6 Ekim 2015 Salı

İsim (ad)


İsim (ad)

Varlıkları, kavramları karşılayan sözcüklerdir.
İsimlerle, karşıladıkları kavram ve nesneler arasında çok sıkı bir ilgi vardır. Bunlar daima birbirlerini çağrıştırır.
Örneğin “kitap” sözü aklımızda hemen varlık olarak “kitap” nesnesini canlandırır. Ya da bir kitabı gördüğümüzde zihnimize hemen onu karşılayan isim gelir.
Kavramlar için ise bu kadar belirgin bir ilişkinin varlığını söyleyemeyiz.
Örneğin “dert” dendiğinde aklımızda bir nesne canlanmaz; ancak bunun insanı sıkıntıya sokan bir durum olduğu zihnimizde belirir.

İsim değişik yönlerden incelenir.

Sıfat (Önad)


Varlıklara Verilişlerine Göre:
a. Cins İsmi : Aynı türden varlıkları karşılayan isimlerdir. Bu varlıkların benzerleri etrafta çoktur: ağaç, top, kitap vs.
b. Özel İsim : Tek olan, tam bir benzeri bulunmayan varlıkları karşılayan isimlerdir.
·         Yer adları (Samsun, Uludağ…)
·         Kişi adları (Ahmet, Mustafa…)
·         Ülke adları (Pakistan, Şili)
·         Kitap, dergi, gazete adları (Yaban, Tanin…)
·         Kurum adları (Marmara Üniversitesi, Kızılay)
·         Dil adları (Türkçe, İngilizce…)
·         Din ve mezhep adları (İslamiyet, Ortodoks…)
·         Hayvanlara verilen adlar (Boncuk, Tekir…)



Bir isim, her zaman cins ismi olmayacağı gibi her zaman özel isim de olmaz.
“Mevsimlerden baharı severim.” derken “bahar” cins ismidir. Ancak;
“Bugün Bahar sınıfta yoktu.” cümlesinde bu isim bir kişi adı olmuş ve özel isim haline gelmiş. Elbette bunun tersi de olabilir.
“Uzaydan Dünya’nın resmini çekmişler.”
cümlesinde “Dünya” özel bir isimdir. Çünkü bir gezegeni karşılar. Ancak;
“Dün, seni, dünyayı dolaştım, bulamadım.” cümlesinde “dünya” çok yer gezmek anlamında mecaz bir anlama gelmiş ve cins ismi olmuştur.
Not : Özel isimlerin baş harfleri daima büyük harfle yazılır.

 Zamir (Adıl)



Karşıladığı Varlığın Sayısına Göre:
a. Tekil İsim : Sayıca tek bir varlığı karşılayan isimlerdir: Kalem, silgi, ev…
b. Çoğul İsim : Sayıca birden çok varlığı karşılayan isimlerdir. İsimlere (-ler, -lar) eki getirilerek yapılır: Ağaçlar, evler, kitaplar…
c. Topluluk İsmi : Çoğul eki almadan birçok varlığı karşılayan isimlerdir: Toplum, halk, millet, ordu, bölük, sürü…
Topluluk isimleri de çoğul eki alabilir. Bu durumda grupların çoğulu bildirilmiş olur. Örneğin “Dünya milletlerinin yakınlaşması gerekir.” derken kendi içinde bir grup oluşturan “millet” sözüyle birden fazla grup anlatılmış olur.
 Zarf (Belirteç)


İsimleri ayrıca somut ve soyut oluşlarına göre de gruplandırabiliriz. (...) Somut anlamlı olan “masa” sözcüğünün somut; soyut anlamlı olan “neşe” sözcüğünün soyut isim olduğunu bilmeliyiz.
*
Not: Slaytların alındığı adresler:
http://www.slideshare.net/HASEBBURBEN/turkce-odev
http://www.erguven.net/ders/Varliklara-Verilislerine-Gore-Adlar426

*


İSMİN HALLERİ (AD DURUMLARI)

Adların cümle içinde diğer sözcük türleriyle veya adlarla olan ilişkilendirilmelerini belirleyen ekler vardır. Bunlara durum ekleri denir. Ancak adların eksiz de bulunmaları mümkündür. Adların cümle içinde bulundukları durumlara  "ad durumları" adı verilir.

Yalın Durum: Adların herhangi bir durum eki almadan cümlede görev almalarıdır. Bu adların cümle içinde özne, tümleç, veya belirtisiz nesne olduklarını görmekteyiz.

Örnek;
Bugün  Ahmet kendisine bir ev yaptırdı.
           Özne                       Nesne

Belirtme Durumu: Adın taşıdığı kavramın etkilendiği durumdur. Geçişli eylemi tümleyerek tümcede nesne görevinde bulunur.  Eki -ı,-i,-u,-ü'dür.

Örnek;
Kulaklarına geçmiş kocaman kasketi altında geceyi düşünüyordu.
      
Yönelme Durumu: Adın belirttiği kavrama dönüş, yöneliş söz konusudur. Bu durum ada -a/-e eklerinin getirilmesiyle sağlanır.
      
Örnek;
Bu kitapları masaya bırakın. Akşama toplantıya katılacağım.

Kalma (Bulunma) Durumu: İçinde olma bildirir. Bu durum adlara -de ekinin getirilmesiyle anlatılır. Bu ek sesli ve sessiz uyumuna göre çeşitlilik gösterir: -da,-de/-ta, -te. Kalma durumunda bulunan adlar cümlede tümleç kurarlar.
      
Örnek;
Günün birinde sokakta arabayla gidiyorduk.
En iyi resimler masa altında, koltuk üstünde duruyordu.

Çıkma (Ayrılma) Durumu: İşin, oluşun,hareketin eki alan addan uzaklaştığını gösterir.
Bu ek de sesli ve sessiz uyumuna uyduğundan çeşitlilik gösterir. -dan/-den, -tan/-ten gibi.
      
Örnek;
Köyün güzelliği de topraktan geliyor.
Kaç defa bu balıktan kendisi de tutmuştu.

İlgi Durumu: Adı, ad ya da ad görevindeki sözcüklere ekleyerek, anlatımın başka bir anlatımla tamamlanmasını sağlar. Bu nedenle bu duruma tamlayan durumu da denir. Bu durum eki -(n)ın/--(n)in  -(n)un  -(n)ün şeklindedir. Bu ek ile ada başka bir ad daha anlamca bağlanmış olur.

Örnek;
Bütün bunlar bir çocuğun başının altından çıkamazdı.
Masanın gözü gereksiz bir sürü kağıtla doldurulmuştu.

Eşitlik Durumu:  Adlara ve ad soylu sözcüklere eklenen bu ek; eşitlik, benzerlik, görelik, karşılaştırma gibi anlamları verir. -ca (-ce, -ça, -çe)
      
Örnekler;
Çocukça işler yaptığını gördük. (eşitlik)
Aklınca binlerce kişi orada olacaktı.  (Görelik- çokluk)
Arabayı delice sürmek, insanca davranmak diye açıklanamaz. (karşılaştırma)
Sizce durum daha farlı olabilir mi?  (görelik)
http://www.diledebiyat.net/kelime-bilgisi/kelime-turleri/isimler/ismin-halleri
*

İsmin hâlleri

Türkçede ismin hâlleri; kelimeleri belirtme (yükleme), yönelme, bulunma ve ayrılma açısından tanımlayan, sözcüğün yalın hâl ile hâl eki almış durumlarından her biridir. Türkçede ismin beş farklı hâli vardır:
  • Yalın hâli
  • -e hâli (yönelme)
  • -i hâli (belirtme)
  • -de hâli (bulunma)
  • -den hâli (ayrılma/çıkma)
Hâl ekleri büyük ve küçük ünlü uyumuna göre "i" yerine "ı" veya "u" ile "e" yerine "a" harfi ile oluşturulacak şekilde değişirler.
  • çayı, okulu
  • çaya, okula
Benzer şekilde -de ve -den eklerindeki "d" harfleri de ünsüz sertleşmesine uğrayarak "t" ye dönüşebilir.
  • işte, çöpten

Yalın hâl
Kelimelerin hâl eki almamış hâlidir. Başka dillerde nominatif olarak bilinir.
Çoğul eki, iyelik eki ya da tamlama eki almış sözcükler de yalın durumdadır.
ben
sen
o
biz
siz
onlar

-e hâli (yönelme hâli)

Sözcüklerin -e ya da -a eki almış hâlleridir. Adın yönelme durumu sonuna geldiği sözcüğü dolaylı tümleç yapar. Yüklemin bildirdiği eylemin "nereye" yöneldiğini gösterir. Başka dillerde datifolarak bilinir.
bana
sana
ona
bize
onlara
  • Yarın okula beni annem bırakacak.
  • Bu yaz Rusya'ya gideceğiz.

-i hâli (belirtme hâli)

Sözcüklerin -i, -ı ya da -u eki almış hâlleridir. Adın belirtme durumu eki, adın sonuna geldiği sözcüğü belirtili nesne yapar. Yüklemin neyi, neleri, kimi, kimleri belirttiğini gösterir. Başka dillerdeakusatif olarak bilinir.
beni
seni
onu
bizi
sizi
onları
  • Annem bizi eve götürdü.
  • Bulaşıkları yıkadım.
3. tekil şahıs iyelik eki olan -i ve -si ekleri hâl eki değildir:
  • (Onun) Kitabı yere düşmüş. (isim tamlamasında iyelik eki)
  • Şu kitabı verir misin? (belirtme hâl eki)

-de hâli (bulunma hâli)

Sözcüklerin -de ya da -da almış hâlleridir. Bu ekler sonuna geldiği sözcüğü dolaylı tümce yapar. Yüklemin bildirdiği eylemi gösterir. Hint-Avrupa dillerinde mevcut olmayan bu zamana bu dillerde lokatif de denmektedir.
bende
sende
onda
bizde
sizde
onlarda

-den hâli (ayrılma hâli)

Sözcüklerin -den ya da -dan eki almış hâlleridir. Adın ayrılma durumu nereden ayrıldığımızı gösterir. Bu ek sonuna geldiği sözcüğü dolaylı tümleç yapar. Hint-Avrupa dillerinde mevcut olmayan bu zamana bu dillerde ablatif de denmektedir.
benden
senden
ondan
bizden
sizden
onlardan

Vikipedi, özgür ansiklopedi

https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0smin_h%C3%A2lleri
*




İsim tamlaması

İsim tamlaması; aralarında anlamca ilgi bulunan, biri diğerini iyelik (sahiplik) yönünden bütünleyen, en az iki farklı isimden meydana gelmiş kelime grubu.

İsim tamlamalarında birinci sözcük grubuna tamlayan, ikinci sözcük grubuna tamlanan denir. Aşağıdaki tabloda isim tamlamalarına çeşitli örnekler verilmiştir:

tamlayan   tamlanan
gözlük       camı
kumaş       boyası
Konya       Ovası
Ayşe'nin    kedisi
makarna fabrikasının        girişi
ecza dolabının      aynalı kapağı[not 1]

Yapılarına göre isim tamlamaları

Belirtili isim tamlaması

Belirtili isim tamlamalarında bir kavramın "kime" ve "neye" ait olduğu belirtilir. Bu tür tamlamalarda hem tamlayan hem de tamlanan ek alır. Tamlayan -in ilgi ekini (tamlayan eki), tamlanan ise -i iyelik ekini alır:[1]

kitabın kapağı, çocukların kıyafetleri, üzümün çöpü, aşkın büyüsü
Tamlayanı bir zamir olan tamlamalar da belirtili isim tamlamasıdır:

benim saatim, senin okulun, onun kalemi, bizim evimiz, sizin sokağınız, onların niyeti

Belirtisiz isim tamlaması

Belirtisiz tamlamada tamlayan ek almaz, yani yalın haldedir; tamlanan ise -i iyelik ekini alır:[1]

şeker balı, sel felâketi
Tamlanan isim ünlü ile bitiyorsa, iyelik eki arasına "s" yardımcı ünsüzü (kaynaştırma harfi) girer.

masa lambası, su kuyusu, şişe tıpası
Tamlanan isim "su" sözcüğü ise kaynaştırma harfi "y"dir:

portakal suyu
Cami, sanayi gibi bazı Arapça kökenli sözcükler tamlanan olarak kullanıldıklarında, aldıkları iyelik eki hem "-i" hem de "-si" şeklinde yazılabilir. Örneğin uçak sanayii ve uçak sanayisi kullanımlarının her ikisi de doğrudur.[2] Aynı şekilde Beyazıt Camii ve Beyazıt Camisi kullanımlarının her ikisi de doğrudur.[3]

Belirtisiz isim tamlamalarının pek çoğu kalıplaşmış sözcük grubudur ve cümlede birleşik isim gibi görev alır:

tiftik keçisi, millî eğitim bakanı, bilgisayar programı, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü

Zincirleme isim tamlaması

İkiden fazla ismin anlam bütünlüğü oluşturacak şekilde bir araya gelmesiyle oluşturulan tamlamalardır:

Okulun bahçe kapısı
Bazen hem tamlayan hem de tamlanan kendi içinde isim tamlamasıdır:

Yatak odasının pencere pervazı ("yatak odası" + "pencere pervazı")
Bazen araya sıfat girebilir. Bu durumda genellikle sıfat alan sözcük sıfat tamlamasına dönüşür. Ancak sözcük grubunun tamamı isim tamlamasıdır; zira sıfat çıkarılsa dahi isim tamlaması olarak kalır:

Elma ağacının kalın gövdesi ("kalın" sıfat)
Elma ağacının gövdesi

Belirtili ve belirtisiz olma durumu öncelikle tamlayan ve tamlananın kendi içerisinde değerlendirilir. Daha sonra tamamının belirtili veya belirtisiz olduğuna bakılır.:

çocuk edebiyatı dizisi ("çocuk edebiyatı" belirtisiz, "dizisi" kendi içinde tamlama değil, tamamı belirtisiz [... dizisi])
Murat'ın babasının evrak çantası ("Murat'ın babası" belirtili, "evrak çantası" belirtisiz, tamamı belirtili)

Telaffuz

Belirtili isim tamlamalarında vurgu genellikle tekdüzedir:[1]
çocuğun ceketi, dolabın kapağı

Belirtisiz isim tamlamalarında ise çoğunlukla tamlayanın 'son hecesinde' vurgu vardır:[1]
çocuk ceketi, dolap kapağı

Takısız isim tamlaması tartışması

Türkçede altın, cam, tahta gibi sözcükler hem bir malzemenin adını belirtir hem de bu malzemeden yapılmış nesneleri tanımlarken sıfat (önad) olarak kullanılırlar:[4][5][6]

Türkiye'de her yıl yaklaşık 25 ton altın çıkarılmaktadır. (isim)
Gelinlere altın bilezik takma âdeti pek çok ülkede görülür. (sıfat)
Cam çok yüksek sıcaklıklarda işlenir. (isim)
Salatayı cam kâseye koyalım. (sıfat)
En sağlam tahtaları dirsek kısımlarında kullandık. (isim)
Çocukluğumda en sevdiğim oyuncağım, tahta atımdı. (sıfat)

Uzun yıllar bunlar ve benzerî sözcüklerle oluşturulan altın bilezik, tahta kaşık, cam bardak, demir kapı gibi tamlamaların takısız (eksiz) isim tamlaması olduğu görüşü hakimdi. Günümüzde ise bunların sıfat tamlaması olduğu görüşü gitgide yaygınlaşmakta ve akademik yayınlarda daha çok bu şekilde ele alınmaktadır.[7]

Dipnotlar

^ "aynalı kapak" sıfat tamlaması olmasına rağmen sözcük grubun tamamı zincirleme isim tamlamasıdır zira tamlayan "isim" görevindedir.

Kaynakça

^ a b c d İsim Tamlamaları Turkceciler.com. Erişim: 8 Mart 2012.
^ "sanayi." Dil Derneği. Erişim: 20 Aralık 2012.
^ "cami." Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. Erişim: 20 Aralık 2012
^ "cam." Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. Erişim: 8 Mart 2012
^ "altın." Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. Erişim: 8 Mart 2012
^ "tahta." Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. Erişim: 8 Mart 2012
^ Takısız İsim Tamlaması Tartışması ve Tür - Öbek ilişkisi Yrd. Doç. Dr. Caner Kerimoğlu. Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic. Volume 6/1 Winter. s. 1442-1456, 2011.

Vikipedi, özgür ansiklopedi

*

Karma Tamlama

Özelliği şudur: Bir isim tamlamasının tamlayanının, tamlananının veya her ikisinin birden bir sıfat tarafından nitelenmesi ya da belirtilmesi. Başka bir deyişle, tamlayan, tamlanan ya da her ikisi birden sıfat tamlamasıdır:
  • Issız sokakların hüznü
  • Buraların eski hâli
  • Yorgun köylülerin nasırlı elleri 

http://www.turkedebiyati.org/isim_tamlamalari.html
*
YAPI BAKIMINDAN İSİMLER



http://isim-turleri.tr.gg/Yap%26%23305%3Blar%26%23305%3Bna-G.oe.re.htm
*




Basit Ad:  Yapım eki almamış adlardır. Bileşik ad biçiminde de kurulmamışlardır. Her türlü ad, yalın ad olarak kullanılabilir. Örnek; yaz, güneş, buğday, ak, kent gibi...

Birleşik Ad: Bu adlar iki ya da daha fazla adın birleşip kalıplaşmasıyla olur. Tek bir ad gibi kullanılır. Bu tür adlar türlü yollarla yapılabilir. Anlamlar kayar, sözcükler ses kaynaşmasına uğrar. Örnek; aşçıbaşı, anayol, aslanağzı, karabiber, demirbaş, adamotu gibi...

Türemiş Ad: Adın kök ya da gövdesine yapım eki getirilerek ve başka bir sözcük türünün kök veya gövdesine yapım eki getirilerek yeni anlamda bir ad kurulması sonucu elde edilen adlardır. Bunları maddeler durumunda daha önce de göstermiştik. Şimdi örnekleriyle birlikte tekrar inceleyelim.

a) Addan Ad Türetme: Ad kök ya da gövdesini yapım eki getirilerek yeni anlamda bir ad türetmedir. Ad+ek=ad şeklinde formüle edilebilir. Örnek; baş+lık, dil+li, göz+cü, insan+cık gibi...
b) Eylemden Ad Türetme: Fiil kök ya da gövdelerine yapım eki getirilerek kalıcı adlar türetmedir. Yalnız burada kalıcı olmayan eylemlik dediğimiz türlerin incelenmesi yerinde olacaktır. Öyle ki, bu geçici adların bir çoğu kalıcı olabilmektedir. Bu nedenle de bunları örneklemek durumundayız. Fiillerden türemiş kalıcı adları şu  şekilde formüle etmek yerinde olur: eylem+ek= ad. Örnek; sev+gi, ver+im, yaşa+m.
              
Geçici adlara örnek:
-mak/mek ekleri ile, "Sizlerle gezmek çok iyi. Buraya iyi yaşamak için gelmiştim. Masanın üzerinde çakmağımı unuttum."
-ış/-iş ekleriyle; Açılışa bizler gittik. İnişte sizleri göremedik.
-ma/-me ekleriyle; Görüşmede tarafları ikna ettik. Okuması iyi değil.

c) Sıfattan Ad Türetme:  Her ne kadar sözcük türlerini adlara dayandırsak da, tüm sözcüklerin kendilerine göre bir takım sınıflandırmalara esas alınmaları doğaldır. Bu nedenle sıfatlar adların bünyesinde de görünseler onları bağımsız ve kendine  özgü kurallar içinde değerlendirmek gerekir. Bu nedenle sıfatlardan ad türetme  yolunu şu şekilde formüle etmek doğru olur: sıfat+ek= ad. Örnekler, gizli+lik, bağlı+lık...

d) Yansımadan Türeme Adlar: Doğa taklidi seslerden yapım ekleri getirilmesi sonucu elde edilen  adlardır. Örnekler; fısıltı, zırıltı, şırıltı gibi...

ÖZELLİKLERİNE GÖRE İSİMLER



http://www.diledebiyat.net/kelime-bilgisi/kelime-turleri/isimler/yapilarina-gore-isimler

*











Test

1-Bırak bozuk saatler yalan yanlış işlesin
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın
Yürü aslanım! Fetih hazırlığı başlasın
Yürü hala ne diye kendinle savaştasın

Yukarıdaki cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? 
A) Durum eki almış birden çok isim
B) İkileme biçiminde durum zarfı
C) Belirtisiz isim tamlaması
D) Hem yapım hem çekim eki almış sözcük
E) Belirtili isim tamlaması

*
2.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı ortak bir ad tamlaması vardır?
A) Şiirlerinde hayale ve sonsuzluk duygusuna ağırlık vermiştir.
B) Her insanın hayalleri ve gelecekle ilgili umutları vardır. 
C) İnsan, bu evrendeki yerini iyi bilmelidir. 
D) Şiirlerinde hiçbir zaman anlam ve sesi ayrı düşünmemiştir.
E) Şiir tek kişi için olduğu kadar toplum için de bir gereksinimdi
*
3. Şu boğaz harbi nedir, var mı ki dünyada eşi? 
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.

Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? 
A) Belirtili ad tamlaması
B) Tamlayanı düşmüş ad tamlaması
C) Belirtisiz ad tamlaması
D) Tamlananı birden çok olan ad tamlaması 
E) Tamlananı düşmüş ad tamlaması
*
4.Aşağıdakilerin hangisinde küçültme eki almış bir ad yoktur?
A) Bütün kitapları, bu kutucuğa yerleştirecektim.
B) Kapının önünde bizi bekleyen kediciği kucakladım. 
C) Bu evdeki her odacıkta küçük bir yatak vardı.
D) Oğlunun minicik adımları ona inanılmaz gibi gelmişti. 
E) Şu tepeciğin ardında büyük bir çiftlik var.
*
Cevap anahtarı:
1. E, 2.B, 3.E, 4.D,



Ek Okuma

Paylaşmak güzeldir.