Cümle üzerine
Cümle bir yargı birimidir. Sözcük de bir kavram birimidir. Paragraf ise düşünce ya da duygu birimidir. Genel olarak cümle sözcükten büyük, paragraftan küçük dil birliğidir. Dilimize Arapçadan giren bu sözcüğe Türkçe karşılık olarak bulunan sözcük de tümcedir.
Cümle; ses, yapı ve anlam bakımından bir bütünlük gösteren sözcükler dizisi olarak da tanımlanabilir.
Sözcükler dizisinin cümle özelliği kazanabilmesi iki durumun gerçekleşmesine bağlıdır:
- Biri sözcüklerin birbirleriyle ilişkilendirilmesi,
- diğeri ise çekimli bir eylemin ya da bir ada ek-eylem ekinin getirilmesiyle elde edilen yüklemin kullanılmasıdır.
Cümle sözcüğü en yaygın olarak dil biliminde bir terim olarak kullanılır. Sözcüğün terim dışında da kullanımları vardır:
- Sistem, dizge, küme anlamlarıyla ad;
- bütün, hep anlamlarıyla belgisiz sıfat,
- herkes yerine kullanıldığında da belgisiz zamir olur.
- Ayrıca "cümleten" söyleşi de dilimizde zarf (belirteç ) olarak kullanılagelmiştir: Cümleten hoşça kalın!
"Cümle dilde söylenen ol söz durur
Cümle gözlerden gören ol göz durur" dizelerinde Aşık Paşa, cümleyi "bütün, hep" yerine belgisiz sıfat olarak kullanmıştır. Muhibbi ise cümleyi belgisiz zamir olarak şöyle kullanır:
Cümlenin maksudu bir amma rivayet muhtelif.
Cümle sözcüğünün Arapçada çokluk biçimi "cümel"dir. Cümel ayrıca harflerin sayı değerine göre hesaplanması anlamına da gelir. Cümel-i sagir tamlaması da "Ebced Hesabı"demektir.
Sözlü ve yazılı anlatımda cümlenin bütün türleriyle kullanılması konuşmacının ve yazarın başarısının tanığıdır. Öyle ki bir ya da iki yalın cümleden sonra bir bileşik, bir bağlı, birsıralı cümle kullanılarak anlatım canlı hale gelebilir. Öte yandan hem ad, hem eylem cümlelerine yer vermek; bir cümlede çekimli eylemi yüklem yaparken bir başkasında ek-eylemle bir ad soylu sözcüğü ya da sözcük öbeğini yüklem yapmak anlatımı tekdüzelikten kurtarır. Yine işlenen konunun özelliğine göre sıklıkla kurallı cümleler kurmak yanında arada bir devrik ya da kesik cümle örneğine de yer vermek anlatımı çekici kılar.
Anlatımda en büyük coşkuyu ise anlamca birbirinden ayrı cümleler kurmak sağlar. Birkaç tane olumlu cümle yanında bir iki tane olumsuz cümleye yer vermek gibi. Anlatımın durumuna göre soru cümlelerine ya da sözde soru cümlelerine yer vermek gibi. Hatta biçimce olumlu, anlamca olumsuz; biçimce olumsuz, anlamca olumlu cümlelere yer vermek gibi...
Bir dili iyi bilmenin, iyi kullanmanın göstergesi o dille doğru, açık ve duru cümleler kurmaya bağlıdır. Doğru, duru, açık cümleleri de çeşitlendirerek kurabilmek bir yetenek sorunudur. Bir de çok yoğun olmamakla birlikte söz sanatlarına yer vermek dili kullanmada yazarı doruğa çıkaracaktır. Her sözün söylendiği, her konunun işlendiği düşüncesiyle konuşmadan ve yazmadan asla vazgeçmeyelim.
Unutmayalım dil işlendikçe gelişir ve güzelleşir. Dilimizi işlemek, geliştirmek, güzelleştirmek aydın olmanın bir gereğidir.
Dr. Hüseyin Yeniçeri / 2015-04-07
http://m.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=18965
DİLBİLGİSİ
ve EDEBİYAT ÖĞRETİMİ için YENİ BİR HEDEF:
CÜMLE GRAMERİ - METİN
GRAMERİ - SÖYLEM GRAMERİ
Prof. Dr. Rıza FİLİZOK
Son
yirmi otuz yıl içinde Fransa’da dil öğretiminde ilk öğretimden üniversiteye
kadar bütün okul düzeylerinde etkileri görülen yeni bir gramer anlayışın
geliştirildiğini ve uygulamaya konulduğunu görüyoruz.
Gramer anlayışındaki bu
değişim, XX. yüzyılda gelişen dilbilim, anlambilim, göstergebilim, pragmatik ve
anlatı biliminde ulaşılan geçerli sonuçların eğitime aktarılmasından ibarettir.
Dilbilimin ve göstergebilimin gelişmesi
sonucunda klasik cümle analizinin yetersiz olduğu anlaşılmış ve cümle
bilgisinin yanında metin ve söylem şartlarının bilinmesinin en az cümle bilgisi
kadar gerekli olduğu anlaşılmıştır.[1]
Günümüzde gramer, cümle analizinden metin gramerine ve metnin doğuş şartları
içinde kavranmasına doğru bir gelişme göstermiştir.[2]
Bunun sonucunda eğitimde gramer analizlerinden yola çıkılarak metin analizine
ulaşmak aslî bir ilke olarak kabul
edilmiş bulunulmaktadır.
Yeni araştırmaların
ortaya koyduğu yeni bilgiler, orta öğretimde somut bir düzlemde kavratılmakta,
üniversite düzeyinde ise metin analizinin kuramsal yönü üzerinde durulmaktadır.
Gramer öğretimindeki bu gelişmelerin
ülkemizde de ilk öğretimden başlayarak yüksek öğretime kadar göz önünde
bulundurulmasının zamanı gelmiştir, hatta geçmektedir.
Dil ve edebiyat
öğretiminin temel amacı anlamak ve anlatmak yetilerini kazandırmaksa, bunun
çağdaş araçlarından yararlanmak bir zorunluluktur. Dil eğitimindeki bu yeni
yaklaşımlara yönelmemizi gerektiren diğer bir sebep, bu yeni anlayışın
Türk-İslam medeniyeti çerçevesinde yüzlerce yıl uyguladığımız dil öğretimi ve
belâgat geleneğiyle de bir çok ortak noktaya sahip olmasıdır. Tarihî yaklaşımımızla
çağdaş yaklaşımın eğitimimizde buluşmasının dil ve edebiyat öğretimimiz için
yararlı sonuçlar vereceğini düşünüyoruz. Ancak bu konularda başarılı olabilmek
için öncelikle klasik, yetkin bir Türk Dilbilgisinin yazılması, sonra da tarihî
mirasımızla Batı dünyasındaki çağdaş gelişmelerin bütün boyutlarıyla kültür
hayatımıza kazandırılması zorunludur.
Bilimsel gelişmelerin sonucu olarak, günümüzde Fransa’da,
kolejlerde ve liselerde öğrencilere
gramer eğitimi, üç farklı analiz
düzleminde öğretilmektedir.
Bu gramer düzlemleri şunlardır:
a) Cümle
grameri : Morfoloji, sentaks ve cümle
grameri üzerinde durulur.
b) Metin grameri: Bir metnin cümlelerin arka arkaya sıralanmasıyla oluşmadığı, metnin de
bir gramerinin olduğu açıklanır.
c) Söylem
(discours) grameri : Bir metnin
anlamı, sadece ifade edildiği, söylendiği şartlar yani sözceleme hali biliniyorsa
anlaşılabilir. Söylem grameri, sözün söylenme şartları içinde değerlendirilmesi
anlamına gelmektedir.
Bu gramerlerin öğretilmesinde günümüzde henüz kuramsal
tercihler ve pedagojik yöntemler üzerinde tam bir birlik sağlanamamasına rağmen
bütün uygulamalar bu üç temel düzlemi eğitimin esası olarak kabul etmiştir. Gramerin
bu üç farklı düzlemde alınmasın temel sebebi, öğrencilerin bir metni daha doğru
kavramalarını sağlamak ve onları metin analizi yöntemlerine hazırlamaktır.
Başka bir deyişle üçlü gramer öğretimi, metin analizi araştırmalarının ilk
basamağı olarak tasarlanmıştır. Bu temel bilgileri kavrayan öğrenciler, akademik
eğitimde kuramsal metin analizi yöntemlerini kavrayacak ve uygulayacak bir
düzeye kolayca gelebilmektedir.
Yazılı yahut sözlü bütün metinler, bir söz yahut
söylem (discours) eyleminin gerçekleşmesinden doğar. Söylem (discours), bir
bildirişim aktı içinde dilin sözlü yahut yazılı olarak her türlü kullanımı
demektir. Söylem, cümlelerden oluşur. Bunun için eğitimde cümle, biçimbilimsel ve sözdizimsel yönden
incelenmekte, cümlenin grameri üzerinde
durulmaktadır. Ancak bir metin, cümlelerin art arda sıralanmasından farklı bir
şeydir. Bundan dolayı metin gramerinin de bilinmesi gereği ortaya çıkmıştır.
Ayrıca sözün doğru anlaşılabilmesi için onun hangi şartlar
altında kullanıldığının bilinmesi, metnin sözceleme anına göre yorumlanması gerekir.
Söylem grameri de bu ihtiyaçtan doğmuştur. Bu gramerler, birbirinin yerini alabilen
ve birbiriyle çatışan unsurlar olarak
değil, birbirini tamamlayan ve açıklayan unsurlar olarak incelenir. Böylece
metnin anlamı ve yapısı daha derinden kavranır.
Gramer öğretiminin bu üç düzlemini şimdi ayrıntılı
olarak gözden geçirelim [3]:
1.
Cümle Grameri
Cümle grameri, genel olarak klasik gramerin bazı
ilavelerle genişletilmesinden ibarettir. Ancak, eski gramer alışkanlıklarından
farklı olarak cümle unsurları metin gramerinin ve söylem gramerinin ışığında
açıklanmaktadır. Yani cümle grameri, metnin bütününe göre değerlendirilmekte,
metinden cümleye gidilmektedir.
Cümle gramerinde şu konular yer almaktadır:
a) İsim ve fiil cümlelerinin biçimleri ve tipleri
tanımlanır.
b) Basit ve bileşik cümleler, temel cümle, yan
cümleler.
c) Noktalama işaretlerinin görevlerinin belirlenmesi.
d) Cümlenin öğelerinin belirlenmesi.
e) Çekim sisteminin saptanması.
f) Kelime bilgisi
g) Anlambilim ilişkileri (eş anlamlılar, zıt anlamlılar)
h) Etimoloji
i)Kelime alanları
j)Anlam alanları
Öğrencinin bu unsurlar hakkında bilgi
edinmesi, hem doğru cümle kurmasına hem karşılaştığı cümleleri doğru anlamasına
katkı sağlamaktadır. Cümle grameri çalışmaları, anlam (semantik), yapı
(sentaks) ve biçim (morfoloji) öğretimi üzerinde yoğunlaşmaktadır.
2.
Metin Grameri (grammaire de texte)
Bir metin, sadece cümlelerin art arda gelmesinden oluşan bir küme
değildir:
Bir metin (Cümle1 + cümle2+ cümle3….) tarzında bir birlik oluşturmaz.
Böyle olsaydı gazeteden kesilmiş ve art arda sıralanmış cümlelerin bir metin oluşturması
gerekirdi. Bir metnin metin olabilmesi için ayrıca cümleler arasında tutarlılık
bulunması gerekir : (Cümle1 + T+ cümle2 + T+ cümle3…).
Yapılan araştırmalar, okuyucu yahut dinleyici tarafından bir
metnin anlamlı ve tutarlı kabul edilebilmesi için dört kurala uygun olması gerektiğini
ortaya koymuştur:
1) Metinde sürekliliğin sağlanması için bir yahut birçok
elementin metin boyunca tekrarlanması gerekir. Bundan dolayı bir metinde
zorunlu olarak bazı bilgilerin, bazı temlerin tekrarlanması gerekir. Bu metnin
“tekrar” prensibine dayandığını
gösterir.
2) Buna karşılık bildirişimde ilginin kopmaması için dinleyici
yahut okuyucuya yeni bilgilerin, yeni haberlerin de verilmesi zorunludur. Yeni
bilgiler verilmeyen bir sözü dinlemeyiz, yeni bilgiler verilmeyen bir yazıyı
okumayız. Eğer bir metin aynı bilgiyi değişik biçimlerde durmadan tekrarlıyorsa
okuyucunun ilgisi dağılır, iletişim kopar. Karşılıklı bir bilgi alışverişi esnasında
bilgi akışının bulunması yani bilginin ilerlemesi
gerekir. Bu bildirişimin ilerleme kuralıdır.
Bir metinde hem tekrarlarla devamlılık sağlanır, hem yeni haberlerle bilgi
ilerlemesi gerçekleştirilir.
3) Bir metnin ayrıca tutarlı
olması, verilen bilgilerin birbiriyle çelişmemesi
zorunludur. Verilen bilgiler çelişiyorsa iletişim kopar, anlama ortadan kalkar.
Metinde hem açıkça ifade edilmiş bilgilerin hem zımnî olarak, üstü kapalı
olarak ifade edilmiş bilgilerin tutarlı ve çelişkisiz
olması zorunludur.
4) Metnin anlaşılabilmesi için metinde verilen bilgilerle
okuyucunun dünya bilgisinin, önceden
edinilmiş bilgilerinin uyuşması, birbiriyle çelişmemesi gerekir: Kuzey kutbundaki bir seyyahın sıcaktan
bunaldığını söylüyorsak, bu okuyucuyu şaşırtır ve anlamasını imkansız kılar.
Metnin
grameri, tekrar ve ilerleme prensiplerine
göre metnin tutarlılığı sağlayan
başlıca unsurları araştırır.
Tekrar
(répétition), metnin tematik ilerlemesini gerçekleştirmek ve sürekliliğini
sağlamak için bir terimin metin boyunca çeşitli görünüşler altında
tekrarlanması olgusudur. Bir metinde tekrar, aynı kelimelerle sağlanabileceği
gibi, aynı kelimenin yerini tutan diğer kelimelerle, zamir tekrarlarıyla vb.
gerçekleştirilebilir.
Metinde ilerlemenin
farklı biçimlerinin incelenmesi, tekrarların incelenmesinin aksine, metinde
yeni haberlerin tespitidir. Konu
(tem), cümlede sözü edilen, kendisinden bahsedilen ve hem söyleyenin hem
dinleyenin bildiği şeydir, haber ise (rem),
cümlede sözü edilen konu hakkında verilen yeni bilgidir.
Bir
cümlede geçen bir fikri, kavramı daha sonraki cümlelerde tekrarlamanın üç yolu
vardır:
- Ya kelime aynen tekrarlanır, ya kelimenin yerine onu ifade eden bir zamir kullanılır, ya da bir kelimenin yerine başka bir kelime konur ( ikame). Bir kelime yerine başka bir kelime koymanın yollarından birisi eşanlamlı kelimelerden yararlanmaktır.
- İkinci yol, peripraz yolu yani bir kelimeyi birkaç kelimeyle anlatma yoludur (ör.: kedi için süt düşmanı).
- Üçüncü yol istiare ve mürsel mecaz yoludur.
Metnin
tutarlılığı (cohérance textuelle) araştırılırken metin üniteleri incelenir
(paragraf), metnin yapılanması, bölümlenmeler ( tahkiye, tasvir, açıklama,
ispatlama…), tekrarlanan temlerin biçimlerinin incelenmesi (çizgisel ilerleme,
sabit tem ilerlemesi, türemiş tem ilerlemesi), zaman, mekan ve mantık
belirleyicilerinin (connecteur: önce, sonra, nihayet, fakat, diğer yönden)
incelenmesi, isim ve zamirlerin tekrarının incelenmesi yapılır.
Metin grameri
öğretiminde genel olarak şu konular ele alınmaktadır:
a) Metin tutarlılığı
b) Metnin bağlamlılığı
c) Alıntı sözler
d) Konu (Tem) ve haber (rem) ilerlemesi
e) Bağlaçlar: Zaman ve mekan belirten bağlaçlar, mantık
bağlaçları
f) Fiil sistemi: Metnin tutarlılığını sağlayan unsurların
başında fiil sistemi gelir. Klasik dilbilgisindeki zaman uyumu, cümle ile
sınırlıdır. Bir metnin içinde de zamanların tutarlı ve uygun bir biçimde
kullanılması söz konusudur.
g) Zamir sistemi
h) Diyalogların incelenmesi
3. Söylem Grameri (grammaire de discours)
Her söz,
belli bir konuşanın belli bir dinleyene belli bir zaman ve mekan içinde seslenmesidir.
Sözün doğuş şartları içinde incelenmesinden bir söylem grameri doğmuştur.
Söylem
analizi temel olarak şu sorulara cevap arar:
- Metin kim tarafından, kime karşı, ne zaman ve nerede üretilmiştir?
- Metnin söyleme şartlarına bağlı anlamı nedir?
- Konuşanın amacı nedir?
- Konuşmacı hangi metin tipini ve türünü seçmiştir?
Söylem grameri öğretiminde genel olarak şu konular ele alınmaktadır:
a) Bildirişim Şeması, bildirişimin temel elementleri, söz aktı
a) Bildirişim Şeması, bildirişimin temel elementleri, söz aktı
b) Bildirişim haline bağlı ifadeler
c) Sözce, sözceleme, indisler, bağlı sözceler, kopmuş
sözceler
d) Sözce ve sözceleme hali
e) Dil düzeyleri
f) Metnin, tipi, türü, tonu
g) Söylem ve anlatı
h) Söylemin görevleri: Hikâye etme, tasvir etme,
açıklama, ispatlama
i)
Söylemin
etkileri: ikna etmek, ispatlamak…
j)
Aktarılan Söylem
k) Bakış açısı ve kiplendiriciler (modalisation):
Konuşanın düşünce ve duyguları konuşmasına yahut yazdığı yazıya yansır.
Anlatıcının bakış açısını dile getirmesine imkan veren dil formları vardır.
Bunlara modalizatörler yani kiplendiriciler denir. Konuşan bir kişi, duygu
ifaden yahut tarafsız olan kelimeler kullanabilir (yavrucuk yahut çocuk). Bazı
zarflar (şüphesiz, belki), bazı fiil zamanları, bazı cümle yapıları, tipleri,
bazı deyimler konuşanın bakış açısını yahut duygularını yansıtırlar.
l)
Anlatıcı tipleri
m) İletişimde iç atıflar (reprise de l’information)
n) Tahkiye şeması
o) Kronolojik düzen
p) Metin zamanlarının metindeki değeri
q) Açıkça anlatım ve zımnî anlatım
r) Her türlü yapısal metin analizi yöntemleri
Cümle,
metin ve söylem gramerlerini acaba hangi sırayla ele almak uygundur?
Gramer
analizinde cümle gramerinden yola çıkarak metin ve söylem gramerlerine doğru
ilerlemek uygun bir sıra gibi görünse de uygulamalar, doğru yolun bütünden yola
çıkarak, söylem ve metin gramerinden
cümle gramerine doğru yürümenin daha yararlı olduğunu göstermiştir. Bununla
birlikte bir metin analizinde bütünden cümleye, cümleden bütüne durmadan, bıkıp
usanmadan gidip gelmeler araştırmaların kaçınılmaz bir kontrol yöntemidir. Böylece,
bütün ile parça arasındaki ilişki daha açık ve doğru bir biçimde görülebilmekte,
cümledeki çok anlamlı unsurların metindeki geçerli anlamları daha doğru
kavranabilmektedir.
[1] http://www.education.gouv.fr/cid53318/mene1019760a.html.
[2] http://www.ac-nancy-metz.fr/enseign/lettres/Inspection/FrTroisieme/acc_prg3_francais.pdf.
[3] Metin grameri ve söylem
gramerinin içerdiği açıklanırken bazı yeni kavramlar kullanılmıştır, bunların
ne anlama geldiğini anlamak için sitedeki diğer yazılardan yararlanılabilir.