10 Kasım 2021 Çarşamba

SİZİNLE, siz olmadan SOHBET ETTİM

Yürüyen Köşk

http://www.yalova.gov.tr/yuruyen-kosk

***

  Bugün 10 Kasım 2021. Atatürk’ün ölümünün 83.yıldönümü.  Önce, Yüce Rabbimizden Atatürk’e ve arkadaşlarına ve de tüm ölülerimize rahmet, geride kalan bizlere de hayırlı uzun ömür ve Akıl fikir vermesini niyaz ediyorum.

        Bugün bizden, Atatürk’le ilgili nasihat beklenir elbet. Ancak bugünler nasihat verenler çok olduğu için biz lokum ikram eder gibi nasihat vermeyeceğiz. Ancak, mademki zahmet edip bloguma teşrif ettiniz sizlerle hasbihal eder gibi yapalım. Böyle blogla olmaz ya biz olacakmış gibi düşünelim:

        Nasılsınız?

-         ...

-         İyi olduğunuza memnun oldum. Ben de iyiyim. Atatürk’ü anma toplantılarına ve yürüyüşlerine katılamadım; ama televizyonlardaki, konuyla ilgili programları izledim.

-         ...

-         Evet, evet, hep bilinen şeyleri tekrarladılar. Bu konuda haklısınız. Ancak bu kez sönmekte olan UMUT MEŞALESİ alev alev.

-         ...

-         Tabii. Bu umut meşalesi önümüzü tam olarak aydınlatmaya yetmez. Atatürkçülüğü çok iyi bilen aydınların, artık sahaya çıkması gerekir. Aydınlatmayana aydın diyemeyiz.

8 Kasım 2021 Pazartesi

Başka Bir Çare Varmola Varmola?

        En sonda söylenmesi gerekenleri en başta söyleyeyim ki sonra da rahat rahat, uzun uzun yazabileyim:

        Duydum ki / Okudum ki “Vahşi Kapitalizm” “İslâmi İslam’la yok etmek” istiyormuş. Yerli işbirlikçiler de onlara yardım etmek için yarışa girmiş bulunmaktaymış. Açığa çıkan bir grup sökülüp atılırken başka gruplar peydahlanmış. Bu tarih boyunca hep böyle oluyormuş. Biri gider, başka biri gelirmiş; ama aldanan hep biz olurmuşuz...

Bu makus talihimize son vermek için ana dilimizle Kur’an-ı Kerim’i okuyup anlayacağız. Anlamazsak tefsir okuyacağız, gerçek ilâhiyatçıları okuyacağız. Özetle bilgili olacağız ki aldanmayalım. Ve de hazır 10 Kasım Arifesinde olmamız dolayısıyla da Atatürk’ün sözünü tekrarlayacağız:

 Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır."1 (30.8.1925)

*

“Yeni bir söz söyledim, diyen ihtimaldir ki, sözlerin en eskisini söylemiştir.” sözünden hareketle nasihatlerimin yeni olmadığını başta söylemeliyim. Yine bazı nasihatlerin tekrarlanmasının yararlı olabileceğini de vurgulamış olayım.

Bence, dünyamızı ve ahiretimizi kaybetmemizin ve bunalımlarımızın en önemli nedeni Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okumamamız ve gereğini yapmamamızdır. Başka deyişle anadillerine çevrilmiş Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okuyup gereğini yapmayanlar Allah’ın (cc) buyruklarını yerine getirmiyorlar.

Biliyoruz ki bu konu2 asırlardır tartışılmakta ve de bu tartışmalar hayal kırıklıklarıyla devam etmektedir.

7 Kasım 2021 Pazar

Bir Nasihatim Var (Önsöz)

 





Merhaba,

Değerli arkadaşım, ağabeyim, meslektaşım; şair ve yazar Sayın Kâzim Memiç Bey -Allah (cc) kendilerinden ve hepimizden razı olsun.- bana, artık zamanımızın az kaldığını ve ölmeden önce mümin (mümin: 1. inançlı, inanan. 2.Müslüman.) kardeşlerimize ve insanlığa karşı üzerimize farz olan borcumuzu ödememiz gerektiğini hatırlattı. (Bkz.:https://www.facebook.com/sabahattin.gencal ) İnşallah görevimizi hakkıyla yapar ve borcumuzu eda ederiz.

Önce genel olarak birbirimize karşı olan haklarımızı belirtelim. (Yanlış ya da eksik anlaşılmasın aile içindeki haklar, komşu hakları, toplumsal haklar, çevre hakları, İnsan Hakları, edeb ve güzel ahlaktan söz etmiyoruz. Bunların dışında olan genel haklardan söz ediyoruz.)

Ebu Hureyre (r.a.) Allah Resulü'nün (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir. "Mü'minin mü'min üzerinde altı hakkı vardır:

1- Hasta olduğunda onu ziyaret eder,

2- Öldüğünde cenazesinde bulunur,

3- Davet ettiğinde, davetine icabet eder,

4- Karşılaştığında ona selâm verir,

5- Aksırdığında ona 'Yerhamükellah!' (Allah'ın rahmeti ve inayeti üzerine olsun.) der,

6- Uzakta da olsa yakında da olsa ona nasihat eder."

(Tirmizi, 2737; Nesai, Cenaiz 52/3)

Allah (cc)hepinize sağlıklar ve uzun ömürler versin. Siz sağlıklı olarak yaşıyorsanız bu demektir ki size “nasihat etme” borcumuz var. Tabii, sizin de bana ve bütün mümin kardeşlerimiz ve insanlığa karşı borcunuz var.

“Nasihat daha umumi olarak kişinin inanç, ibadet ve her türlü iyiliklerdeki dürüstlük ve samimiyetini ifade edecek şekilde açıklanmaktadır. Bununla birlikte sadece sözle yapılan irşad ve uyarılara nasihat denildiği, sözlü olmayan uyarılar için kelimenin ancak istiare yoluyla kullanılabileceği belirtilmektedir (Lisânü’l-ʿArab, “nṣḥ” md.). (Mustafa Çağrıcı, https://islamansiklopedisi.org.tr/nasihat)

Deneme gibi Yazılar

  •  Deneme
    Edebiyat türü

    Açıklama

    Açıklama

    Deneme, yazarın belli bir konuya ilişkin kişisel duygu ve düşüncelerini anlattığı metinlere denir. Bu türde ilk yazıları 16. yüzyılda Fransız yazar Michel de Montaigne yazdı ve Essais adıyla yayımladı. Bugün birçok ülkede ilgiyle okunan edebiyat türünün de adını koymuş oldu. Vikipedi
  • deneme
    ad
    1. 1.
      denemek eylemi.
      Benzer:
      tecrübe
    2. 2.
      son biçimini almamış, taslak durumunda olan yapıt, şey.

Keşke edebi deneme yazabilseydik. Yazamıyoruz. Keşke yazma gayreti içinde olsaydık. 


Paylaşmak güzeldir.