25 Temmuz 2015 Cumartesi

Kat’

Edebî Sanatlar 

Anlama Dayalı Söz Sanatı
Kat’  (Kesme)

Sözcük anlamı kesme, kesilme, biçme olan kat’ sanatı edebiyatta ise sözü, ifadeyi tamamlanmadan bir noktada kesme anlamında kullanılır. Bunun sonunun, arkasının okuyucu tarafından getirilmesi ya da söylenmese de anlaşılması beklenir. Geri kalan kısmın söylenmemesinin, sözün etkisini artıracağı için söylenmesinden daha iyi olacağı düşünülür.
Bu sanat daha çok düzyazıda kullanılır.
Başka bir tanım:
“Kesme, sözün etkisini artırmak için, susmanın söylemekten daha etkili olacağı uygun bir yerde, ifadeyi yarıda kesmektir. Sözün devamı, okurun anlayışına bırakılarak bir çağrışım zenginliği meydana getirilmeye çalışılır.
Kat‘ sanatı, Divan şiirinde hemen hiç kullanılmamıştır denebilir. Onun yerine sükut-ı beliğ adı verilen ve “sözün nezaketle sükûta erdirilmesi” şeklinde tanımlanan bir tavırdan söz edilir.
Kat‘, modern Türk şiirinde itibar edilen edebî sanatlardan biri olmuştur. Düzyazıda da, zaman zaman başvurulan sanatlardan biridir.” (Prof.Dr.Turan Karataş / Edebiyat Terimleri Sözlüğü)

Kat’ Sanatına Örnekler:

Ey mâder-i hicrân-zede ! ey hem-ser-i muğber
Ey kimsesiz âvâre çocuklar !.. Hele sizler
Hele sizler...                                                        
(Tevfik Fikret)
                                                
( “Ey acılı, kederli anne; ey küskün arkadaş. Ey kimsesiz, başıboş çocuklar. Hele sizler... hele sizler...” 
Şair bu mısralarda, çeşitli şart ve sıkıntılar içinde çaresiz kalmış acılı -kırgın- küskün anneleri ve annelerinden, yuvalarından çok çeşitli şart ve sebeplerle ayrı kalmış, koparılmış ve sokaklarda başıboş, kimsesiz kalmış çocukların hâlini tasvire ve okuyucuların dikkatini bu sosyal yaraya çekmeye çalışıyor. Ancak bu tablonun devamı olacak şekilde ve bilhassa başıboş çocuklar hakkında daha çok söylenecek söz var iken şair, sözünü tam olarak bitirmiyor ve okuyucu üzerindeki etkiyi arttırmak maksadıyla tam yerinde kesiyor. Belki de bu son sözlerle birlikte şairin boğazına bir şeyler düğümleniyor, belki de tam bu noktada söz bitiyor. Hangi sebeple olursa olsun şair bu tavrıyla âdetâ okuyucuyu vicdanıyla başbaşa bırakıyor ve ona bir nevi daha derin düşünme ve yorum imkânı veriyor. )

Bir yer ki sevenler, sevilenlerden eser yok,
Bezminde kadeh kırdığımız sevgililer yok
Yok... Yok...                                                   
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
                                         
 “Öyle bir yer ki orada sevenlerden de, sevilenlerden de hiçbir iz, eser yok (kalmamış). Meclislerinde kadeh kırdığımız, şen-şakrak deliler gibi eğlendiğimiz sevgililer de yok. Yok... Yok...”    Şair, bu örnekte “yok... yok...” kelimeleriyle mısraı keserek, “sevgililerden yoksun bulunduğunun, yalnızlığının, ezikliğinin ve hüznünün duyulmasını” okuyucuların değerlendirmesine bırakarak kat ‘ sanatı yapmaktadır.

Kat’, kesmektir. Sözün tesirini arttırmak amacı ile belli bir noktada susmaktır. Orhan Veli’nin şu şiiri de kat’ sanatına güzel bir örnektir. Şâir şiirin soz dizeleri olan
“İki gözüm,
İki çeşme...”
Derken, ağladığını ifade eder. Ama ağlıyorum demez.

Bu dağın çilesi dolmaz,
Bu dağın çiçeği solmaz,
Bu dağ bir ....
Sus şair,
Hepisini demek olmaz
 Halide Nusret Zorlutuna

====================
Kaynaklar:
http://www.edebiyatdersi.net/kultur/sozsanat.htm
http://www.samanyoluhaber.com/bilgi/soru/Edebiyatta-Kat-Nedir_1544/
http://www.edebiyatogretmeni.com/edebi-sanatlar/kat-kesme
http://www.edebiyatname.com/index.php/edebi-sanatlar/
http://edebiyatforum.com/edebi-sanatlar-konu-anlatimi/kat-kesme.html
http://www.edebiyatogretmeni.org/kat-kesme/

Paylaşmak güzeldir.