28 Nisan 2022 Perşembe

Deneme Süper Ligine Doğru

 
Sabahattin Gencal, 1994

 “Hayata 1-0 yenik başlamak” yaygın ifadesini hatırlatıyoruz. Deneme ikinci devresine yenik başlamak:

Ben, denemelerime kaç sıfır yenik başladığımı henüz bilemiyorum. Sahalarda olan skorbordlar, maalesef denemelerde yok. Deneme konusunda, hiçbir türde olmadığı kadar her okuyucunun ayrı anlayışı, ayrı ölçütleri var. Her bir okuyucunun değerlendirmesine saygı duyarken bir yandan da kendi hesabımızı vermeye çalışalım. Sabahattin Gencal görür hesabı:

Hiçbir denemeci deneme yazıyorum, demez. Yani dakika bir, gol bir. Öyle ya, daha ilk paragrafta dolaylı da olsa deneme yazmakta olduğumu söyledim. 0 - 1

Her denemeci en doğalı ve samimiyeti tercih eder ve sözünü kimseden sakınmaz. Biz doğalız, kesinkes de samimiyiz;  ama ne yalan söyleyeyim bazı sözleri, gerçekleri yazamıyoruz. Yani bir nevi oto sansür ki denemecilerin hiç hazmetmedikleri bir şey bu. Kesin penaltı. Skor etti mi 2-0. Üstelik kırmızı kart da çıkarılabilir bu durumda. Oto sansür da ne demek yazar dediğin özgürlük yanlısı biri olacak. Hele denemecilere krallar bile vız gelecek; derler ya; vız gelip tırıs gider, işte öyle. Nedense bizde o yürek yok. Benim gibilerinde de yok. Anlayınız artık. Bir korku iklimi var ki, düşman başına. Gık diyenleri... Anlarsınız ya.

Öte yandan denemeci kendiyle konuşan, adeta sanki kendisi için yazan biridir. Biz alenen okuyuculara sesleniyoruz. Bu gol müdür değil midir? Bir yazımda şöyle demiştim: Yazı masamın tam karşısında bir büyük ayna var. Oradaki beni bazen sen olarak görüyorum. Ne diyeceğiz bu duruma? “Var”a müracaat edersek gol sayılmaz. Sahi yazıların değerlendirilmesinde de niçin “var” yok. Oysa her futbol maçı seyredenler alıştı buna.

Muhteşem bir geri dönüş yapamaz mıyım? Niye olmasın. Şimdiye dek 12 deneme kitabım oldu, birçoğunda geri dönüş yaparak galip gelmiş olmama rağmen süper lige çıkamadım henüz. Ama er geç denemede süper lige çıkacağız. Ya çıkacağız ya çıkacağız.

Ne diyor denemecilerin piri Montaigne?

“Eğer mümkün olsaydı karşınıza anadan doğma çıkardım. Bu kitapta size asla bir şey kanıtlama iddiam yoktur. Elimden geldiğince size beni anlattım. Bana hak vermenizi ya da yargılamanızı istemiyorum.” Aynen...

        Bazıları, daha doğrusu süslü püslü anlatım giyenler, çoklarınca da beğenilenler benim eskilere takılıyor. Ya, kardeşim! Pirimiz mümkün olsa elbise giymeyeceğini ima ediyor; siz nerdeyse yaz da, kış da kürk giyeceksiniz. Nasıldı, attığım gol. Tam doksandan değil mi. Skor: 1-2

        Ben çarşıdan pazardan, bakkaldan manavdan biraz da şeylerden söz ederim. Muhteremler çiçekli bahçelerinde yürümekten. Yürü yavrum yürü. Emperyalistlerin gösterdiği yollardan yürü. Nasılsa medyanın yüzde doksan dokuzu sizi destekliyor; ama o kadar güvenme kendine. Benim halkım, benim köylüm, benim işçim sağduyuludur. Ah bir de bizim yazılardan hiç olmazsa birini okuyabilseler. Bence hop sait yok. Hakem santrayı göstermeli ki, evet, geç de olsa gösterdi. Skor 2-2

        Son dakika oynanıyor. Adamlar benim, arkadaşlarımı, yavrularımı, ezilenleri vb. göstermeme, konu etmeme taktılar. Ya, pirimiz mümkün olsa şeyini bile gösterirdi; siz ne biçim denemecisiniz?

Sizce hakem golü verir mi? Ah bir verse! Skor 3-2 olsa; playofa kalmadan doğrudan deneme süper ligine... Ya ya ya, şaşa sa...

Sabahattin Gencal,

Çekmeköy-İstanbul, 28. 04. 2022

 

Paylaşmak güzeldir.