14 Eylül 2022 Çarşamba

Toplantımız Verimli Geçti

 

Sabahattin Gencal- Erdoğan Teke- Hüseyin Yıldız
Çekmeköy, 14. 09. 2022

“Ey iman edenler, Allah’a karşı takva sahibi olun ve sadıklarla beraber bulunun.” (Tevbe:110) buyuruyor Yüce Rabbimiz.

Allah’a şükürler olsun ki bizler hep salihleri dost edinmiş kimseleriz.  Allah’ın takdiri ilahiyesi çeşitli nedenlerle ikamet ettiğimiz yerlerden ayrıldık. 5-6 senedir Çekmeköy’e yerleşeli. Birbirlerinden değerli yeni arkadaşlar edindik. Bu arada Her Çarşamba saat tam 14.30’da Hüseyin Yıldız Beyle bir pastanede buluşmaya başladık. Yine Her Cuma saat tam 14.02’de Erdoğan Teke Bey ile bir pastanede buluştuk.

Gündemsiz ve de hazırlıksız yaptığımız bu toplantılar verimli oldu. Toplantılarımızın ilk meyvesini aldık: “Düşünce Enerjisi Boşa Akmasın” adlı bir kitap yayınladık.

“Hiç kimse ayranım ekşidir demez.” Tabii, biz de demiyoruz. Dersek korkarım ki, “küfranı nimet” olur. Açık deyişle Allah’ın ihsan ettiği nimete, yeteneğe şükretmemek nankörlük olur. Tabii, arkadaşlarımız kendilerini beğenmediklerini açıkça belirtiyorlar. İnsanın kendini beğenmesi, kibir bir tarafa ilerlemenin sonu olur. Biz inşallah; “İki günü birbirine eşit olan aldanmıştır, zarardadır.” Hadisini (Kimileri kelami kibar diyor) ilke kabul ettiğimiz için inşallah önümüzdeki yıl da bir kolektif kitap çıkaracağız.

Bilindiği üzere, “Düşünce Enerjisi Boşa Akmasın” adlı kitabı biz üç arkadaş çıkardık. Bundan sonraki kitabı dört arkadaş çıkarmak istiyoruz. Cenab-ı Allah izin verirse, ömür verirse arkadaşlarımız da yani sözünün eri, dakik, sevgi ve saygı dolu, nazik vb. güzel hasletlerle donanmış arkadaşlarımız da artar. Çıkaracağımız, mevcutlardan farklı kitaplarımız da yani katkılarımız da artar.

Bu güzel dileklerden sonra kısaca günümüzden söz edelim:

Biz ikili toplanırdık. Bugün ise ikinci kitabı çıkarıp çıkarmama konusunu görüşmek üzere üçlü toplandık. (Bu arada üçlü toplantının da güzel olduğunu belirtelim. Yani salih dostlar her zaman her yerde görevlerinin idraki içinde olurlar.

Toplantımız hal hatır sormakla başladı. Sonra da hediyeleştik. Hediyelerimiz de çok anlamlı oldu:

Hüseyin Bey, kahvenin yanında verilen, isimlerini unuttum zararsız lokum ve çikolata kaplı fındık verdi. Bunu nasıl yorumlayacağız. Kahvemizi ve çayımızı, şekersiz fakat tatlı tatlı içerken tatlı tatlı konuşalım mı, demeliyiz.

Ben, kitap hediye ettim. Kitapları eczane poşetleri içine koydum. İlaçlar bedene şifa, kitaplar da ruha... demek istedim. Nitekim verdiğim mesaj incelikle karşılandı.

Böyle güzel hediyeşmelerimiz üzerine Erdoğan Bey arkadaşımız ne verdi tahmin edebiliyor musunuz? Başka türlü soralım; siz onun yerinde olsanız ne verirdiniz? Peki, söyleyeyim: Mavi boncuklu/nazarlıklı anahtarlık.

Tam isabet değil mi? (Bunu diğer nazarlıklarla karıştırmayınız) Ne demek istiyor arkadaşımız? Gözümüz ufukların arkasındaki/üstündeki mavilikler de olsun. Açılmaz denilen kapıları açabilecek akıl anahtarınız da mavi simgeye yani amacınıza/hedefinize takılı olsun. İşte bu. Gördünüz mü bir simgeyle verilen bu mesajı...

Allah (cc) izin ederse önümüzdeki Pazartesi Üsküdar’da toplanmak üzere toplantımız sona erdi.

Elbet bir gün toplantılar, gerçek anlamıyla sona erecek. Ama umut ederiz ki Salihlerin dostlukları, düşünceleri vb. katkıları unutulmayacak ve düşünce ve duyguları yürekleri ısıtmaya devam edecektir.

Hayırlı günler dileğiyle...

Sabahattin Gencal,

Çekmeköy-İstanbul, 14.09.2022

  

https://cinius.shop/product/sabahattin-aliye-borcum-var/



Paylaşmak güzeldir.