Dildeki biçimbirimleri, yani kök ve ekleri inceleyen alandır. Kökleri ve ekleri sınıflandırır ve bu unsurları açıklamaya çalışır. Dildeki kök ve eklerin nasıl kullanıldığını, birbirleriyle ilişkilerini, isim ve fiil köklerini, yapım ve çekim eklerini, sözcük türlerini ve türetme şekilleriyle kök, ek, gövde gibi kavramlara temas eder.
http://www.isa-sari.com/dil-biliminin-kollari-ses-bilgisi-bicim-bilgisi-vd/*
Sözcükte Yapı
Türkçede bir sözcük, kök, gövde, ek gibi yapılara
sahiptir:
Kök: Kelimenin Türkçeye ait hiçbir ek almamış şeklidir. Dilde kelimelerin kök şekli
baştan beri vardır, ilk adlandırmaya dayanır. Türkçede kelimelerin kök şekli çoğunlukla tek
hecelidir:
Gövde: Kelimenin yapım eki almış şeklidir. Birçok gövdede ek ile kelime ayırt
edilemeyecek derecede kaynaşmıştır.
Ek: Türkçe eklemeli bir dildir. Türkçede iki yüzden fazla ek vardır. Bunların bir
kısmı kelime çekimiyle bir kısmı ise kelime yapımıyla görevlidir. Buna göre de Türkçenin
ekleri genel olarak yapım ekleri ve çekim ekleri olmak üzere iki grupta incelenir.
http://feduz.bim.gantep.edu.tr/~tde/file.php/1/Turk_Dili_II/2._Sozcukte_Yapi.pdf
*
Kök
“Kelimenin isim veya fiil yönüne paralel, genel anlamıyla
ilişkili olan ve içerisindeki tüm ekler atıldıktan sonra geriye kalan anlamlı
en küçük parçaya kök denir.”
Kökler, yapım ve çekim eklerinin tamamı çıkarıldıktan sonra
bulunabilir. Bazen yanlışlıkla kelimenin kökü, bir ek gibi ayrılabilecek
şekilde görülebilir. Bunlara dikkat etmeli ve kelimeyi ekine – köküne ayırırken
dikkatli olmalıyız. Bir kelimenin kökünü bulmak için, almış olduğu ekleri tek
tek tespit etmeliyiz ki geriye kalan kısma kök diyebilelim. Aşağıda kelimelerim
ekine – köküne ayrılırken nasıl bir yol izlendiğini dikkatle inceleyiniz:
Örnek:
başlığım > baş (kök) – lık (ek) – ım (ek),
sessizce > ses (kök) – siz (ek) – ce (ek)
sevgini > sev (kök) – gi (ek) – ni (ek),
görüntü > gör- (kök) – ün (ek) – tü (ek)
UYARI: Kelimenin kökünü
bulurken, mutlaka kök olarak kabul edeceğimiz bölümün kelimenin tümüyle alakalı
olmasına dikkat etmemiz gerekmektedir. Aksi hâlde kelimenin tamamıyla ilgisi
bile olmayan bir kısmı kök olarak göstererek
yanılabiliriz. Örneğin “balıkçı” kelimesinin kökünü “balık” olarak kabul
etmemiz gerekir. Fakat ondan daha küçük ve anlamlı bir parça olduğu için, “bal”
kelimesini kök olarak kabul etmek, kesinlikle yanlıştır. Evet, “bal” anlamlı
bir kelimedir; fakat “balıkçı” kelimesiyle alakası yoktur. Onun için bu
kelimenin kökü “balık” olarak kabul edilmelidir.
*
Basit sözcük
Basit sözcük veya basit kelime, Türkçede hiçbir yapım eki
almamış (türetilmemiş) veya başka bir sözcükle birleşmemiş sözcük. Yalın
hâldeki basit sözcük aynı zamanda o sözcüğün köküdür.
Kalem, süt, göz, kâğıt, halı ve gitmek basit sözcüklere
örnektir; ancak bu sözcüklerden yapım ekleri veya başka sözcükler eklenerek
türetilmiş kalemlik, sütçü, gözlük, kağıthane, halıcı, gider ("Harcama"
anlamındaki "gider" sözcüğü kastedilmiştir; "gitmek"
fiilinin geniş zaman kipi değil) gibi sözcükler basit değildir.
Basit sözcükler çekim
eki almış halde olabilir. Çekim ekleri yeni bir sözcük oluşturmadığından
sözcük "basit" olarak kalır. Örneğin aşağıdaki cümlelerdeki
"tüm" kelimeler basit hâldedir:
Ben dün okula gitmedim.
Yarın seni ziyaret edeceğim.
Kök
Ana madde: Kök (dilbilgisi)
Kök, bir sözcüğün yapım veya çekim eki almamış, anlamlı en
küçük kısmıdır.
"Basit
sözcük" ile "kök" kavramları karıştırılmamalıdır.
Basit sözcükler genellikle kök ve çekim eklerinden meydana
gelir, ancak bazen basit bir sözcük kök hâlinde de olabilir. Kök hâlindeki
sözcükler ise her zaman basittir. Aşağıdaki örneklerde altı çizili sözcükler
basit sözcüklere örnektir:
Anneme bir demet çiçek aldım. (kök hâlinde basit
sözcük)
Annem çiçekleri vazoya koydu. (çekim ekleri almış
basit sözcük)
*
KÖKLER
1- Kökler, kelimelerin anlamlı parçalarıdır. Meselâ bakış kelimesinde bak köktür. Bakma işinin anlamı bak kökü üzerindedir. Buradan bakma işi anlamını çıkarıyoruz.
2- Kökler, kelimelerin parçalanamayan kısımlarıdır. Meselâ bak kökü daha fazla parçalanamaz. Parçalanırsa bakmakla ilgili anlamı ortadan kalkar.
3- Kökler varlıkların ve hareketlerin yalın karşılıklarıdır. Onları bir zaman, şahsa bağlamazlar, soyut olarak ifade ederler.
4- Kökler, kelimelerin çekirdekleridir. Meselâ gözlemek, gözlem, gözcü, gözcülük, gözlük kelimeleri hep göz kökünden türetilmiştir.
GÖZ= gözlemek, gözlem, gözcü, gözcülük, gözetmen, gözlük, gözlükçü, gözlükçülük, gözlü, gözsüz.....
5- Her varlık veya hareket için dilde bir kök yoktur. Birbirine yakın varlık veya kavramlar aynı kök etrafında yapılan kelimelerle karşılanır. Meselâ ver kökünden vergi, verim, verimli, verecek, verimlilik gibi.
6- Kökler eskiden beri var olan ve sonradan yapılamayan dil birlikleridir. Yeniden kök yapılamaz. Ancak yabancı dillerden yeni kökler alınabilir. Radyo-cu, radyo culuk vb.
7- Dilde iki çeşit kök vardır: isim kökleri, fiil kökleri. Çünkü kâinatta iki çeşit varlıktan söz edebiliriz:
A- Nesne
B- Hareket
İnsan, hayvan, bitki, dağ, orman, taş, toprak, duygu, akıl, hastalık vb. nesnelerdir. Bunların gelmesi, gitmesi, yanması, büyümesi, tükenmesi vs. Hareketlerdir. İşte nesneler isimlerle, hareketlerle fiillerle karşılanmaktadır.
http://www.dilimiz.com/dil/TurkDili/trkdili3.htm
*
Kök
Kök, bir sözcüğün parçalanamayan, anlamlı,
en küçükparçasıdır. Sözcüğün kökü bulunurken sondan başa doğru ekler
çıkarılır, kalan bölüm köktür.
Örnek
dur -ak-lar-ı-mız-dan
Kök
Kök
Örnekte de görüldüğü gibi, atabildiğimiz her şeyi attıktan
sonra elimizde kalan, daha fazla parçalayamayacağımız “dur-“,
bu sözcüğün köküdür.
Kök, sözcüğün tamamıyla anlam ilişkisi taşımalıdır.
Kökler, isim
kökü, fiil kökü, sesteş kök ve ortak kök olmak üzere
ikiye ayrılır.
Varlıkların, kavramların, duyguların ismi olan köklere isim
kökü denir. İsim kökleri cümle içinde “isim, zamir, zarf, sıfat,
edat, bağlaç ve ünlem” göreviyle kullanılabilir. Dilimizde isim kökleri en
fazla üç heceden oluşur.
Örnek
» at, bel, göz, kan, kül, o, pek, siz, sol, yol, araba,
kitap…
» “içimizden” sözcüğünün anlamlı en küçük parçası “iç”
sözcüğüdür. Ancak burada bahsedilen içmek fiili değil, bir şeyin içidir. Bu
yüzden “içimizden” sözcüğünün kökü isim köküdür.
» İsim kökleri “-mak / – mek” mastar
ekini almazlar.
Örnek
“kalemlik” sözcüğünün anlamlı en küçük parçası yani kökü
“kalem” sözcüğüdür.
“kalem” sözcüğüne “-mek” veya “-mak” eklerinden birini getiremeyiz. Bu nedenle “kalem” sözcüğü ad köküdür.
“kalem” sözcüğüne “-mek” veya “-mak” eklerinden birini getiremeyiz. Bu nedenle “kalem” sözcüğü ad köküdür.
» Yansıma kökler de isim köklerinden sayılır.
Örnek
cız, çat, fıs, güm, pat, şar, vız…
*
İsim Kökü Örnekleri
Varlıkları, kavramları, duyguları karşılayan ad soylu
sözcüklerdir.
Örnek: şeker, iyi, diş, çiçek, demir, yas, kin…
İsim köklerine “–mak, –mek” mastar ekini getiremeyiz.
Örnek:
“şeker” → şeker–mek olmaz
“çiçek” → çiçek–mek olmaz
“ağaç” → ağaç–mak olmaz
İsim kökleri 4 çeşittir:
a) Varlık kökleri : Çöl, yol, sıra, ev...
b) Nitelik kökleri : İyi, güzel, kötü...
c) Duygu kökleri : Ah, vah, tüh, ey...
d) İlgi kökleri : Ben, sen, o, ile, için...
İsim kökleri cümle içinde "isim, zamir, zarf, sıfat, edat, bağlaç ve ünlem" göreviyle kullanılabilir. Dilimizde isim kökleri en fazla üç heceden oluşur.
Örnek: Karınca, kelebek, araba...
Örnek: şeker, iyi, diş, çiçek, demir, yas, kin…
İsim köklerine “–mak, –mek” mastar ekini getiremeyiz.
Örnek:
“şeker” → şeker–mek olmaz
“çiçek” → çiçek–mek olmaz
“ağaç” → ağaç–mak olmaz
İsim kökleri 4 çeşittir:
a) Varlık kökleri : Çöl, yol, sıra, ev...
b) Nitelik kökleri : İyi, güzel, kötü...
c) Duygu kökleri : Ah, vah, tüh, ey...
d) İlgi kökleri : Ben, sen, o, ile, için...
İsim kökleri cümle içinde "isim, zamir, zarf, sıfat, edat, bağlaç ve ünlem" göreviyle kullanılabilir. Dilimizde isim kökleri en fazla üç heceden oluşur.
Örnek: Karınca, kelebek, araba...
*
İsim kökü içine “yansıma kök” dediğimiz doğa ses ve görüntülerinden esinlenerek yapılmış kökler de girer.
fış – kır-
miyav-la-
çıt-ırtı
fıs- ılda-
fış – kır-
miyav-la-
çıt-ırtı
fıs- ılda-
http://www.turkcebilgi.org/edebiyat/dil-bilgisi/kok---ek--kelime-yapisi-232961.html
*
Yansıma kökler doğadaki sesleri yansıtan ad soylu sözcüklerdir.
Yansıma sözcükler, dildeki sesleri kullanarak doğadaki sesleri taklit etmek amacıyla yapılmıştır.
NOT: Yansıma kökler, ad soylu sözcükler olduğu için “ad kökü” olarak kabul edilir.
“me” (melemek) “hav” (havlamak)
yansıma kök yansıma kök
(ad kökü) (ad kökü)
“vız” (vızıltı) “cız” (cızırtı)
yansıma kök yansıma kök
(ad kökü) (ad kökü)
fıs (fısıltı), şır (şırıltı), çatır (çatırtı, çatırdamak), pat (patlamak), çın (çınlamak), hır (hırıltı), şangır (şangırtı), gıcır (gıcırtı, gıcırdamak), fokur (fokurdamak), tü (tükürmek)…
http://fiil-koku-ornekleri.bunedir.org/Yansıma sözcükler, dildeki sesleri kullanarak doğadaki sesleri taklit etmek amacıyla yapılmıştır.
NOT: Yansıma kökler, ad soylu sözcükler olduğu için “ad kökü” olarak kabul edilir.
“me” (melemek) “hav” (havlamak)
yansıma kök yansıma kök
(ad kökü) (ad kökü)
“vız” (vızıltı) “cız” (cızırtı)
yansıma kök yansıma kök
(ad kökü) (ad kökü)
fıs (fısıltı), şır (şırıltı), çatır (çatırtı, çatırdamak), pat (patlamak), çın (çınlamak), hır (hırıltı), şangır (şangırtı), gıcır (gıcırtı, gıcırdamak), fokur (fokurdamak), tü (tükürmek)…
*
http://www.alasayvan.com/eski-misafir-sorulari/396026-25-tane-isim-koku.html
*
Yazılışları aynı olan , fakat anlamları birbirlerinden farklı olan köklerdir.
NOT: Sesteş kökler arasında anlamsam açıdan en ufak bir anlam ilgisi yoktur.
Sesteş Köklere Örnekler
Ad Fiil
“gül” → gül: “çiçek, bitki” gül–: “gülümsemek”
“kır” → kır: “şehir dışında kalan kır–: “parçalamak”
boş ve geniş yer”
“kaz” → kaz: “suda ve karada yaşayan, kaz–: “toprağı eşmek”
uçabilen kuş türü”
“büyü” → büyü: “sihir” büyü–: “irileşmek, gelişmek”
“kan” → kan: “damarlarımızdaki kan–: “inanmak, aldanmak”
kırmızı sıvı”
“taş” → taş: “sert, katı madde” taş–: “sıvı maddelerin taşması”
“var” → var: “mevcut, bulunan” var–: “ulaşmak, erişmek”
http://www.maviylepembe.net/sestes-kok-nedir-kisaca-sestes-kok-ornekleri-4070.Aspx#ixzz3nWoy8N8H
*
Ortak Kök
http://turkcebilginoktasi.blogcu.com/ortak-kok/12198190
*
Ses taklidinden oluşan (yansıma) kökler isim kökü sayılır.havlamak → “hav” isim köküdür. tıkırtı → “tık” isim köküdür.
Hangi kelimenin kökü çeşidi yönünden diğerlerinden farklıdır?
*
Fiil kökleri
Fiil kökleri hareket anlamı taşıyan sözcüklerdir.
sus–, sev–, üz–, kaç–, çalış–, kork–, çürü–, işit–, ört–,
kok–…
Fiil köklerine “–mak, –mek” mastar ekini getirebiliriz.
“sev–” → sev–mek olur
“dök–” → dök–mek olur
“vur–” → vur–mak olur
NOT: Fiil
köklerini ad kökleri gibi tek başına yazıp söyleyemeyiz. Mastar durumundaki
fiil köklerinin sonuna ya kısa çizgi (–) konur ya da “–mak, –mek” mastar eki
getirilir. Fiilin sonuna konan kısa çizgi (–), “mak, mek” diye okunur.
“yırt–” (okunuşu: “yırtmak”)
“çürü–” (okunuşu: “çürümek”)
Fiil köklerini tek başına yazarsak, emir kipinin 2. tekil
kişisiyle çekimlemiş oluruz.
“sus” → “Sen sus.” anlamına gelir.
(Emir kipinin 2. tekil kişisiyle çekimlenmiş.)
“çık” → “Sen çık.” anlamına gelir.
(Emir kipinin 2. tekil kişisiyle çekimlenmiş.)
*
Sesteş Kökler
Yazılışları aynı olan , fakat anlamları birbirlerinden farklı olan köklerdir.
NOT: Sesteş kökler arasında anlamsam açıdan en ufak bir anlam ilgisi yoktur.
Sesteş Köklere Örnekler
Ad Fiil
“gül” → gül: “çiçek, bitki” gül–: “gülümsemek”
“kır” → kır: “şehir dışında kalan kır–: “parçalamak”
boş ve geniş yer”
“kaz” → kaz: “suda ve karada yaşayan, kaz–: “toprağı eşmek”
uçabilen kuş türü”
“büyü” → büyü: “sihir” büyü–: “irileşmek, gelişmek”
“kan” → kan: “damarlarımızdaki kan–: “inanmak, aldanmak”
kırmızı sıvı”
“taş” → taş: “sert, katı madde” taş–: “sıvı maddelerin taşması”
“var” → var: “mevcut, bulunan” var–: “ulaşmak, erişmek”
http://www.maviylepembe.net/sestes-kok-nedir-kisaca-sestes-kok-ornekleri-4070.Aspx#ixzz3nWoy8N8H
*
Ortak Kök
Dilmizde bazı sözcüklerin yazılışları aynı, anlamları farklıdır. Bu tür sözcüklere sesteş sözcükler denir. Sesteş sözcükler bazen isim, bazen de fiil anlamı taşırlar. Hem isim, hem de fiil anlamı taşıyan bu sözcüklerin köklerine, ortak (sesteş) kök adı verilir
Kök
İsim Kök
Fiil Kök
Ortak Kök
Yüz = :-) isim Yüzünde (surat) kocaman bir sivilce vardı
Yüz = 100 isim Çantasını yüz (sayı) liraya almış
Yüz = denizde yüz- fiil Bütün yaz denizde (su kütlesi) yüzdük.
Yüz = hayvanın derisini yüz- fiil Önce hayvanın derisini yüzdüler. (ayırmak)
Örnekler:
Bin = 1000 Al = kırmızı Yaz = mevsim
Bin = bin- Al = al- Yaz = yaz-
*
Kök ve Gövde
Bir sözcüğün anlam ifade eden en küçük birimi- ne kök denir. Bir başka deyişle kök, bir sözcüğün ekleri çıkartıldıktan sonra geriye kalan an- lamlı en küçük parçasıdır. Köklere çeşitli eklerin getirilmesiyle oluşan anlamlı birliğe ise gövde denir. Gövdeler, köklerden meydana geldiği için her zaman kök ve gövde arasında bir anlam bağı bulunmalıdır;
“yükseklik” kelimesini inceleyelim:
“yükseklik” kelimesinin kökü “yük” değil “yük- sek”tir. Çünkü “yük” kelimesinin “yükseklik” keli- mesi ile anlamca herhangi bir ortak yönü yoktur.
“yükseklik” kelimesini inceleyelim:
“yükseklik” kelimesinin kökü “yük” değil “yük- sek”tir. Çünkü “yük” kelimesinin “yükseklik” keli- mesi ile anlamca herhangi bir ortak yönü yoktur.
YE → Yapım Eki
Eğer kök, eylem anlamı içeriyorsa fiil, içermiyor- sa isim kökü olarak nitelendirilir.Arabayı hızlı sürer.”sür” burada eylem bildirdiği için fiil köküdür.Kitaplıkta hayatımın en güzel anlarını geçirdim.Cümlede kitap kökü herhangi bir eylem bildirmez. Dolayısı ile isim köküdür.
Bir kök hem isim hem fiil kökü olabilir. Buna ikili (ortak) kök denir.
1. Yemeğin tadına baktı.
2. Yemeği tattı.
Eğer kök, eylem anlamı içeriyorsa fiil, içermiyor- sa isim kökü olarak nitelendirilir.Arabayı hızlı sürer.”sür” burada eylem bildirdiği için fiil köküdür.Kitaplıkta hayatımın en güzel anlarını geçirdim.Cümlede kitap kökü herhangi bir eylem bildirmez. Dolayısı ile isim köküdür.
Bir kök hem isim hem fiil kökü olabilir. Buna ikili (ortak) kök denir.
1. Yemeğin tadına baktı.
2. Yemeği tattı.
1. cümledeki tat kökü eylem bildirmediği için isimdir.
2. cümledeki tat kökü ise eylem bildirir. Dolayı- sıyla fiil köküdür.
2. cümledeki tat kökü ise eylem bildirir. Dolayı- sıyla fiil köküdür.
Ses taklidinden oluşan (yansıma) kökler isim kökü sayılır.havlamak → “hav” isim köküdür. tıkırtı → “tık” isim köküdür.
Hangi kelimenin kökü çeşidi yönünden diğerlerinden farklıdır?
A) Konak B) Uçurtma
C) Yolcu D) Yetki
1998 DPY
A seçeneğindeki sözcüğün kökü “konmak”, B seçeneğindeki sözcüğün kökü “uçmak”, D seçe- neğindeki sözcüğün kökü “yetmek” fiilleridir. Çünkü bu sözcükler iş, oluş, hareket bildirmek- tedir. C seçeneğindeki “yolcu” sözcüğünün kökü “yol” ismidir. Eylem anlamı yoktur.
Yanıt B
C) Yolcu D) Yetki
1998 DPY
A seçeneğindeki sözcüğün kökü “konmak”, B seçeneğindeki sözcüğün kökü “uçmak”, D seçe- neğindeki sözcüğün kökü “yetmek” fiilleridir. Çünkü bu sözcükler iş, oluş, hareket bildirmek- tedir. C seçeneğindeki “yolcu” sözcüğünün kökü “yol” ismidir. Eylem anlamı yoktur.
Yanıt B
http://www.bilgicik.com/yazi/kok-ve-govde-konu-anlatimi/
*
*
Yapım Ekleri Nelerdir Çeşitleri Özellikleri Örnekleri |
Yapım ekleri, mevcut kelimelerden (isim ve fiil köklerinden) farklı ve yeni anlamlı kelimeler türetmeye yarayan eklerdir.
Nesneleri karşılayan isimlerle hareketleri karşılayan fillerin kökleri farklıdır:
Birbirine yakın olan nesne ve hareketlere ait kelimeler aynı kökten türeyen kelimelerdir. Bu bakımdan türemiş kelimelerin kökleriyle mutlaka bir anlam ilişkileri olmalıdır:
Yapım ekleri isim ve fiil köklerine gelerek yeni isimler ve filler türetirler. bu ekler kökten hemen sonra gelirler. Çekim ekleri yapım eklerinden sonra gelir:
Bu bakımdan yapım eklerini iki başlık altında inceleyebiliriz:
İsim yapan yapım ekleri: İsimden isim yapan ekler ve Fiilden isim yapan ekler
Fiil yapan yapım ekleri: İsimden fiil yapan ekler ve Fiilden fiil yapan ekler
1. İsim Yapan Yapım Ekleri
İsim veya fiil kök ve gövdelerinden yeni isimler türeten eklerdir. Türkçemizde sıkça kullanılan yapım ekleri şunlardır:
a. İSİMDEN İSİM YAPAN EKLER
-lİk
• Yer isimleri yapar: kömürlük, kitaplık, tuzluk, odunluk, ağaçlık, zeytinlik, çöplük...
• Alet ve araç isimleri yapar: başlık, kulaklık, gecelik, gözlük, önlük...
• Topluluk isimleri yapar: gençlik, insanlık, Türklük...
• Soyut isimler yapar: gençlik, insanlık, Türklük, çocukluk, hanımlık, kardeşlik, Müslümanlık, kulluk, erkeklik, bilgelik...
• Sınırlama, ayırma, ölçü tahsis anlamı taşıyan isimler yapar: bayramlık, kışlık, akşamlık, gömleklik, hediyelik, ömürlük, haftalık, aylık...
• Sıfatlara gelerek durum bildiren isimler yapar: iyilik, güzellik, küçüklük...
• Meslek isimleri yapar: öğretmenlik, doktorluk, veterinerlik, eczacılık, arıcılık, demircilik, kılavuzluk, rehberlik...
• Bu ekle türetilen ekler sıfat olarak da kullanılabilirler. İsimle sıfat arasında tür farkı olduğu için bu yönde soru sorulabilir:
-cE Yapım Eki:
• Dil isimleri yapar: Türkçe, Almanca, Arapça, Farsça..
• Yer isimleri yapar: Çatalca, Yenice, Çamlıca, Taşlıca, Ilıca...
• Hayvan ve bitki isimleri yapar: delice, karaca, kokarca, yumuşakça...
-cİ Yapım Eki:
• İsim, sıfat, zarf türetir:sanatçı, kiracı, inşaatçı, yolcu, çaycı, şakacı, duacı, milliyetçi, Türkçü, halkçı, sözcü, tiyatrocu, kemancı...
gazeteci çocuk, şakacı insan...
akılcı (davranmak), Atatürkçü (geçinmek)
-lİ Yapım Eki:
• Soyut ve somut isimler ve sıfat türetir. Özel isimlere getirildiğinde kesme işaretiyle ayrılmaz.
• Kişinin nereli olduğunu bildirir:Ankaralı, Konyalı, köylü, kentli...
• Bir şeyin içinde daha çok ne bulunduğunu bildirir:Tuzlu, şekerli, acılı, tozlu...
• Soy, devlet bildirir: Osmanlı, Karahanlı, Selçuklu...
• Durum (medenî hâl) bildirir:Sözlü, evli, nişanlı...
• Renk bildirir; ikileme kurar: Mavili, yeşilli, kırmızılı, allı yeşilli, sarılı kırmızılı...
• Kişinin sahip olduğu özelliği bildirir: Bilgili, tecrübeli, akıllı, görgülü, saygılı, kültürlü, akıllı uslu...
Diğerleri:Gönüllüler, gönüllü (kişiler)...İrili ufaklı, kadınlı erkekli...
-sİz Yapım Eki:
• -li ekinin olumsuzunu yapar. Ama -li ekini almış her kelimenin -siz ile olumsuzu yapılmaz:
• İsim, sıfat ve zarf türetir: Korkusuz (çocuk), akılsız, susuz (topraklar), tatsız, güçsüzler, ölümsüz, eşsiz, yersiz yurtsuz (kaldım), kimsesiz, tarafsız (davranmalı)...
-ki Yapım Eki:
• Zaman ve yer bildiren kelimelerden sıfat yapar. Bu sıfatlar isimleşebilir. -ki ve -kü şekillerinde kullanılır.
bugünkü (maç), akşamki (fırtına), geceki (soğuk), bugünkünü, yarınkinden...
• Yer bildiren kelimelerde -de hâl ekiyle birlikte kullanılır:Aşağıdaki (sorular), aşağıdakiler, sınıftaki (öğrenciler), sınıftakiler, raftaki (eşyalar), yuvadaki (yavrular)...
-tİ Yapım Eki:
• Yansımalardan isim türetir:çıtır-tı, cızır-tı, şakır-tı, şıkır-tı, homur-tu, gıcır-tı, patır-tı
Diğer ekler:
-e: göze (kaynak)...
-Cİl: etçil, otçul, insancıl, evcil, bencil, ölümcül... -Daş: vatandaş, yurttaş, gönüldaş, anlamdaş, meslektaş... -gil: Aligil, Yaşargil, ancamgil... -leyin: geceleyin, akşamleyin, sabahleyin, gündüzleyin... -ncİ: birinci, üçüncü, sonuncu... -Er: üçer, beşer, yedişer, dörder, altışar... -Cİk: gelincik, kızılcık, elmacık, kulakçık, karıncık... b. FİİLDEN İSİM YAPAN EKLER
Fiil kök ve gövdelerinden isim türetirler.
Mastar ekleri:-mEk
• Bütün fiil kök ve gövdelerine getirilebilir. Fillerin isimlerini türetir. Bu yüzden bu eklere isim-fiil (mastar) eki; bu kelimelere de isim-fiil (mastar) denir.
gel-mek, oku-mak, ye-mek, iç-mek, çalış-mak...
• Bu ek kalıplaşarak kalıcı nesne isimleri de türetebilir; bunlar isim-fiil değil, doğrudan isimdirler:
yemek, çakmak, ekmek, ilmek, kaymak
-mE Yapım Eki:
• -mEk eki gibidir. Ama -mEk kullanılan her yerde -mE kullanılamaz. Bu ek de bütün fiil kök ve gövdelerine gelerek; onlardan fiil ismi türetir (isim-fiil yapar):
başlama, okuma, yazma, nakletme, hasta olma, danışma, sevme, inanma...
• Bu ek de -mEk gibi kalıcı nesne isimleri yapar: Asma (yaprağı), bölme (işlemi), danışma (memuru), dondurma (külâhı), kavurma, işletme, bağlama (:saz)...
• Bu ek niteleme sıfatı da türetir: Karma (liste), süzme (yoğurt), yazma (eser), saçma (bir fikir), yapma (çiçek), asma (köprü), asma (kat)...
-İş Yapım Eki:
• Bu da mastar ekidir. Diğerleri gibi bütün fiil kök ve gövdelerine getirilebilir. Kalıcı nesne isimleri yapabilir:
Kalıcı nesne isimleri:
Sıfat-fiil ekleri: Sıfat-fiil ekleri de mastar ekleri gibi fiilden isim ve sıfat yapan işlek eklerdir:
-En Yapım Eki:
• Fiili yapanı, edeni bildirir. İsim ve sıfat yapar:
Gülen, bakan, gelen, giden, gezen, yazan, bozan, çalışan, kazanan...
-Esİ Yapım Eki:
• Sıfat ve isim yapar:
Ölesi-m gelir,
Yok olası adam, kırılası eller Öpülesi, geberesi, ölesi, bakılası...
-mEz Yapım Eki:
• Olumsuzluk bildirir. -°r'nin olumsuzunu yapar, ama her zaman değil:
Çıkmaz sokak, olmaz iş, yaramaz çocuk, bilinmez yerler...
Yılmaz, korkmaz, çıkmaz... Ne geçmez zamanmış!
-°r Yapım Eki:
• İsim ve sıfat yapar:
Okur yazar, yazar kasa, bilir kişi, gelir gider, keser, güler yüz...
-dİk Yapım Eki:
• İsim ve sıfat yapar: Tanıdıklar, tanıdık kişiler, olmadık iş, beklenmedik bir anda, sevin-diğ-imiz...
-EcEk Yapım Eki:
• İsim ve sıfat yapar: alacak(lı), yakacak, yiyecek, giyecek, içecek(lerimiz), gelecek zaman, içecek su, akacak kan, gelecek(ten haber ver-), olacak iş mi?...
-mİş Yapım Eki:
• İsim ve sıfat yapar:Geçmiş, çok bilmiş, okumuş çocuk, dolmuş, yemiş...
Diğer ekler:
-İm
Eklendiği fiille ilgili hâl, durum, iş ifade eder. O işle ilgili, o işten doğan varlık, eşya, yer isimleri yapar.
Alım, satım, atım, yatırım, seçim, ölüm, yıkım, verim, biçim, giyim, kuşam, takım, kavram, üretim, bölüm, çözüm, uyum, çekim, (bir) yudum (su) ...
-Gİ
Fiilin bildirdiği hareketle ilgili çeşitli nesneleri karşılayan isimler yapar:
Sevgi, saygı, görgü, bilgi, duygu, örgü, sergi, vergi, övgü, algı, tutku, uyku, biçki, baskı, içki, atkı, keski...
-Gİn
Anlama büyüme ve aşırılık katar; yapanı, olanı bildirir; yapılan nesneyi veya işi karşılar. Sıfat, isim ve zarf türetir:
Dalgın, azgın, kızgın, kırgın, salgın, baygın, bilgin, ergin, bezgin, durgun, olgun, soygun, vurgun, baskın, seçkin, pişkin, yetişkin, tutkun, küskün...
Keskin sirke, olgun davrandı, soygun yapılmadı...
-İ
İsim ve sıfat türetir:
Yazı, sıkı, yapı, ölü, korku, batı, gezi, bölü, koşu, doğu, artı, tartı, sürü, örtü, çeki, duru, sayı...
Korkunun ecele faydası yok.
Doğuyu, batıyı karıştırdık. Ölü balıklar suyun yüzündeydi. Yurdun batı tarafı soğuyacak.
-İcİ
Çokluk, aşırılık, devamlılık bildirir; -En sıfat-fiil eki gibi failin niteliğini bildirir. Sıfat, isim ve zarf yapar:
Kalıcı, vurucu, bilici, alıcı, satıcı, dinleyici, görücü, bakıcı, yırtıcı, geçici, kurucu, yüzücü, gidici, öğren(i)ci, dilen(i)ci...
Eskiden iyi yüzücü imiş.
Okuyucu sayısı günden güne artıyor. Bunlar üzücü hareketler. Satıcı kadınlar dolaşıyorlar. Pek yırtıcı görünüyor/davranıyor.
-k
Fiilde bildirilen harekete uğramış olan veya o hareketten ortaya çıkmış nesneleri karşılayan isimler yapar; bunlar sıfat ve zarf olarak da kullanılır:
Açık kapı, çürük diş, karışık işler,
hava soğuk, açık konuşur, bölük toplandı...
-kEn
İsim ve sıfat yapar:
Çalışkan, üretken, alıngan, atılgan...
-tİ: kızartı, karartı, bağırtı...
-Ek: konak, durak, yatak, dönek, ürkek, korkak, bıçak...
-ç: inanç, sevinç, usanç...
-ntI: alıntı, akıntı, söylenti, toplantı, yaşantı, sarsıntı
-e: dize, süre
2. Fiil Yapan Yapım Ekleri
Bu ekler isim ve fiil kök ve gövdelerinden fiil gövdeleri türetirler:
göz>göz-le(mek)
bilgi->bilgi-len(mek)-dir(mek) sev->sev-dir(mek) bildir->bildir-il(mek)
Fiil yapan ekler, isime veya fiile getirilişine göre ikiyte ayrılır: İsimden fil yapan ekler, Fiilden isin yapan ekler
a. İSİMDEN FİİL YAPAN EKLER
Bu ekler isim kök ve gövdelerinden fiil gövdeleri türetirler:
isim-len-dir-
ad-lan-dır iki-le- durgun-laş-
En çok kullanılan isimden fiil yapan ekler şunlardır:
-lE Yapım Eki:
Çok kullanışlı bir ektir. Birçok isimden fiil yapabilir:
Baş-la-, suç-la, su-la, taş-la-, av-la-, kış-la-, çın-la-, in-le-, ter-le-, gece-le-, hafif-le-, karış-la-, kurşun-la-, perçin-le-, yuvar-la-...
-El Yapım Eki:
Genellikle sıfatlardan fiil yapar:Çoğ-al-, dar-al-, az-al-, boş-al-, düz-el-, dik-el-...
-l Yapım Eki:
Bazı sıfatlardan oluş filleri yapar:Kısa-l-, doğru-l-, sivri-l-, duru-l-, ince-l-...
-E Yapım Eki:
Fazla işlek değildir:Yaş-a-, kan-a-, boş-a-, tün-e-, oy(u)n-a-...
-°r Yapım Eki:
Daha çok renk isimlerinden sonra gelir:Kara-r-, yaş-ar-, boz-ar-, ağ(k)-ar-, sar(ı)-ar-, mor-ar-...
-dE Yapım Eki:
Yansımalara getirilir:Çıtır-da-, şırıl-da-, horul-da-, fısıl-da-, gürül-de-...
-msE Yapım Eki:
Fazla işlek değildir:Az-ı-msa-, küçü-mse-, ben-i-mse-, öz-ü-mse-, kötü-mse-...
-sE Yapım Eki:
Fazla işlek değildir:su-sa-, garip-se-, önem-se-, mühim-se-...
-lEş Yapım Eki:
Bazı isimlere getirilir:Sert-leş-, taş-laş-, kötü-leş-, iyi-leş-, katı-laş-, sağlam-laş-...
-lEn Yapım Eki:
Bir şeye sonradan sahip olma anlamı katar:Ev-len-, can-lan-, hoş-lan-, us-lan-, iç-len-, dert-len-...
b. FİİLDEN FİİL YAPAN EKLER
Fiil kök ve gövdelerine getirilerek fiil gövdesi türeten eklerdir:
-t Yapım Eki:
Çatı ekidir; geçişsiz fiilleri geçişli (oldurgan) yapar; geçişli fiillerin de geçişliliğini artırır (ettirgen yapar). Genellikle ünlüyle biten fiillere gelir:
Yürü-t-, acı-t-, ak-ı-t-, oku-t-, anla-t-, ağla-t-, ara-t-, kızar-t-...
-°r Yapım Eki:
Çatı ekidir. "-t" ile aynı görevdedir; oldurganlık ve ettirgenlik görevi vardır. genellikle ünsüzle biten fiillere gelir:
Çık-a-r-, kop-a-r-, kaç-ı-r-, uç-u-r-, bat-ı-r-, düş-ü-r-, iç-i-r-...
-Dİr Yapım Eki:
Çatı ekidir; geçişsiz fiilleri geçişli (oldurgan) yapar; geçişli fiillerin de geçişlilik derecesini artırır (ettirgen yapar):
Yaz-dır-, sor-dur-, aç-tır-, çiz-dir-, sök-tür-, as-tır-, koş-tur-...
-l Yapım Eki:
Çatı ekidir; edilgen ve dönüşlü fiil yapar:At-ı-l-, soy-u-l-, yaz-ı-l, çiz-i-l-, ay(ı)r-ı-l-, gid-i-l-...
-n Yapım Eki:
Çatı ekidir; edilgen ve dönüşlü fiiller yapar:
Başla-n-, tara-n-, yıka-n-, bil-i-n-, sil-i-n-, sür-ü-n-, taşı-n-, al-ı-n-...
-ş Yapım Eki:
Çatı ekidir; işteş fiil yapar:Döv-ü-ş-, at-ı-ş-, tart-ı-ş-, gör-ü-ş-, uç-u-ş-, bekle-ş-, it-i-ş-, selâmla-ş-...
-ElE Yapım Eki:
Devamlılık, anlatılan işin art arda yapıldığını bildirir:Kov-ala-, it-ele-, silk-ele-, dur-ala-, tep-ele-...
http://www.turkedebiyati.org/Dersnotlari/yapim_ekleri.html
*
Not:
Saytlar " http://www.slideshare.net/AlicanAtasever/kk-ek-ve-ek-eitleri, ve http://www.slideshare.net/11012003ecemyavuzcehre/ekler-ve-kkler"dan alınmıştır.
*
|
Yapısına Göre Sözcükler
1. Basit Sözcükler
2. Türemiş Sözcükler
3. Birleşik Sözcükler
Basit Sözcükler
·
Yapım eki almayan sözcüklerdir
·
Çekim eki alabilirler
·
Kök halinde bulunurlar
Kitap, Ol, Mavi, Kim
Kitab-ı, Ol-acak, Mavi-y-di, Kim-den
Not: Yabancı
dillerden dilimize giren sözcükler, kendi dillerinde ek alsa dahi, dilimizde
“basit sözcük” kabul edilir Selamet, Edebiyat, Nadan, Mesuliyet
Türemiş Sözcükler
Kök veya gövde halindeki kelimelere yapım ekleri eklenerek
meydan gelen yeni kelimelere TÜREMİŞ KELİME denir
Kelimeler, sonlarına bazı ekler alarak değişik biçimlerde
cümlede kullanılırlar
Aldıkları yapım ekleriyle yeni bir anlam kazanan
sözcüklerdir Kök + yapım eki = Türemiş
Kelime
Kök halindeki sözcük isim, sıfat, fiil, zamir, zarf olabilir
Örnek: Sucu (isim + yapım eki) Güzellik (sıfat + yapım eki)
Geliş (fiil + yapım eki) Benlik (zamir + yapım eki) Çokluk (zarf + yapım eki)
Bir soruda birçok türemiş kelime verilip farklı olan
soruluyorsa, türemiş kelimenin köküne bakılır ve hangi tür kökten türemiş
olduğu tespit edilir
Örnek: Geliş - Bakış - Bilgi - Gözcü arasında farklı olan
"gözcü" sözcüğüdür, çünkü diğerleri fiilden, "gözcü" ise
isimden türemiştir
Kök ile türemiş sözcük arasında mutlaka anlam ilişkisi
bulunmalıdır
Örneğin, "sucuk" kelimesi basit bir kelimedir,
çünkü su + cuk olamaz, yani "su" ile "cuk" arasında anlam
ilişkisi yoktur
Türemiş kelime mutlaka bir adet yapım eki ile oluşmak
zorunda değildir
Kök kelime birden çok yapım eki alabilir
Türemiş sözcük çekim eki alacaksa, çekim eki yapım ekinden
sonra gelir
Not: Dilimize yabancı dillerden gelen sözcükler, geldikleri
dilde türemiş de olsalar, basit sözcükler sayılmalıdır
·
Faaliyet, televizyon, mesuliyet, fotoğraf Ancak,
bu tür sözcükler Türkçe yapım ekleri alıp türemişlerse birer türemiş sözcük
sayılırlar
·
Televizyoncu, mesuliyetli, fotoğrafçı
çalışkan-balıkçı-evli-kalemlik-ormanlık-ağaçlık-çamlık-tuzluk-biberlik
Birleşik Sözcükler
Dilimizde yeni bir kavramı karşılamak için yararlandığımız
yollardan biri, kelime birleştirmesidir
Kelime birleştirmesi yoluyla kurulan sözlere birleşik kelime
adı verilir
Birleşik kelimeler söz varlığımızda geniş bir yer tutar
Birleşik kelime terimi için bileşik kelime denilmesi
yanlıştır
Dilimizde belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları,
isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış
çekimli fiillerden oluşan ifadeler, yeni bir kavramı karşıladıkları zaman
birleşik kelime olurlar: yer çekimi, hanımeli, ses bilgisi; beyaz peynir,
açıkgöz, toplu iğne; eli açık, ayak yalın, günü birlik, sırtı pek; söz etmek,
zikretmek, hasta olmak; gelebilmek, yazadurmak, alıvermek; çoluk çocuk, çıtçıt,
ev bark; baş üstüne, günaydın; sağ ol, ateşkes, külbastı
*
Basit Sözcük (Kelime) Ne Demektir?
Basit sözcük, Türkçede hiçbir yapım
eki almamış sözcüktür. Yalın haldedir ve başka bir sözcükle
birleşmedikçe veya yapım eki almadığı sürece basit kalır.
- Kalem, süt, göz, kâğıt, halı ve gitmek basit
sözcüklere örnektir.
Basit sözcükler çekim eki alabilirler. Çekim
ekleri yeni bir sözcük oluşturmadığından sözcük “basit” olarak
kalır. Örneğin aşağıdaki cümledeki “tüm” kelimeler basit hâldedir:
- Ben dün okula gitmedim.
Kök
“Basit sözcük” ile “kök” kavramları karıştırılmamalıdır.
Basit sözcükler genellikle kök ve çekim eklerinden meydana gelir, ancak bazen
basit bir sözcük kök hâlinde de olabilir. Aşağıdaki örneklerde altı çizili
sözcükler basit sözcüklere örnektir:
- Anneme bir demet çiçek aldım. (kök
hâlinde basit sözcük)
- Annem çiçekleri vazoya koydu.
(çekim ekleri almış basit sözcük)
Türemiş Sözcük (Kelime) Ne
Demektir?
Türemiş sözcük, ad ve eylem köklerine yapım ekleri
getirilerek türetilen kelimelerdir. İkiye ayrılır:
- İsimden türeyenler: İsimlere yapım
ekleri getirilerek yapılan kelimelerdir.
Örnek: tuz-lu, demir-ci, odun-luk, akıl-sız-lık…
- Fiilden türeyenler: Fiillere yapım
ekleri getirilerek yapılan kelimelerdir.
Örnek: sev-gi, sar-gı, bak-ım, yat-ır
Birleşik Sözcük (Kelime) Ne Demektir?
Birleşik kelime veya birleşik sözcük,
dilde yeni bir kavramı karşılamak amacıyla iki veya daha çok
kelimenin kaynaşarak oluşturduğu kelime. Bu söz öbeklerini oluşturan
kelimeler ses düşmesi,ses türemesi, sözcük türü kayması veya anlam kayması
açısından aralarına ek giremeyecek kadar kalıplaşmıştır.
Belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, birleşik
fiiller, ikilemeler, kalıplaşmış çekimli fiillerden oluşmuş ifadeler yeni bir
kavramı karşılıyorsa bileşik sözcük olurlar.
Yazım
Birleşik sözcüklerin bir kısmı birleşik, bir kısmı ayrı
yazılır.
Birleşik kelimeler en az iki sözcükten oluşur. Kelimelerden
en az biri anlamını kaybetmişse veya kelimeler birleştiğinde ses düşmesi veya
ses türemesine uğramışsa bitişik yazılırlar. Örneğin:yalıçapkını, affetmek,
azletmek, sivrisinek, açıkgöz, hanımeli, alıvermek, vb.
*
Bileşik Kelimeler, Sözcükler
a) Kuruluşlarına Göre Bileşik Kelimeler, Sözcükler
(İki ya da daha çok sözcüğün birleşip kaynaşmasından oluşan sözcükler yapıca bileşiktir.)
-Belirsiz ad tamlaması biçiminde yapılanlar :
Örnek : Buzdolabı, Çörekotu, Aslanağzı, Dilbilgisi
-Takısız ad tamlaması biçiminde yapılanlar :
Örnek : Atatürk, Konutkent, Kadıköy, Anıtkabir
-Sıfat tamlaması biçiminde yapılanlar :
Örnek : Sivrisinek, Akdeniz, Yalınayak, Kocatepe
-Cümle biçiminde kalıplaşanlar :
Örnek: Gecekondu, Külbastı, Mirasyedi, İmambayıldı
-Bir ad, bir eylem kökünün birleşip kaynaşmasından yapılanlar :
Örnek : Erol, Şenol, Seyret, Karnıyarık
-İki eylem kökünün birleşip kaynaşmasından oluşanlar :
Örnek : Çekyat, Uyurgezer, Gelgit, Biçerdöver
-İki yansıma sözcüğün birleşip kaynaşmasından oluşanlar:
Örnek : Çıtçıt, Gırgır, Cırcır, Pırpır
-Ses değişimiyle oluşan bileşik sözcükler :
Örnek:
Ne + için Niçin
Pazar + ertesi Pazartesi
Kahve + altı Kahvaltı
Kayın + ana Kaynana
b) Anlamlarına Göre Bileşik Kelimeler, Sözcükler
(İki ya da daha çok sözcüğün birleşip kaynaşmasından (bilgi yelpazesi.net) oluşan sözcükler yapıca bileşiktir.)
-Bileşik sözcüklerin büyük çoğunluğunda, birleşen her iki sözcük de kendi anlamının dışına kaymıştır.
Örnek: Hanımeli, Aslanağzı, Kuşbaşı, Kadınbudu
-Bileşik sözcüğü meydan getiren sözcüklerden biri kendi anlamında, diğeri kendi anlamının dışında kullanılmış olabilir.
Örnek: Ateşböceği, Basımevi, Aşçıbaşı, Başçavuş
-Bileşik sözcüğü oluşturan her iki sözcük de kendi anlamında kullanılmış olabilir.
Örnek : Bilirkişi, Uyurgezer, Buzdolabı, Toplumbilim
Görüldüğü gibi birleşik kelimeler bitişik de ayrı da yazılabilmektedir.
*
BİRLEŞİK KELİMELER
Dilimizde yeni bir kavramı karşılamak için yararlandığımız yollardan biri, kelime birleştirmesidir. Kelime birleştirmesi yoluyla kurulan sözlere birleşik kelime adı verilir. Birleşik kelimeler söz varlığımızda geniş bir yer tutar. Birleşik kelime terimi için bileşik kelime denilmesi yanlıştır.
Dilimizde belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış çekimli fiillerden oluşan ifadeler, yeni bir kavramı karşıladıkları zaman birleşik kelime olurlar:
yer çekimi, hanımeli, ses bilgisi; beyaz peynir, açıkgöz, toplu iğne; eli açık, ayak yalın, günü birlik, sırtı pek; söz etmek, zikretmek, hasta olmak; gelebilmek, yazadurmak, alıvermek; çoluk çocuk, çıtçıt, ev bark; baş üstüne, günaydın; sağ ol, ateşkes, külbastı.
Görüldüğü gibi birleşik kelimeler bitişik de ayrı da yazılabilmektedir.
http://www.imla.dilimiz.com/TDK/birlesikkelimeler.HTM
Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler
Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler
*
SÖZCÜKTE YAPI KONUSUNUN TÜM İÇERİĞİ
(Görüntülemek istediğiniz konu başlığına tıklayınız.)
http://www.dil-bilgisi.net/konular/bicim-bilgisi/sozcukte-yapi/