eşimin de bu küçücük pıhtı yüzünden vefat ettiğini söylemedim tabii.

Ben kovidden son dakikada kurtulduğumda, sağ olsunlar, çocuklarım medyayı bana sınırlamışlardı. Şimdi yine ayni yere geliyoruz. Medyayı yasaklıyorum kendime ve kendim gibi olanlara. Bakıyorsun bir adam hâlâ konuşuyor. Hâlâ milletin karşısına çıkabiliyor. Bazılarının kafası atıyor tabii; bende ve benim gibi olanlarda kafatası atmıyor. Pıhtı atıyor. Allah göstermesin...

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım benim gibi akordu demeyelim, kalp ritmi bozuk insanların yazılarını okumayınız. Kalp böyle çarparken, bizlere hiç yakışmayacak ifadeler çıkabilir klavyemizden. Gönlümüzden değil klavyemizden. Gerçi başkaları gibi hiçbir zaman dümdüz gitmeyiz; ama olsun yine de okuyuculara kötü örnek olmayalım.

Bu günler ben kendimin akorduyla meşgul olacağım. Siyasetçilerin, idare ettiğini sananların akort edilmesiyle uğraşamayacağım. Size zahmet fırsat bulursanız biraz da siz uğraşın.

Akortlanmaya ihtiyacımız var.

Sabahattin Gencal,

Çekmeköy- İstanbul, 24. 05. 2022

______________________

1. Muhyiddin Abdal, Türk hurufi şairdir. 16.yüzyıl kaynaklarında ismi geçer. Hacı Bektaş-ı Veli, Otman Baba ve Balım Sultan gibi mutasavvıflardan bahseder. Edirne ile Kırklareli arasındaki Çöke'de yaşamış olduğu söylenir. "Muhyiddin Baba Türbesi Mezarı" da buradadır. Prof.Dr. Şükrü Elçin'e göre Muhyiddin Abdal'ın ölüm tarihi 1529'dur. Bektaşî ulularından biri olarak kabul edilmektedir. Hece vezni ile Hurufi anlayışta yazdığı şiirlerini küçük bir divanda toplamıştır.

Muhyidin Abdal'ın "İnsan İnsan" adlı şiiri Fazıl Say tarafından bestelendi ve İlk Şarkılar albümünde yer aldı.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Muhyiddin_Abdal#:~:text=Muhyiddin%20Abdal%2C%20T%C3%BCrk%20hurufi%20%C5%9Fairdir,%C3%87%C3%B6ke'de%20ya%C5%9Fam%C4%B1%C5%9F%20oldu%C4%9Fu%20s%C3%B6ylenir.

 

2. Muhyiddin İbnü'l-Arabî ya da tam adıyla Muhyiddîn Muhammed bin Ali bin Muhammed el-Arabî el-Hâtimî et-Tâî, ünlü İslâm düşünürü, mutasavvıf, yazar ve şair. Şeyhü'l Ekber unvanı ile de bilinir. Vikipedi

Doğum tarihi: 26 Temmuz 1165, Murcia, İspanya

Ölüm tarihi ve yeri: 16 Kasım 1240, Şam, Suriye

https://tr.wikipedia.org/wiki/Muhyiddin_%C4%B0bn%C3%BC'l-Arab%C3%AE

 

Paylaşmak güzeldir.