Sabahattin Gencal Üsküdar, 2019 |
Dün internette voltalanırken gözüme bir ışık çaktı: “Bu yazı ilginizi çeker mi? Bu yazı ilginizi niye çekmesin?” İlk soruyla çok karşılaştık; ama ikinciyle... Maşallah! Kelimelere mıknatıs koymuş kim koymuşsa. Soruları hemen kopyalayıp yapıştırdım. Bir web dosyasına yerleştirdim. Voltalanmam bitince okurum, diye. Ama şimdi, bulamıyorum bu soruları, tabii adresi de. En azından soru cümlelerinin aklımda kalıp kalmadığını kontrol ederdim.
Niyetim şuydu. Bu soruları yazacak daha sonra da “Bu yazı ilginizi niye çekmesin?” sorusu ile sözde bir merak uyandıracaktım.
Bir kitap yazmaya
çalışıyorum. Mümkün olduğu kadar kafam dinginken çalışıyorum. Kafam bozuksa
böyle volta atmakla gün geçiriyorum. Başka deyişle ömrü dakika dakika boşa
harcıyoruz.
Ben hep böyleyim. Nasıl
derler, rutin dedikleri işlerle oyalanmaya çalışıyorum. Bugün böyleyim, dün de
önceki günde hep böyleydim. Önceki gün Victor Hugo’ya atfedilen bir özdeyiş
yakalamıştım: "Rüyalar, gecelerin akvaryumudur." Rüyalar üzerinde bir
yazı yazmayı düşünüyordum. Rahmani ve şeytani rüyalar başta olmak üzere bütün
rüyâ çeşitleri hakkındaki bilgilerimi güncelledikten sonra yazacaktım. İleride
sağlık olursa yazarım inşallah, dedim.
Bugün İnternet
Okyanusunun Book Culture Art Times kıyılarında gezinirken yine rüyâ ile ilgili
bir yazıya rastlamayayım mı? Kısa bir yazı. Öyle ahım şahim de değil. Amma benim
düşünemediğim bir iki hususa değinildi. Hani derler ya “Bizim yaptıklarımızı
siz hayal bile edemezsiniz...” Doğru valla. Rüyâları kontrol etmek hiç aklıma
gelmedi. Anti parantez olarak yazayım, psikolojik denemeler ustası Ahmet Gencal’ın,
bir ara bu konudan söz ettiğini duymuştum. Sizler de düşünmüşünüzdür. Ama bu
ikinci hususu düşüneniz yok demeyeyim de pek azdır, diyeyim: Rüyâlarda
buluşmak. Yani A, B, C, D semtlerinde oturan birileri telefonla anlaşıyorlar ve
saat 00.02’de rüyâda buluşmak umuduyla diyorlar. Belki de buluşacakları mekânı
da kararlaştırırlar. Meşhur Ancumah vadisinde
veya Alayısa Yaylasında...
Bu durumu izah
edemeyeceğim. En iyisi sözü edilen yazıdan alıntı verelim:
Ama bunu bilime götüremediğiniz, yani teknolojiye basit haplar şeklinde yansıtmadığınız takdirde, herkes bunu yapamaz ve çoğu inanmaz. Sizi deli sanarlar; Çünkü bilinçaltında bu konuyla ilgili ön yargılar mevcut. Bu ön yargılarda zihne ya da inanç tabakasına duvar örer.
Eğer gerçekten iyi-düzenli ve başarılı seanslar ve inançla birden fazla insan bu işe başlarsa, yakında ortaklaştırabilmek yani aynı rüyada bulunup, ayrı zihinleri paylaşırlarsa ortaya müthiş şeyler çıkacaktır (geleceğe uçuyoruz) :)).."
(Book Culture Art Times, 05. 10. 2017
https://www.bcatimes.com/ruya-bilincalti-zihin-gerceklik-iliskisi/)
Yazının başlangıç ve sonuç cümleleri
çok önemliymiş. Ben bu yazıyı nasıl sonlandıracağımı bilemiyorum. Eğer
Sabahattin olmasaydım. Bir güzel sonlandırırdım; ama. Şimdilik akvaryumda
boğulmayın, diyorum. Vay be, nasıl da yazdım değil mi?
İnsan bazen güzel yazabilir.
Sabahattin GENCAL,
Çekmeköy-
İstanbul, 15. 04. 2022